Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/677 E. 2021/255 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/677 Esas
KARAR NO: 2021/255
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalı —–düzenlendiğini, davalı firmanın—- yerleşik dava dışı —- gerçekleştirdiği sevkıyatlar dan doğan alacaklarını tahsil edemediğini beyan ettiği ve ilgili sevkıyat tutarlarını sırasıyla —— tarihlerinde müvekkil sigortacı Banka tarafından tanzim edildiğini, tanzim işleminden sonra söz konusu alacakların davalı firma tarafından müvekkil bankaya temlik edildiğini, müvekkil sigortacı banka tarafından davalı firmaya —- tarihli yazı gönderilmesine rağmen ödeme olmayınca —- tarihinde ödeme yapılmasına ilişkin ihtarnameler gönderildiğini, davalı firmanın ihtarnamelere rağmen borcunu ödemediğini, —-dekontlara rağmen—– tutarında ödeme almadığını —– tutarında ödeme aldığını kabul ettiğini ancak mali sıkıntı sebebiyle ödeme yapmadığını iki ayrı yazıyla bildirdiğini, ———sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini takibin durduğunu arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını tüm bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile davalı müvekkil arasında imzalanmış ——— tarihli iki adet temlikname bulunduğunu, her iki temliknamede de hiçbir yetki şartı ve yetki sözleşmesini barındırmadığını , müvekkil şirketin adresinin ————- olduğundan yetkili icra müdürlüklerinin—–İcra Müdürlükleri olduğunu, müvekkil ile davacı arasında —— imzalandığını, müvekkil şirketin ————–firmalarına yapmış olduğu satışların bedellerini tahsil edemediğini davacı tarafın bunun üzerine müvekkil şirkete ödemeler yaptığını müvekkilin de söz konusu firmalar nezdindeki alacaklarını davacıya temlik ettiğini, davalı müvekkile ——- gönderildiğini, davacı tarafın işbu tutarı ödeyemediğini ve ilerleyen zamanda ödeyeceğini bildirdiğini ancak davacının talep yazısında davalı müvekkilin hesabına—— gönderildiğini iddiasıyla iş bu miktarın da davacının hesabına gönderilmesini talep edildiği, müvekkil şirkete———– ödemesinin yapılmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak tarafına verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile ———kapsamında kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacı ile davalı arasında imzalanan ——– tarihli kısa vadeli ihracat —— kapsamında davalının dava dışı firmalardan sevkiyatlarına ilişkin alacağını tahsil edememesi sonucu meydana gelen zararın davacı tarafından karşılanması ve zararın davacıya temlit edilmesi nedeniyle davalının dava dışı firmalardan alacağı tahsil edip etmediği, tahsil etmesi halinde tahsil edilen miktarın ne kadar olduğu, tahsil edilen miktarları davacıya ödeyip ödemediği noktalarında toplanmıştır. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —-sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —— tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlular aleyhine ilamsız takiplerde ödeme emri ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrine davalı vekili tarafından—- tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz edildiği ve takibin durduğu huzurdaki davanın —— tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi onaylı sureti dosya içerisine celp edilmiştir.
Yapılan incelemede davacı banka ile davalı —— düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı ———–kurulmuş olup kuruluş amaçlarına yönelik olarak ihracatçıları, ihracata yönelik olarak üretim yapan imalatçıları ve yurtdışında faaliyet gösteren müteahhit ve girişimcilere kısa, orta ve uzun vadeli nakdi ve gayrinakdi kredi, sigorta ve garanti programları ile desteklemekle birlikte kredi, garanti ve sigorta işlemlerini aynı çatı altında toplamakla birlikte dava konusu olayda sigorta sözleşmesini düzenleyen sigortacı konumundadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda; “davacı bankanın alacak olarak gösterdiği —– tutarının davalının kabulünde olduğu, bu konuda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, davaya konu —- göre davalı firmaya yurt dışından gelen ——- davacı banka nezdinde ihracat gönderisi yapılan borçlu durumdaki —- firmadan değil, ———–geldiğinin tespit edildiğinden takibe dayanak olarak sunulan transfere ait swiftin göndereni farklı bir firma olduğundan dolayı takibin bu kadarlık kısmının yerinde olamayacağı davacı tarafından——dosyası ile başlatılan takibin —————— kadarlık kısmı için yerinde olacağı, davacının hesaplanan bu tutar için itirazın iptalini talep edebileceği” yönünde rapor sunulmuştur.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde ; davacı banka ile davalı—– sayılı————-poliçe kapsamında alıcının ödememe halinin sigorta kapsamındaki risklerden olduğu, anlaşılmakla takibe dayanak olarak sunulan ——- belgesi de incelendiğinde davacının reddolunun miktar yönünden alacağını yazılı belgelerle ispat edemediği ayrıca davalının cevap dilekçesindeki kısmi kabul beyanı da dikkate alınarak hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı takip borçlusunun —- sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline ——– devamına fazlaya yönelik talebin reddine, kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarının aynı yabancı para türünden —— süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden faiz uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabulüne karar verilen alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca, takibe konu alacağın TL karşılığı üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4- Davalı tarafın talep ettiği kötü niyet tazminatı talebinin şartlarının bulunmaması nedeni ile reddine,
5-Karar harcı —- Efektif satış kuru üzerinden hesaplanmış olmakla — başlangıçta peşin olarak yatırılan — peşin harçtan mahsubu ile artan —- harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.708,21 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.752,61‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.017,40 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 340,41 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.756,86 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 18.791,50 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 222,73 TL’sinin davalıdan, 1.097,27 TL’nin ise davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2021