Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/684 E. 2021/919 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/684 Esas
KARAR NO: 2021/919
DAVA: Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— aidatını ödemediklerini,—– üyelerince ödenmeyen aidat bedellerinin tahsili amacı ile — dosyası üzerinden ilamsız icra takibine geçildiğini, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalılardan— ödeme yaptığını, bu nedenle itirazın — tutarlı kısmının müvekkilince kabul edildiğini öne sürerek, takibin, asıl alacak ve gecikme faizi toplamı—- üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İtirazın iptali ile alacak davasının birlikte açılması hukuki olanağı bulunmadığından huzurdaki davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, aksi halde ise davaların tefrikine karar verilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiğini, müvekkilinin ve diğer davalı –tarafından,—- tarihinde ödenmiş olmasına rağmen—— aidatı ile birlikte ödendiğini, müvekkilinin davacı yana, aidat borcu bulunmadığını, davacı yan tarafından takip öncesi gecikme faizi olarak talep olunan —— takip sonrası avans faiz oranındaki fahiş faiz oranın da hukuka aykırı olduğunu, işbu sebeple açıklanan sebepler ile kötü niyetle hareket eden davacı firmanın eldeki davasının reddini talep etmiştir.
Mahkememizce; bir Mali Müşavir bilirkişi marifeti ile davacının davalı şirkete gönderdiği ilk ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih dikkate alınarak —- takip tarihine kadar işlemiş faizin hesaplanması yönünde ek rapor alınmasına gerek bırakmayacak, ayrıntılı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporu ile özetle; davacının takip tarihi itibraiyle davalı taraftan — alacağının olduğunu, davacının dava tarihi itibariyle davalı taraftan —- faiz olmak üzere toplam —– alacağının olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dava itirazın iptali ve alacak istemine ilişkindir.
Şu halde davacı tarafın talebi—– dosyasında takip tarihine kadar ve takip tarihinden sonra olmak üzere iki ana kategoriden oluşmaktadır.
Davalıların —– üyesi olduğu, bilirkişi raporunda ödenmeyen takip tarihine kadar —- borcunun bulunduğu, davacı kooperatifin genel kurullarında üyelerden tahsiline karar verilen alacaklar olduğu, genel kurulca alınan bu karar, yasal şartlara haiz ve davalı veya herhangi bir başka üye tarafından dava yoluyla iptal ettirilmediğinden, geçerli ve davalı dahil tüm üyeleri bağlayıcı bir karar niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. maddesinin “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz.” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüd faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda genel kurulda aidat temerrüt faizinin yıllık % 60 olarak belirlendiği, ancak koopratif faizlerinin —- olarak uygulanarak hazırlanan rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf ek adiat alınmasına ilişkin olarak —– tutanaklarını sunmuştur. Davalılar ek aidata ilişkin alınan bu genel kurul kararının kendilerine tebliğ edilmediğini savunmuşlardır. Davacı taraf mail yazışmalarını dosyaya sunmuş ise de söz konusu mail yazışmaları ek aidat alacağına ilişkin açıkça kararın yer almadığı yazışmaların içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalılara usulüne uygun bildirimde bulunulduğundan söz edilemeyecektir. Bilirkişi raporu da bu hususu dikkate alarak raporunu düzenlemiştir.
Taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, itirazın iptali davasına konu alacak için davalıların davacı kooperatif üyesi olduğu, —- ortağı olan davalının genel kurulda karar altına alınan aidatlardan/borçtan sorumlu olacağı, bilirkişi raporuna göre davacının alacağının takip tarihi itibariyle — olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde ise talep edilen alacak miktarının — olarak talep edildiği anlaşılmakla taleple bağlı kalınmıştır. Öte yandan takibe konu borcun belirlenebilir, hesap edilebilir ( likit alacak ) nitelikte olduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı tarafın alacak davası yönünden yapılan değerlendirmede ise hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalılardan dava tarihi itibariyle alacağı — faiz olmak üzere toplam— alacağının bulunduğu anlaşılmakla asıl alacak yönünden talebin kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
G.D.
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a-) Davalıların—- alacak bakımından iptali ve takibin aynı koşullarla DEVAMINA,
b-) —- —- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-) Takip sonrası biriken aidat alacağı olarak talep edilen 9.583,42 TL’den Ödenmeyen aidat gideri—– dava tarihinden itibaren aylık %5 faiz uygulanarak davalılardan müteselsil ve müştereken alınıp davacıya VERİLMESİNE,
d-) Alacak davası bakımından fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 597,54 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 313,05 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 284,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 313,05 TL peşin harç ve 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 363,85 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.050,00- TL bilirkişi ücreti, 121,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.171,60 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı % 52,28 oranında olmak üzere 612,51 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıktığı %52,28 oranında olmak üzere, 690,09 TL sinin davalıdan, 629,91 TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———-Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021