Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/613 E. 2021/170 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/613 Esas
KARAR NO: 2021/170
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/11/2019
KARAR TARİHİ: 17/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun, müvekkilinin ——– bedelli —– senetten ötürü alacaklı bulunduğu —— dosyasında, —– tarihinden itibaren işlem yapılmadığı ve bu nedenle senetlerin —— yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu iddiasıyla İİK 170/b, 71/ıı ve 33a maddeleri gereğince takibin taliki talebinde bulunduğunu, —— tarihli kararı ile talebi kabul edildiğini,———sayılı kararı ile istinaf taleplerinin reddedildiğini,———– onadığını ve bu şekilde bahsi geçen icra dosyası geri bırakıldığını, bu kararın kötü niyetli borçlunun ödüllendirildiğini, kanun koyucu, dar yetkili icra hukuk mahkemesinin verdiği icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklının haklarının zayi olmaması için, aynı maddenin devamında (33a/2) alacaklının genel mahkemelerde açacağı dava ile zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde —- gün içinde dava açmasını, aksi halde icra hukuk mahkemesi kararının kesin hüküm teşkil edeceğini düzenlediğini, müvekkilinin, davalı borçludan ——- tanzim tarihli —— vade tarihli, —— bedelli iki adet senetten ötürü alacağı bulunduğunu, bu senetlerin, ——– icraya konulduğunu, davalı borçlunun,——– bulunan taşınmazına haciz konulduğunu ve satış işlemleri başlatıldığını ——— tarihli kıymet takdiri raporu düzenlendiğini, davacı borçlu daha sonra kıymet taktiri raporuna itiraz ettiğini,——— tarihli kararı ile itirazının reddedildiğini, davalı borçlunun, ——— dosyası ile menfi tespit davası açarak borçtan kurtulmaya çalıştığını, ancak —— karar ile haksız davanın reddedildiğini, ——— tarihinde de yüksek mahkeme tarafından onanarak kesinleştiğini, davalı borçlunun açtığı davaların neticelenmesinden sonra taşınmazın satış işlemlerine taraflarınca devam edildiğini, ancak taşınmazın —— üzerinde bulunan ——— dosyasından konulmuş olan —— no lu şerh nedeniyle —– satılamayacağı anlaşıldığını, borçlunun haczedilen gayrimenkulünün satışı için ——- tarihinde satış masraf avansı yatırıldıktan sonra uzun süre satış talep edilmemesinin başka taleplerde bulunulmasının nedeni bu şerh olduğunu, ———–sayılı dosyası icra müdürlüğünde bulunamaması olduğunu, dosyada yapılan icra işlemleri bir süre taraflarınca icra müdürlüğü tarafından oluşturulan muvakkat dosya üzerinden yapıldığını, davalı borçlunun —- tarihinde — yıllık süre içerisinde satış kararı verilmediğinden müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki haczin ve 150/c şerhinin kaldırılmasını talep ettiğini, ancak bu talenin; “Alacaklı vekilinin —-tarihli satış talebi üzerine taşınmazların süresi içinde satışı talep edilerek satış avansı olarak şimdilik kaydıyla —- avansın yatırılmış olduğu dolayıısyla haczin düşmesi açısından İİK 106 VE 100. Md. Uyarınca sürelerin kesilmiş olduğu—– eksiklikler tamamlandıktan sonra taşınmazların satışına başlanmasına karar verilmiş olduğundan borçlu vekilinin talebinin REDDİNE karar verilmiştir.” gerekçesi ile reddedildiğini, davacı borçlunun bu talebi dahi dosyanın kaydının açık olduğunu icra işlemlerinin devam ettiğini açıkça ortaya koymakta olduğunu, taşınmaz üzerine —– dava dosyasından konulan —-yev no lu şerhin kaldırıldığını tespit etmeleri üzerine,—- sayılı dosyasından —- tarihinde talepte bulunduklarını, icra müdürlüğünün de bu taleplerine, “karar: Taşınmazın son tapu takyidatının celbine karar verildi —- şeklinde karar verdiğini, açıkça görüleceği üzere —– tarihi itibariyle dosyanın işlemde olduğu zamanaşımına uğramasının sözkonusu olmadığı tartışmasız olduğunu, talepleri doğrultusunda icra müdürlüğünün —– taşınmazın tapu son durum bilgilerini istediğini, tapu müdürlüğünün de —– tarihli taşınmaza ait tapu kaydını gönderdiğinde —– dava dosyasından konulmuş ———-no lu şerhin