Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/631 E. 2022/75 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/631 Esas
KARAR NO : 2022/75

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının
yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—– şirket arasında——arasını kapsayan —— olduğunu—- 19.12.2018 tarihleri arasını kapsayan —- sözleşmesinin 6.3 maddesine göre “Gönderici aylık dönem için—– taahhüt eder.” denildiğinden adı geçen sözleşmeli —- müşterisi olan davalı anılan dönemde —- ayında taahhüdünü yerine getirmiş diğer aylarda yerine getirememiş olduğunu, Bu sözleşmenin 6.3 Maddesinde “Gönderici aylık/yıllık dönemler sonunda verdiği taahhüdü yerine getirmemesi durumunda o ay için sözleşmenin 5.1 maddesinde belirtilen tarife uygulanmaz, bunun yerine ekte gösterilen “—– gönderileri — tarife” dikkate alınarak gerçekleşen kabul adedine/cirosuna tekabül—- üzerinden indirim uygulanacak ve o aylık dönem için geriye dönük yeniden hesaplama yapılarak ücret farkı belirleneceğini, gönderici yeniden belirlemeden doğacak ücret farkını ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmüne yer verilmiş olduğunu, söz konusu sözleşmeden doğan toplam —– ———- ile ——- tarihinde teslim edilmiş olduğunu, ancak yapılan yazılı uyarılara rağmen bugüne kadar tahsilat yapılamamış olduğunu, alacaklarının tahsili için Arabuluculuğa başvuru yapılmışsa da davalı toplantıya katılmadığından anlaşma sağlanamamış olduğunu iddia ederek, 26.863,76 TL alacağın borcun doğum tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini, yargılama giderleri ve —- karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan müspet zararın tahsili amacı ile açılan alacak davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; “Davacı yanın — yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin incelendiğini, defterlerin açılış kapanış tasdiklerinin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını davacı şirketin incelenen — kayıtlarında cari hesap kayıtları itibari ile davalı yanın davacı kurumdan 1.141,60 TL avans alacaklısı durumunda olduğu, davalı yanca gerçekleştirilen kargo adet ve tutarları ile faydalanılan indirim tutarlarının açık— listesindeki kayıtlarla çelişmediğinin tespit edildiğini, Sözleşme taahhüdünün aylık bazlarda geçerli olmakla birlikte sözleşme yapılan tarihin ay sonuna denk gelmesinden dolayı —- ayı içinde gerçekleşen adet/ciro dikkate alınmayacağı ve sözleşmenin 5.1. maddesinde belirtilen gönderi ücretlerinin —- ayında şartsız uygulanacağı tespit edildiğini, Davalı göndericinin—- gönderi adetlerinin, sözleşmenin —- Yılı için aylık olarak gerçekleşen miktarlarının ve taahhüdüne aykırılık teşkil eden fark adet ve yararlanılan indirim tutarlarının 26.863,74 TL olarak tespit ve hesap edildiğini, davacının —– aylık taahhüt adedi olan — gerçekleştirmek suretiyle tutturmuş, ancak diğer aylarda 1.500 Adet Taahhüt miktarının altında gönderi gerçekleştirdiğinin tespit edildiğini, sonuç olarak; Davacı şirketin, sözleşmede öngörülen aylık gönderi taahhütleri nedeniyle oluşan taahhüt farkı tutarlarını aylık olarak talep etmemesi ve davalı yanca yükümlülüklerin eksik yerine getirilmesi nedeniyle davalı göndericiye uyarıda bulunmayarak sözleşmeyi fesih etmemesi nedeniyle aylık olarak hesaplanan ve toplam tutarı 26.863,76 TL olan taahhüt farkını talep edip, edemeyeceği veya edebilecekse ne miktarda talep edebileceği hususlarının hukuki değerlendirmeye muhtaç olup, bu hususta takdirin Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşme ile davalının — tarihleri arasında 1 yıl içerisinde aylık en az —-göndermeyi, davacı— ise bu miktar —gönderilmesi halinde kendi fiyat tarifesi üzerinden %35 indirim yapmayı taahhüt etmiştir. Sözleşmenin 16.maddesinde ise, taraflar Sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu ve diğer——- mevzuatının geçerli olacağı konusunda anlaşmışlardır. Sözleşme dönemi içerisinde davalının sözleşme süresi boyunca sözleşmede belirlenen aylık en az —- gönderi şartını sadece —- yerine getirdiği, diğer aylarda yerine getiremediği, bu suretle sözleşmedeki taahhüdünü kısmen yerine getirmediği, davacının 26.863,76 TL zarar uğradığı bilirkişi raporu ile de sabit hale gelmiştir. Davalı tarafın edimini eksik ifası nedeniyle davacının zarara uğradığı, davacı tarafın uğradığı zararın Tarife’deki hükümlere göre tespit edilmesi gerektiği, davalının zararın tazmini ile yükümlü olduğu—raporundaki tespitlerin hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaati ile davanın kabulü yolunda aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça borcun doğum tarihinden itibaren talep edilen alacağa faiz işletilmesi istenmiş ise de dosya kapsamındaki ilk ihtar tebliğ tarihinin 30/04/2019 tarihli olduğu, daha önceki ihtar içeren yazıların davalıya tebliğine ilişkin tebligat parçası bulunmadığından kabulüne karar verilen alacağa 30/04/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; —–tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı ——- davacı tarafça peşin olarak yatırılan 458,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.376,29-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 458,77 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 503,17 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 144,00 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 844,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —– göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.