Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/620 E. 2020/52 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/620 Esas
KARAR NO : 2020/52
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/07/2017
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil kurumun kamu ihale kanunu hükümleri çerçevesinde her yıl yapılan ihale ile bir yıllık sözleşmeler ile özel güvenlik hizmeti aldığını, davalı şirketler …ile ———– Şube ve bağlı işyerlerine güvenlik hizmeti verdiğini, davalı———– merkez ve taşra teşkilatı için güvenlik hizmeti verdiğini, ——- davalı …bünyesinde ———tarihleri arasında , davalı———– bünyesinde ise ——— yılının tamamında çalıştığını, davalı şirketler bünyesinde, kuruma bağlı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan ———- iş akdinin sona ermesi üzerine kurum aleyhine —– Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) ————- sayılı dosyası ile iş akdi nedeniyle dava açıldığını ve mahkeme tarafından verilen karar ile ——- alacaklarının davalı kurum tarafından ödenmesine karar verildiğini, söz konusu ilam ile ———— İcra Müdürlüğünün ————- esas sayılı dosyası ile davalı şirket ile kurum aleyhine icra takibinin başlatıldığını ve toplam 11.319,39 TL dosya borcunun ödenerek kapatıldığını belirterek ödenen 11.319,39 TL’nin ödendiği 25/01/2017 tarihinden itibaren sözleşme gereği işleyecek yıllık %16 faizi ile davalılardan tahsil edilmesi ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————– vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin dava dışı işçinin çalışmış olduğu dönem ile sorumlu olması gerektiğini, bu sorumluluğun da işyeri devri nedeniyle iki yıl devam ettiğini dolayısıyla işyeri devri nedeniyle müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının da kabul edilebilir olmadığını ayrıca müvekkil şirket sorumlu tutulsa bile dava dışı çalışanın çalışmış olduğu süre ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———- vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye, sözleşmelere, teknik ve idari şartnamelere, 6552 sayılı kanunun 8.maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112.maddesine eklenen fıkralara, 4857 sayılı İş Kanununa, mülga Borçlar Kanunu’na, mer’i Türk Borçlar Kanunu’na HMK’ya ve Anayasa’ya aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; dava, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda; her ne kadar davalılar ticaret şirketi olup tacir ise de, davacı kamu kurumu olup tacir sıfatını haiz değildir.Davanın dayanağı olan ihale de kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla yapılmıştır. Bu durumda, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu konuda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——-. Hukuk Dairesinin———– Esas,—————– Karar sayılı kararında da benzer nitelikteki davaya bakma görevinin açıkça Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu belirtilmekle mahkememizce karşı görevsizlik vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin ———–. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Mahkememiz ile ——– Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından mahkememizce verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği taktirde HMK’nın 22/2 maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için DOSYANIN İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/01/2020