kaldırıldığı görüldüğünü, icranın geri bırakılmasına dair açılan davanın duruşmasından önce icra müdürlüğünde yıllardır bulunamayan dosya bir anda bulunduğunu ancak bu seferde her nedense taleplerimizin bulunduğu muvakkat dosya icra müdürlüğünden kaybolduğunu, görüleceği üzere, işbu davaya konu icra dosyasının, icra müdürlüğünde bulunamaması, davalı borçlunun icranın geri bırakılmasına dair açtığı davadan sonra bir anda bulunması, bu seferde muvakkat dosyasının kaybolması ve halen bulunamaması, kötüniyetle hareket edildiğini ve icranın geri bırakılması kararının da bu kötüniyeti adeta ödüllendirdiğini göstermekte olduğunu, davalı borçlunun, daha öncede borcunun olmadığı iddiası ile menfi tespit davası açtığını ve ——- tarihli kararı ile haksız davayı reddetmiş olduğunu, — tarafından ——- tarihinde onanarak kesinleşen mahkeme ilamına göre de müvekkilinin, davalı borçludan alacaklı olduğu sabit olduğunu, takibin devamını sağlayıcı nitelikteki her takip işlemi zamanaşımını kesmekte ve yeni süre başlamasını sağlamakta olduğunu, icranın geri bırakılmasına dair verilen—— tarihli kararındaki son icra işlemi tarihi olan —- tarihini esas aldığımızda dahi —-zaman aşımının dolmadığı anlaşılacağını, davalı borçlunun müvekkiline karşı açtığı ve reddedilen,—– tarihli kararının —– tarihli onama tarihini esas aldıklarında da müvekkilinin alacağının zamanaşımına uğramadığı görüleceğini, konuyla ilgili pek çok —–kararı bulunmakta olduğunu, davalı borçlunun borcundan kurtulmak için türlü çabalar içine girdiğini icra müdürlüğünün yetersiz fiziki koşulları nedeniyle önce icra dosyasının sonrasında muvakkat dosyanın bir şekilde kaybolmasından istifade ederek, dosyada işlem yapılmadığı iddiası ile icranın geri bırakılması başvurusunda bulunduğunu, hak ve hukuka aykırı olarak —— kararı ile bu talebi kabul edildiğini ve—— icra geri bırakıldığını, davalı borçludan sabit olan alacağımızın zaman aşımına uğramadığını ispat sadedinde işbu davanın açılması gerektiğini tüm bu nedenlerle———- tarihli icranın geri bırakılması kararı nedeniyle, İİK ‘nın 33/a maddesi 2 ‘nci fıkrası uyarınca —- süresi içindeki ——alacağının, vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödeme tarihindeki —– kuru üzerinden tahsiline, işbu dava kesinleşinceye kadar,—–dosyasında haciz konulmuş bulunan,—– no ‘lu taşınmazın—– Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için kaydına tedbir konulmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada davacının İİK Md.33/a-2 Md. gereği resmi vesikalara müsteniden incelenerek verilen icranın geri bırakılması kararı için zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde işbu genel mahkemede sunduğu, bildirdiği aslında hiç bir yeni vesika vb. delil bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde baştan sona kadar olmak üzere kambiyo icra takibi alacaklarının zamanaşımına uğramadığına dair daha önce defalarca bildirdiği aynı iddialarını tekrar tekrar anlatarak, —- buna dair istinaf itirazlarını reddeden —- yine buna dair temyizen itirazlarını reddeden——— kararlarının yanlış olduğunu izah etmeye çalıştığını, davacının işbu davadaki talebinin ancak tespit hükmü olabileceğini, işbu davanın izahı ve sebebi olarak icra alacağının zamanaşımına uğramadığı bildirildiğini, dava dilekçesinin en son talep kısmında ise, mezkur icra mahkemesinin icranın geri bırakılmasına dair — kararı nedeniyle, İİK Md.33/a-2 Md. uyarınca — yıllık genel zamanaşımı süresi içindeki —- ( alacağın vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ve tedbir talebinde bulunulduğunu, davacı tarafın İİK Md.33/a-2 Md. uyarınca açtığı ve icra takibinin zamanaşımına uğradığı hususunun kesinleşmemesi için son şansı olan işbu dava dilekçesinde bu şekilde alacak tahsil talebinde bulunamayacağını, sadece genel hükümler dairesinde, yeni yasal delillerle, takip konusu bono alacağının zamanaşımına uğramadığının tespitini isteyebileceğini, yani İİK Md.33/a-2 