Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/58 E. 2019/10 K. 16.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/58 Esas
KARAR NO : 2019/10
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 09/09/2019
KARAR TARİHİ: 16/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ın davalı .-ile ——–poliçe numaralı ———Sigorta Poliçesi’nin teminat altına aldığı “İşsizlik teminatı” kapsamında sigorta ettiren sıfatını haiz olmakla, 1 yıllık sigorta döneminde üzerine düşen prim ödeme borcunu—– tarihinden başlayacak şekilde 8 ay eşit taksit halinde ödeyerek tamamladığı, ——– tarihinde davacının ——— olarak çalışmaya başladığı,——— olan iş sözleşmesi ise——– tarihinde işveren şirket tarafından davacının şirket merkezine çağrıldığı, fesihle aynı gün fesih yazısı öncesinde ikale teklifi içerir protokol ve ibraname sunulduğu ve imza etmesi istenildiği, davacının işten ayrılmak istememesi görevinin başında olduğunu, çalışmaya ihtiyacı olduğunu belirtmesi üzerine davalı şirket tarafından davacının iş akdi feshedildiği, yapılan fesih bildiriminde “işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan nedenler uyarınca pozisyonunun kapatılmasına karara verildiği, şirketimizin iyi niyeti ve feshe son çare olarak başvurulması arzusu ile niteliklerinize uygun bir başka pozisyon olanağı sağlanıp sağlanamayacağının değerlendirilmesi amacıyla gözlemlediğiniz ancak şirket içerisinde görevlendirilebileceğiniz niteliklerinize, bilgi, beceri ve tecrübelerinize uygun boş bir pozisyon bulunmadığından iş akdinizin feshine karar verilmiştir.” şeklinde fesih dayanağı noktasında ——– alındığı ile davacının niteliklerine uygun pozisyon olmadığının bildirildiği, iş akdinin sona ermesinde davacının hiçbir kasıt ve kusur olmadığı, istemdışı olarak iş akdinin sona erdirildiğinin bu şekilde ortaya konulduğu, davacının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği, davalı sigortaya karşı yazılı ve sözlü olarak defaatle bildirimde bulunduğu, davalı sigortanın sürekli olarak cevap vermediği (evrakın eksik olduğu, inceleme süresinde olduğu) sürecin sürüncemede bırakıldığı, davacı tarafından —–Noterliğinin — tarih ve ———yevmiye numaralı ihtarnamesi ile durumu davalı şirkete yazılı ve usulüne uygun şekilde ihbar edildiği, sigorta sözleşmesi hükümleri uyarınca davalı şirkete sigorta tazminatı ödeme borcunun yerine getirilmesi ihtar edildiği, davalı şirkete ——-tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Davalı şirketin davacının alacak hakkını sürüncemede bırakmak suretiyle davacı müvekkile cevap vermediği, işsizliğin öngörüldüğü, beklenildiği, bu nedenle ——-bahsedilemeyeceğinden bahisle tazminat ödemesinde bulunulmayacağını belirterek davalı sigortacı tarafından sözleşme ilişkisinden doğan tazminat ödeme borcuna aykırı davranılarak davacıya bu kapsamda hiçbir ödeme gerçekleştirilemediği, davacının sigorta sözleşmesinden kaynaklı tazminat alacağının ödenmesi amacıyla arabuluculuk çözüm yöntemine başvurulduğu, davalı şirket vekili ile anlaşma sağlanamadığı, Sigorta Tazminat alacağı ——TL olmak üzere sigorta tazminatı alacağının davacının davalıya başvurduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında tanzim edilmiş sigorta poliçesi kapsamında işsizlik teminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
TTK’nın 4.maddesinde yazılı davalar mutlak ticari davalardır. Bu yasa maddesi dışında kalan davalar ise normal hukuk davalarıdır. Bu davaların ticari dava sayılabilmesi için TTK’nın 4/1.maddesi uyarınca her iki tarafında tacir ve davanın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Görev dava şartı olup, HMK’nun 137 ve 138 maddeleri gereğince dava şartları ön inceleme ile dosya üzerinden karara bağlanabileceği, davacı ile davalı … arasında işsizlik sigortası yapıldığı, davacının işten çıkartılması üzerine sigortaya başvurduğu ancak sigorta tarafından talebin reddedildiği, davacı ile davalı sigortacısı arasındaki ihtilafın “Sözleşmenin sigortalının işsiz kalma rizikosu nedeniyle gelirden mahrumiyetini önlemeye yönelik” olduğu bu haliyle davacı sigortalının tüketici, yapılan işlemin de tüketici işlemi olduğunun kabulü ile emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-Hukuk Dairesinin —- Esas, —- Karar sayılı kararı doğrultusunda uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ——Esas, ———– Karar sayılı ilamı doğrultusunda doya üzerinden yapılan inceleme neticesinde mahkememizin görevsizliğine ve dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair tensiben aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile tensiben karar verildi.16/09/2019