Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/61 E. 2021/409 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/61 Esas
KARAR NO : 2021/409
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– tarihinde —- nolu irsaliye ile fatura karşılığında faturada yazılan —– malları davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin teslim aldığı bu malları ödemesi için — şubesine ait —–bedelli—– nolu çek keşide ederek müvekkil şirkete verdiğini, ve ödeme yapacağını bildirdiğini, çekin ödeme zamanı geldiğinde bankada karşılığını bulunmaması üzerine müvekkil şirket ile davalı şirket yetkilileri arasında sözlü olarak kısa bir süre sonra ödeme yapılacağı, çekin arkasını yazdırılmaması hususunda iyiniyete dayalı mutabakata varıldığını ancak vadesi geldiğinde senedin ödenmediğini, bunu üzerine müvekkil tarafından —— yevmi nosu ile ödeme yapılması için ihtarname keşide edildiğini, davalı yanın ihtarnameye süresi içinde cevap vermeyerek ödeme yapmadığını, alacağın tahsili amacı ile —— dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibin durduğunu, yapılan arabulculuk görüşmelerinde sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile alacağın davalıdan tahsiline hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında oluşan alacağın tahsili amacı ile açılan alacak davasıdır.
Davacı yanın —-irsaliyeli fatura ile davalıya mal teslimi yapıldığını, davalının mal teslimine karşılık —-kısmi ödeme yaptığını, bakiye ——ödemediği, ödenmeyen kısmın davalıdan tahsilini talep ettiği; davalının ise davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,” Davalı yan ticari defterlerini ibraz etmediğinden inceleme yapılamadığı, davalı şirketin —— yılına ait ticari defter ve belgelerinin inceleme tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı yan ile arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacını ticari defter ve belgelerinin lehine delil olarak kullanılabileceği, davaya konu ——–irsaliyeli faturanın ——-yevmiye fiş numarası ile usulüne uygun olarak intikal ettiği, davaya konu faturaya ait —- incelemesinde davaya konu faturanın bildiriminin yapıldığı, davacı yanın davaya konu ——alacağı için —- sayalı ihtanamenin teslim alındığına dair imza olduğunun tespit edildiği, davacının takibe konu asıl alacak miktarının —– olduğu, alacak için vade tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi ——-yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. ——– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
— tarihli celsesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere inceleme günü verilmiş, davalı tarafa defter inceleme günü tebliğ edilmiş ise de davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacı defterlerine göre de davalının davacıya——- borçlu olduğunun tespit edildiği, —— yazı cevaplarının incelenmesinde tarafların BA/BS formlarının uyumlu olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacının faturaya konu malları davalıya teslim ettiğinin, bizzat davalı tarafından ——- sunulan Ba formları ile sabit olduğu, davalının satın aldığı mallara ilişkin olarak davacı tarafından düzenlenen faturaları kayıtlarına işleyerek ilgili vergi dairesine bildirdiği, malın fatura ile teslim edildiğinin kural olarak kabul edilmesi gerektiği, davaya konu faturalara ilişkin —- ödeme yaptığı, teslim edilmeyen mallar için bu miktarda ödeme yapılmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu, başka ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaların —– bildirdiğini kanıtlayamadığı, fatura ve davalı tarafından ———yapılan bildirim dikkate alındığında faturaya konu malların davalıya teslim edildiği kabul edilmiştir ———- Kararları da aynı doğrultudadır. Kaldı ki irsaliye fatura da malları teslim alan—- davalı şirketin sigortalı çalışanı olduğu bila tarihli —– cevabı ile sabittir. İrsaliyeli fatura sebebiyle faturada yer alan imza ve şahıs hakkında isticvap edilmek üzere davalı şirket ve yetkilisine usulüne uygun isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş ise de davalı taraf isticvap duruşmasında hazır bulunmamış olup irsaliyedeki imza şirket çalışanına ait kabul edilmiştir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu da hükme esas alınarak ve alacağın varlığına kanaat getirilerek davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 5.123,25 -TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.280,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.842,43-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.280,82 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 62,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
4-Davacı tarafından yapılan 181,70 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 981,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.550,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021