Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/679 E. 2022/193 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/679 Esas
KARAR NO : 2022/193

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracı ile– sayılı çekiciye bağlı … sevk ve idaresindeki —– plaka aracın müvekkilinin aracığına sağdan çarpması nedeni ile müvekkilinin aracının sol tarafta bulunan bariyerlere çarpması nedeniyle hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda aracın maliki ve sürücüsünün müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, dava konusu kazada müvekkilinin aracında — ile ispat edilmiş edildiğini, söz konusu kazada müvekkilinin — geldiğini, Trafik kazası neticesinde müvekkilime ait—–araçta meydana gelen değer kaybının tespitini, değer kaybına ilişkin olarak şimdilik — itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline davalılardan — davanın — ile sınırlı olmak kaydı ile bu limitin aşılması halinde –davalı—– tahsiline karar verilmesini, açılan iş bu davanın HMK 107. madde kapsamında belirsiz alacak davası olarak kabulüne, yargılama harç ve masratlarının ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili— dilekçesinde özetle; Trafik kazası neticesinde müvekkilime— meydana gelen değer kaybına ilişkin olarak talep artırım talebimizin kabulü ile birlikte değer kaybının—- belirlenmesini ve alacağımızın kaza tarihi olan 15.11.2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan — davanın — limiti ile sınırlı olmak kaydı ile bu limitin aşılması halinde—limitiyle sınırlı olarak davalı— sorumluluğuna ve tahsiline karar verilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini ıslah ve talep etmiştir
SAVUNMA
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısı olduğu iddia edilen aracın kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle –olduğunu,— tarihli kaza nedeniyle karşı yan aracında oluşan hasarın müvekkil — oranında tazmin edildiğini, araç başına teminat limitinin tamamının tükendiğini tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu davanın gerçekleşmesinde —- bir kusuru bulunmadığını, kazanın davacının kusuru neticesinde gerçekleştiğini, davacının iddia etmiş olduğu zarar kalemlerinin sigorta kapsamına dahil olmadığını, davacının kaza sonrasında aracını üçüncü bir şahsa sattığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybının tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; “Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; —- —seyir halinde kendi şeridinde aracının hızını yol, görüş şartları, trafik durumu, hava durumu aracının teknik özellikleri, büyüklüğü vb. etkenleri birlikte değerlendirerek seyrine devam etmesi, şerit değiştirmesi gerektiğinde ise trafik püvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde kullanmış olduğu aracı ve arkasında takılı olan araçla birlikte değerlendirerek sinyal vererek şerit değiştirmesi gerekirken bu anlamda ,gerekli dikkat ve özen sorumluluğunu yerine getirmemiş olması ve kontrolsüz şerit değiştirerek sebebiyet vermiş olduğu kazada, kurallarının ihmal ve ihlal edilmesi nedeni ile %100 kusur oranı ile asli ve tam kusurlu olduğu, —- plaka sayılı araç sürücüsü ….——kural ihlali yapmamış olması ve kazünın kendi şeridinde seyir esnasında meydana gelmiş olması nedeni ile kusursuz olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, söz konusu aracın değer kaybı hesaplamasına esas olarak —- hasarının bulunduğu, — kayıtlarına göre geçmiş hasar kaydının bulunmadığı, değer kaybının 40.000,00 TL civarında olduğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu — Plaka sayılı çekici sürücü …’in %100 kusur oranı ile asli ve tam kusurlu olduğu,— sayılı araç sürücüsü …’in kural ihlali yapmamış olması ve kazanın kendi şeridinde seyir esnasında meydana gelmiş olması nedeni ile kusursuz olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, — limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere—- zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —– motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (—–
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan—- sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan——– ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir (—-
Davalı —- aracın—– davalı … aracın maliki davalı … ise aracın sürücüsüdür. ———kapsamaktadır. Kaza —-gerçekleşmiştir.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, —— sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait araçta—– kaybı olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı araç maliki ve sigortanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı değerlendirilerek davanın davalı araç sürücüsü ve işleteni yönünden kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu aracın hususi araç olması nedeniyle kaza tarihi itibariyle yasal faize hükmedilmiştir.
Davacı tarafından davalı … şirketine dava konusu kaza nedeniyle aracında meydana gelen değer kaybının tazmini istemi talepte bulunulmuş ise de; dava açılmazdan evvel davacı tarafından aynı olay nedeniyle —–. ile başvurulduğu, —– istemin aynı kazaya yönelik olarak hasar ödemesi neticesinde poliçe limitinin tükenmesi nedeniyle istemin reddine—–. Sayılı ilamı ile karar verildiği, söz konusu karar işin esasına girilerek verilmiş olduğundan—-bu dava yönünden maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmekte olup kesin hükmün de dava şartı olduğu dikkate alındığında davanın, sigorta şirketi yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı — yönünden kesin hükme ilişkin dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davalı—— davalı .— açılan davanın kabülüne 40.000 TL değer kaybı alacağının kaza tarihi olan —– işleyecek yasal faiziyle birlike müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.732,40 TL ‘den davacı tarafça yatırılan 85,39 TL peşin harç ve 597,71 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 2.049,3‬0 TL harcın davalı … ve davalı ..—– müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 597,71 TL tamamlama harcı, 85,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 727,5 TL harcın davalı — davalı ..—— müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- yargılama giderinin davalı … ve davalı .—– müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı .—— tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —- göre belirlenen 6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …—- davalı —- müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı …— karar tarihinde —-esaslara göre belirlenen — maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …— verilmesine,
9—– arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalı .—–tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.