Md. uyarınca açılan işbu davada mahkemece verilebilecek hüküm bir tespit hükmü olacağını, sayın Mahkemenin davacının dava dilekçesindeki delillerini umumi hükümlere göre değerlendirecek ve icra takibinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunu tespit edeceğini, ortada davacının tanık dışında sunduğu hiç bir yeni delil olmadığını, dava dilekçesinde davacı tarafından bildirilen tanık delilinin zamanaşımının kesilip kesilmediğini ispat için böyle bir davada sunulabilecek yasal bir delil olmadığını ve kabul edilemez olduğunu, muvafakat etmediklerini, davacı tarafın, varsa müvekkili tarafından imza edilmiş, imhal vs. mahiyetli bir yazılı belgeyi delil diye sunmasının gerektiğini, oysa önceki icra mahkemesi dosyasındaki aynı resmi evrakları ve aynı hukuki hususları tekrar etmekle iktifa ettiğini, İİK Md. Md.33/a-2 Md.’ne göre dava açılan sayın mahkemece, sanki mahkemenin ——— üzerinde süper bir mahkeme gibi esasen aynı hususların takip alacaklısı davacı tarafından böyle ileri sürülerek dava açılıp ileri sürülmesi hem usülen, hem de ortada takip alacaklısınca zamanaşımı için sunulan yeni hiç bir delil mevcut olmadığından esasen kabul edilemez olduğunu, davacı tarafın sunduğu içtihatların icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesini önlemek için genel mahkemelerde açılan İİK Md.33/a-2 uyarınca açılan işbu dava için emsal olmadığını, bu içtihatlar içeriklerinden de görüldüğü üzere, genel mahkemelerde genel alacak davaları için verilmiş kararlar olduğunu, hiç bir —–, zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması talebi/davası ile ilgili olarak, bu arada menfi tespit davası açılmışsa, ayrıca —- yıl daha zamanaşımı uzayacağı ve böylece zamanaşımı itirazının reddi gerektiği yazılı olmadığını, —– göre eğer takip borçlusu tarafından açılmış bir menfi tespit davası varsa, bu davada takip alacaklısı defi yoluyla alacak iddia etmiş ise dava boyunca zamanaşımı kesilir, ancak davacının iddiası gibi bu dava için daha sonra —- yıl daha zamanaşımı uzamayacağını, sadece menfi tespit davası kesinleşinceye kadar zaman aşımının işlemeyeceğini, kesinleştikten sonra icra takibi bono hakkında ise —- yıllık, çek ise — yıllık olan zamanaşımı sürelerine yine bakılacağını, olayda davacının ileri sürdüğü —— davada —- karar verildiğini, mezkur davanın dosyadaki kesinleşme şerhine göre — tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmekte olduğunu, davacının icra dosyasında son icra takip işlemi tarihi olan —- zaten menfi tespit davasının kesinleştiği ——-tarihinden çok sonra olduğunu, bundan sonra zaten yine üç sene süre geçmekle bono takibi zamanaşımına uğradığını, bu menfi tespit davasını davacı hem icra mahkemesinde, hem istinafta, hem de temyiz de bildirildiğini ve ilgili mahkemelerce incelendiğini, zamanaşımını kesen mahiyette olmadığı anlaşıldığını, zamanaşımı kararı aslen kesinleştiğini, şimdi mezkur menfi tespit davası sanki yeni veya halen devam eden bir konuymuş gibi ileri sürülüp emsal olmayan bazı içtihatlarla zamanaşımının geçmediğinin tekrar izah/iddia edilmeye çalışılması anlamsız olduğunu, davacının takibe konu —— miktarlı iki bono için açtığı bir alacak davası ve bunlar için hükmedilen lehine bir alacak hükmü/ilamı olmadığını, davacı tarafın ya içtihatları karıştırdığını ya da mahkemeyi yanıltmaya çalışmakta olduğunu, davacı tarafından açılan işbu davanın tamamen yersiz ve haksız olduğunu, davacının işbu davasında da, davacının bonoya dayalı alacağının ve takibinin zamanaşımına uğradığı itirazlarını tekrar ettiklerini tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan davanın reddiile ve avukatlık ücreti/yargılama giderlerinin davacıya bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce; —- sayılı dosyası, —- sayılı dosyası,———— sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Dava; İİK’nun 33-a/2 maddesi uyarınca icra takibinde zamanaşımının gerçekleşmediğine dayalı alacak istemine ilişkindir.
