Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/639 E. 2021/187 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/329 Esas
KARAR NO : 2021/185

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 19/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —————–işyerinde kurulu bulunan————kesilerek mühür altına alınmış ————seri nolu sayaç üzerinden yükümlüklerini yerinde getirmeden —- açarak elektrik kullandığını, müvekkilinin —— elamanlarınca kaçak elektrik kullanımının tespit edilerek —— tarihinde kaçak kullanım—— düzenlenen faturanın süresinde ödenmediğini, dava konusu alacağın talebe rağmen ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün —-tarihinde takibe geçildiğini, davalının kötü niyetli olarak takibin tamamına itiraz ettiğini, takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, dava konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber——- yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 11.03.2019 tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından 15/03/2019 tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, İcra Müdürlüğünce 15.03.2019 tarihli kararı ile takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın 05.02.2020 tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan ek ve kök raporda ” —– kurul kararına ve yerleşik yargı kararlarına göre kullanılan kaçak ——— tarihine kadar 6183 sayılı yasa kapsamında işlemiş gecikme zammı ve KDV ile birlikte 16.922,96 TL olduğu, davalının hesaplanan miktarlar için itirazının iptali ile takip tarihinden sonra yalnızca asıl alacağı 6183 sayılı yasa kapsamında yapılan hesaplarda gecikme zammı ve %18 KDV yürütülmesi suretiyle 3095 sayılı yasa kapsamında yapılan hesaplamaya uyulması halinde takip tarihinden itibaren %19,5 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanması suretiyle devam etmesinin gerekeceği ” yönünde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosyada bulunan davalıya ait —- ilişkin işlem dosyası ve kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı örneğinden, davalının iş yerinde yapılan —-sayaçtan elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
Davanın —-kullanıma dair itirazın iptaline ilişkin olduğu yani davanın dayanağının haksız fiil olduğu anlaşıldığından, davaya konu alacak hesaplanacağından ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. (İstanbul Bam.—–. HD. ——- sayılı Kararı)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul Anadolu —, İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı takibine vaki davalı borçlu itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 16.725,59 TL asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihine kadar işlemiş 154,02 TL faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı 1.153,05 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 205,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 947,74 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 205,31 TL peşin harç olmak üzere toplam 259,71 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 798,75 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 794,17 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.