Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/694 E. 2020/623 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/694 Esas
KARAR NO : 2020/623

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bir ——-olduğunu, yurt dışından ithal ettiği kömürleri Türkiye genelinde toptan ve perakende satış faaliyetiyle iştigal ettiğini, ithal ettiği ürünleri —- aldığı için Türkiye içerisinde de yine —– birimi ile tacirlere satışını yaptığını, müvekkilinin davalı şirkete 2016 yılından başlamak üzere farklı tarihlerde—– para cinsinden çok sayıda —- yaptığını ve satışını yaptığı —– ettiğini ve faturaların da yine — cinsinden kesildiğini, kesilen işbu faturaların davalı tarafa teslim edildiğini, davalı tarafından satışı yapılan kömürlerin kur farkından kaynaklanan alacağının 31.12.2016 tarih ve seri ———- yevmiye sayılı ihtarı ile iade edildiğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün ——-Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava konusu fatura alacaklarının zamanaşımına uğradığını, icra takibinden önce davalının temerrüde düşmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 14/02/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun 19/02/2019 tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın adresinin —– olması sebebiyle davalının defterlerinin SMMM bilirkişiye incelenmesi için öncelikle talimat yazılmış olup talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davalı tarafın 2017 ve 2018 yıllarına ait defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davaya konu faturanın kaydının yapıldığı, ödeme şeklinin ise peşin kasadan ödendiğinin belirtildiği, bu hali ile davalı defterlerine göre davacıya borcu bulunmadığı hususlarında rapor hazırlanmıştır.
Mahkememizce bu sefer davacı defterlerinin incelenmesi için —– bilirkişiye aldırılan raporda davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin incelenmesin——— tutarı kadar alacaklı gözüktüğü, davalı defterlerine göre peşin ödemeye ilişkin ödemelerin davacı defterlerinde bulunmadığı, dosyada celp edilmiş bulunan her iki tarafa ait —- kayıtlarının birbirini doğruladığı, nakit ödemeye ilişkin kayıtlarda evrak bulunmadığı bu nedenle davacının davalıdan 13.712,24 USD alacağı bulunduğunu mütaala etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunun tarafların kabulünde olduğu, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının defterlerinin talimat yoluyla incelendiği, defter kayıtlarına göre dava konusu faturaların kaydının yapıldığı ancak peşin ödeme şeklinde kaydedildiği bu nedenle davalının davacıya borcu bulunmadığının tespit edildiği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan— tarihli faturasının kur farkı istemine ilişkin faturadan kaynaklandığı, bu faturanın iade edildiği iddia edilmiş ise de söz konusu faturanın takibe konu edilmediği anlaşıldığından bu yöndeki beyanlarına itibar edilmediği, davalının davacıdan aldığı faturaları ilgili dönemde vergi dairesine bildirdiği sabit olduğuna göre ispat yükünün BA formuyla bildirimde bulunan davalıya geçtiği, BA formuyla vergi dairesine bildirilen faturaları alan davalının faturayı ve içeriğini oluşturan emtiayı almadığını veya iade ettiğini kanıtlaması gerektiği, faturayı ve içeriğini oluşturan emtiayı iade ettiğini TTK’nın 21/2.maddesine uygun şekilde kanıtlayamadığı, yine davalı tarafça elden nakit ödeme iddialarının ispata muhtaç olduğu ancak tüm dosya kapsamı ile ispatlanamadığı, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, dolayısıyla davacının alacak bakiyesinin 13.712,24 USD olduğu, söz konusu alacak tutarının icra takibine konu olan USD Dövizi cinsinden asıl alacak tutarı ile paralellik gösterdiği, bu nedenle davalı tarafça takibe yapılan itirazın haksız olduğu öte yandan alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2), takibin yabancı para cinsinden açılmış olması nedeni ile icra inkar tazminatının takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası cinsinden değeri üzerinden belirlenmesi gerektiği, takip tarihi olan —– kayıtlarına göre —-olduğu,öte yandan davacı tarafından davalı taraf takip öncesinde usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize ilişkin talebin reddi sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyasına vaki itirazının (—– asıl alacak yönünden İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen alacağın takip tarihindeki Türk Lirası cinsinden karşılığı olan 72.622,76 TL ‘ nin %20 ‘si olan 14.524,55 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İşlemiş faize ilişkin kısım yönünden davanın REDDİNE,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 4.960,87 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 903,51 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4.057,36 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 903,51 TL peşin harç ve 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 954,31 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 160,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.039,60 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %97,08 oranında olmak üzere 1.009,25 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- 13/2.maddesine göre belirlenen 10.240,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- 13/2.maddesine göre belirlenen 2.185,72 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
11-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan hazineye gelir kaydına,
12-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.