Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/662 E. 2021/893 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/662 Esas
KARAR NO: 2021/893
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/11/2019
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı adına —- tutarlı cari hesap alacağı bulunduğu fakat cari hesap alacağına karşılık herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflarınca söz konusu alacağın tahsili amacıyla —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın bu icra takibine borçları olmadığı ve alacak likit olmadığından bahisle haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış , cevap dilekçesi sunmamış duruşmaya katılmamıştır.
Dava, davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
Mahkememizce; Talimat mahkemesi aracılığıyla, rapor alınması için talimat yazılmış fakat talimat mahkemesinden rapor alınamadığı görüldü.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen delille toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Talimat mahkemesince Bilirkişi tarafından alınan raporda, ” Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre –takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının —– olduğu,—- ara kararına ve talimat mahkemesi aracılığı ile davalı defterlerinin incelenmesi için yazılan talimat ve çıkartılan tebligata rağmen davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği, Tüm bunların yanında somut olayda davacının davaya konu ettiği alacağın davalı hesabına kaydedilen dekontlardan kaynaklandığı, İş bu dekontların dayanakları ile ilgili —- herhangi bir vesaik sunulmadığı, Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının alacağını sadece kendi yasal defter kayıtlarına dayandırmış olduğu, Bu itibarla davacının sunduğu yasal defterler haricinde takibe konu edilen alacağını ispat edemediğinin kabulünün gerekeceği, diğer taraftan — davacının sahibi lehine delil niteliği bulunan defterinde kayıtlı olan alacağı ispat için halinde ise — taki ispat İçin ile Davalı taraftan — asıl alacaklı olabileceği Davalı tarafın — uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere —-Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, — takip miktarı ile karşılaştırıldığında — fazla talebin olduğu, fazlalığın işlemiş faiz talebinden kaynaklandığı, Bu itibarla takibin — üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle — takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağ— davacı talebi doğrultusunda — tarafından dönemde —– üzerinden basit usulde—–temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, davacı tarafça talep —oranında İcra İnkâr tazminatının —takdirinde bulunduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi tarafından alınan ek raporda, ” Yerinde inceleme talebinde belirtilen —— yapılan görüşmede —defterlerinin zayi olduğu ve buna ilişkin mahkeme başvurusu yapılacağının beyan edildiği, Bu itibarla — yılı davacı defterlerinin incelemesinin yapılamadığı, diğer taraftan — tarihli dilekçe ekinde söz konusu faturalara dayanak olan ithalat işlemleri ile ilgili —— yapılan harcamalara ait dekont ve faturalar sunulduğu, Söz konusu dekontlar ve faturaların bir kısmında yapılan harcamalarda ki açıklamalarda davalının adının kullanıldığı, Kök raporda da ifade edildiği üzere dava konusu ile ilgili alacağın dayanağı faturaların davalı tarafça kabulüne dair herhangi bir vesaikin dosya kapsamında bulunmadığı, diğer taraftan —- tarihli dilekçe ekinde sunulu olan dekont ve faturalarda davalının adının yer aldığı nazara alındığında takibe konu hizmetin davalı adına verildiğinin kabulünün gerekeceği ancak söz konusu hizmetlerin teknik anlamda içeriklerinin takibe dayanak faturalara uygun olup olmadığı hususunun teknik uzmanlık gerektirdiği, Tüm bu inceleme ve değerlendirmeler dikkate alındığında kök raporda ki görüş ve kanaatlerimizde herhangi bir değişikliğe yer olmadığı, —- tarihli kök raporda ki netice ve kanaat kısmının aynen geçerli olduğu, Görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Somut olayda davalı defterlerinin incelenmesi için talimat yazıldığı usulüne uygun tebligata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu ve davacı tarafın defterlerine göre davalıdan—-alacaklı olduğu, HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. —– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda davacı yanın ticari defterlerinin lehine delil olacağı değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamında davalıyı temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmamaktadır. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için davalının TBK. 117 — maddesi uyarınca temerrüt ihtarnamesi ile temerrüde düşürülmesi ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi —- şarttır.
Takibe kadar işlemiş faize yönelik davalı itirazının haklı olduğu değerlendirilerek takibe kadar işlemiş faiz tutarı bakımından davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen KABULÜ ile kısmen REDDİNE,
1-)Davalının—takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 646,02 TL harçtan peşin yatırılan 116,08 harcın mahsubu ile bakiye 529,94 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 166,88 TL dava açılış masrafı ile 1.956,10 TL yargılama masrafı toplamı 2.122,98 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 2.088,98 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacı vekili için tayin olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacı vekili için tayin olunan 153,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul ve red oranına göre hesap olunan 1.298,86 TL’sinin davalıdan, 21,14 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021