Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/685 E. 2021/784 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/685 Esas
KARAR NO: 2021/784
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan sürücü —- tarihinde, yaya haldeki müvekkiline çarparak ağır bir şekilde yaraladığını, tedavisinin —- yapıldığını, kazanın —- ileride olduğunu, kaza yerinin az ilerisinde de —- bulunduğunu, yine kaza yerinin az ilerisinde, hem yol üzerinde hem de levhada —-işareti bulunduğunu, kazanın olduğu —– karşıdan karşıya yaya geçişinin çok olduğu oldukça işlek bir cadde olduğunu, —– davalının —- güzergahında bulunması nedeniyle çok iyi bildiği bir yol olduğunu, ceza dosyasında bulunan kaza görüntü videosundan da karşı yöndeki araçların az gerideki kırmızı ışık nedeniyle durduğunu, müvekkilinin duran araçları geçip kaza noktasına geldiğini, kazaya karışan aracın seyir yönüne göre solundan gelip sağına geçmekte iken ve tam bu geçişi tamamlayacak iken, aracın sağından müvekkiline çarptığının görüldüğünü, görüntü kaydından davalı sürücünün çok hızlı seyrettiği, zamanında frene basmadığı ve müvekkilini metrelerce savurduğu açıkça anlaşıldığını, davalının ağır kusurlu olduğunu, kazaya karışan araç sürücüsü hakkında dava açıldığını, —-mahkeme, davalı sürücünün tali kusurlu olduğuna kesin olarak hükmettiğini, ceza mahkemesinin kusur tespitinin hatalı olduğunu, davalı sürücünün ağır kusurlu olduğunu bir kez daha belirtmek istediğini beyan ile, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla,— maddi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, ——- manevi tazminatın kaza tarihi olan— tarihinden itibaren ticari avans faiz ile birlikte sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gider ve vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini vekil olarak talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı—-vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyada yetkisizlik kararı verilerek yetkili yer mahkemesi olan —gönderilmesini talep ettiklerini, başvuru şartının yerine getirilmediğini, başvurunun usulden reddini, —–yaralanması iddiası ile maddi tazminat talep edildiğini, kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde ——- olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davalı yaya —- asli kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacının avans faizi talebine itiraz ettiklerini beyan ile, yetki itirazının kabulünü, müvekkili şirket hakkında açılan davanın başvuru şartı yerine getirilmemesi sebebi ile reddini, esasa girilmesi halinde esastan reddini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe teminat limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise; yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosya hakkında yetkisizlik kararı verilerek , dosyanın — gönderilmesini talep ettiklerini, yetki itirazı kabul görmediği takdirde,—- tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili olarak müvekkillerine isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, kusur yönünden yapılacak bilirkişi incelemesinde şoförün aracın olayda kusurlu olmadığını göstereceğini, dava konusu olaya karışan aracın — sahip olduğunu beyan ile, ilk olarak yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili —- gönderilmesini, yetki itirazı kabul görmediği takdirde davanın reddi ile yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, iş bu aşamada davanın olay tarihindeki ——- ihbarına karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan maluliyet ve iş göremezlik nedeni ile uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.
Davacı vekili —– tarihli kaza sebebiyle müvekkilinin geçici ve daimi maluliyeti bulunması sebebiyle davalılardan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş davalılar ise davanın reddine karar verilmesine talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırıl ve maluliyete ilişkin —- rapor alınmıştır.
—–raporunda kaza tarihinde geçerli olan ——, geçici iş göremezlik süresinin ise — ay olduğu tespit edilmiştir.
Tazminat ve yüzdelik kusur hesabı için alınan raporda ;—- meydana gelen olayda, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü, davalı —- oranında kusurlu olduğu, davacı yaya —- oranında kusurlu olduğu, ceza dosyası kapsamında bulunan ve savcılığa hitaben hazırlanan —- tarihli bilirkişi raporu ve —- tarihli raporlardaki sürücü ve yayanın kusur durumu ile ilgili değerlendirmenin bilirkişi heyeti tarafından uygun bulunduğu, —- tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacı —- iş göremezlik tazminatının, davalı tarafın %25 kusur oranı üzerinden, tazminat hesabında uygulanacak yönetmelik yönünden takdir Mahkemeye ait olmak üzere, her iki yönetmelik yönünden de ayrı ayrı : birinci seçenekte : —– sonra, —-kararlarında, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre alınan maluliyet raporunun hesaplamaya esas alınması öngörüldüğü, buna göre birinci seçenekte,—- hükümlerine göre yapılan belirlemeler doğrultusunda, davacının—- geçici işgöremezlik tazminatının ve —nihai özür oranı üzerinden sürekli işgöremezlik tazminatının;—- Hesaplandığına, İkinci Seçenekte ; —- yararlanılarak yapılan belirlemeler doğrultusunda, davacının önce — geçici işgöremezlik tazminatı, daha sonra da bakiye ömür süresine göre — kazanma gücü kayıp oranı üzerinden sürekli iş göremezlik tazminatının; ——— olduğuna, Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin, sigorta şirketine gerekli evraklarla başvuru tarihinden— iş günü sonrası olması gerektiği, davacı tarafın— dilekçesi ve ekindeki belgelerden, davacı tarafça davalı sigorta şirketine, elektronik posta adresi üzerinden —– tarihinde başvuru yapıldığının anlaşıldığı, buna göre, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı konusundaki takdir ve değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğu ” şeklinde rapor sunulmuştur,
——–devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir——— sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiş olup, bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
——maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur—– maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, —maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, —- poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı —- göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, —- aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının —- düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkindir.
—– kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunların müteselsil sorumlu olarak tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren işleten, sürücü ve trafik sigortacısı ile kazaya karışan davacı-zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Maluliyet raporuna göre davacının davaya konu kaza sebebiyle maluliyetinin %5, geçici iş göremezlik süresinin —- ay olduğu, kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacının %75, davalı—- % 25 kusurlu olduğu, davalı tarafın kusur oranı üzerinden hesaplamaya göre rücuya tabi ödeme düşüldükten sonra davacının — geçici iş göremezlik, — daimi iş göremezlik tazminatına hak kazandığı dikkate alınarak davacı yanın maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı sigorta yönünden temerrüt tarihinden itibaren, davalı sürücü ve araç maliki yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
Mahkememizce alınan kusur raporu, —- raporunun aynı doğrultuda olduğu, çelişki içermediği görüldüğünden davalıların kusura ilişkin itirazları yerinde görülmemiş ve usul ekonomisi de dikkate alınarak kaza anına ilişkin davalının tanığının dinlenilmesine ilişkin ara karardan rücu edilmiştir.
Her ne kadar yeni —- sorumluluğunda olduğu düzenlenmiş ise de— maddesinde — sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan——- olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında—– kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin—- sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir.
Kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan—- sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve —- sorumluluğunun sona ermesini —-maddesine bağlamıştır.
Ancak kanun koyucu tarafından yeni— geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça — tarafından karşılanacağı ve—-son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan —- teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda —–bakımından sorumlulukları devam edecektir.
—–yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa——- sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir.
Davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından kendilerinin sorumlu olmayacağına dair savunmaları yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yerinde görülmemiştir.
Manevi zararın şahsiyet haklarına vaki tecavüz dolayısı ile bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ızdırap ve elem, bir kimsemin hayattan tat almasında yaşama zevkinde bir azalma olarak tarif edildiği, bu tariften anlaşılacağı üzere, manevi tazminata temel olan düşüncenin bozulmuş olan ruhi ve bedeni kusurun kısmen ve imkan nispetinde yeniden elde edilmesini teminine yönelik olduğu, manevi tazminatın kabulundeki gayenin faili cezalandırılmak veya onu muzayaka haline düşürmek olmadığı, mağdurun mal varlığında bir çoğalma husule getirmek veya mağdurun istediği tazmin şekillerini birini kabul etmek sureti ile onun acısını gidermek ve ruhen onu tatmin etmek şeklinde tarif edildiği, hukuka aykırı bir fiilin manevvie tazminatı gerektirebilmesi için o fiilin bir şahsın şahsa bağlı haklarını başka bir deyim ile şahsi menfaatlerini ihlal etmesi gerektiği, şahsa bağlı hakkın ise herkese karşı ileri sürülebileyeceği resmi ismi, şeref ve namusu özel hayata mesleki sırra iktisadi şahsiyete yapılan tecavüzlerin de şahsiyet haklarını ihlal eden haraketler olarak kabul edildiği —– bu gibi şahsi menfaatlerin ağır ihlali halinde kusurunda ağır olması kaydı ile manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Somut olayda davacının davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen maluliyetinden duyduğu elem ve keder ile olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek hükmedilen tazminata haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE; —-daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam — tazminatın davalı — yönünden poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, kabulüne karar verilen tazminata davalı —- tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
2-Davacının manevi tazminata ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ İLE; —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi lie birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar harcı —- harcının mahsubu ile bakiye — harcın davalılar —-müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan —- harcın davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan—yargılama giderinin davalılar —– —-müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı—-kendisini maddi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 4080,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacı—- kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 4080,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9–Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 4080,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
11—– maddeleri ile ———– ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalılar —- —– yüzüne karşı , davalı sigorta şirketinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021