İcra mahkemesince zamanaşımı nedeniyle İİK’nun 33/a maddesi uyarınca takibin geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, takip alacaklısı İİK’nun 33/a maddesi uyarınca takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti için genel mahkemede dava açabileceği gibi, temel ilişkiye dayanarak alacağın tahsili için dava açabilir. İİK’nun 33/a maddesi uyarınca açılacak zamanaşımına uğramadığının tespiti davasının kabulü halinde alacaklı bu kararı icra dosyasına ibraz ederek takibin devamını sağlayabilir. Bu durumda davacının ayrıca alacağın tahsiline ilişkin ilam alma zorunluluğu bulunmamaktadır. ——- nazara alınarak, davacı alacaklının dava dilekçesinde İİK’nun 33/a maddesine dayandığını belirterek alacak talebinde bulunmasına göre, davacıya öncelikle 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesi uyarınca talebi açıklattırılmış,—– tarihli beyan dilekçesinde alacağın tahsilini talep ettiğini bildirmiştir.
Celp ve tetkik edilen —— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısının — tanzim tarihli, — vade tarihli ve — miktarlı bono ile — tanzim tarihli, — vade tarihli —miktarlı 2 adet bonoya dayalı olarak — tarihinde icra takibine geçtiği, davalı takip borçlusunun müracaatı üzerine———–dosyasında verilen karar ile icra dosyasında alacaklı vekilinin en son işleminin —- tarihinde yapıldığı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine ——– sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine da ——— tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan ve değerlendirilen deliller ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının — sayılı dosyasına dayanak — tanzim tarihli, — vade tarihli ve — miktarlı bono ile —tanzim tarihli, — vade tarihli ———- nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla işbu davayı açtığı,her ne kadar davalı vekili bonoya dayalı alacağın ve takibin zamanaşımına uğradığı iddiasında bulunmuş ise de, davanın temel borç ilişikisine dayalı olarak açılması ve icra takip tarihi itibariyle 6098 sy. TBK 146 (818 sy BK 125 mad.) davanın —- süresi içerisinde açıldığı kanaatiyle zamanaşımı savunmasının yerinde görülmediği, mahkememizce —- sisteminden celp edilerek incelenen ——–dosyasında davalı — tarafından —— dosyası ile icra takibine konu edilen senetlerden dolayı davacı —- borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan davanın —- tarihinde reddine karar verildiği, verilen kararın —– sayılı ilamı ile onanarak —– tarihinde kesinleştiği, ——– geçerek kesinleşen bu karar işbu dosya yönünden güçlü delil olarak kabul edilmiş, bu suretle davacının davalıdan icra takibine konu senetler nedeniyle alacaklı olduğu kanaatiyle davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-) Davanın KABULÜ İLE, ——alacağın dava tarihinden itibaren ——– cinsi —– uyguladığı en yüksek orandaki faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-)Alınması gereken 39.129,33 TL nisbi harçtan başlangıçta alınan peşin harcın mahsubu ile bakiye 29.346,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 9.833,14 TL dava açılış masrafı ile 176,40 TL yargılama masrafından ibaret toplam 10.009,54 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 51.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2021