Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/687 E. 2020/568 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/687 Esas
KARAR NO: 2020/568
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin internet erişim servis hizmeti veren saygın şirketler arasında yer aldığını, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkil şirket tarafından davalı borçlu şirkete —– hizmeti sağlandığını, müvekkil şirketin uzun yıllar yaptığı çalışmalar ile sözleşme konusu işi başarı ile yerine getirdiğini, hizmete ilişkin olarak faturaların müvekkil şirket tarafından düzenli bir şekilde davalı tarafa gönderildiğini, müvekkil şirket tarafından davalıya verilen hizmet kapsamında —– nolu e fatura düzenlendiğini, düzenlenen bu faturaya yasal süre içinde iade edilmediğini, faturaya ilişkin davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının işbu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından fatura düzenlenmiş olmasının faturaya konu hizmetin verildiğini ispatlamadığını, davacının icra inkar tazminatı talep hakkının bulunmadığını, icra inkar tazminatının ancak takip konusu meblağın likit ve bilinebilir olduğu durumlarda ve takibin yasal koşullarda yapılması durumunda talep edileceğini tüm bu nedenlerle davanın reddine, takip konusu edilen tutarın hesaplama gerektirmesi ve likit olmaması sebebi ile davacı tarafın icra inkar tazminatı talebini reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
—– sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
Mahkememizce alınan —- tarihli bilirkişi raporu ile; tarafların —yılına ait ticari defterlerin incelemesinin usulüne uygun şekilde ve zamanında yaptırıldığı ve ticari defterlerin sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davacı şirketin——– kurulum ve testlerini yaptığı, davalı şirketin ise sözleşmede yer alan tüm hizmetleri eksiksiz teslim aldığı yönünde imzalı beyanlarının olduğu, bu nedenle davacı şirket lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin birbirleri ile uyuştuğu, davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle—– alacaklı olduğu sonucuna ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, tarafların ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettiği, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, SMMM ve BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ bilirkişileri tarafından hazırlanan raporda davacının ve davalının defterlerine göre davacının, davalı taraftan —– alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olduğu ,alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamında davalıyı temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmamaktadır. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için davalının TBK. 117 (eski TBK. 101) maddesi uyarınca temerrüt ihtarnamesi ile temerrüde düşürülmesi ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) şarttır.
Takibe kadar işlemiş faize yönelik davalı itirazının haklı olduğu değerlendirilerek takibe kadar işlemiş faiz tutarı bakımından davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
2-Davalının —— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptaline, takibin alacak yönünden devamına, takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine,
3-Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalının davacı aleyhine talep ettiği kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmaması nedeni ile reddine,
5-)Alınması gereken 520,70 TL nisbi harçtan başlangıçta alınan 136,72 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 383,98 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 187,52 TL dava açılış harcı ve 1.684,50 TL yargılama masrafından ibaret toplam 1.872,02 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.782,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri yönünden hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen dava değeri üzerinden hesap edilen 382,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-)Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
11- Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/11/2020