Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/579 E. 2021/457 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/579 Esas
KARAR NO : 2021/457

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——– İcra Müdürlüğünün ——-Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında ————- alımı sözleşmesi” —————– mevzuatına uygun olarak ————-edilmesi, —————–fatura tebliği) hizmet alımı sözleşmesi” mevcut olduğunu, her iki sözleşmenin de sözleşmenin başlıklı 10.1 maddesi “Sözleşmenin süresi, ——— tarihi arasındaki süredir …” şeklinde olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 18/01/2018 tarihinde teminatların iadesini talep ettiği; sözü edilen dilekçe ekinde teminat iadesi için gerekli olan personel kıdem tazminatlarının ödendiğine dair banka dekontları, —- borcu yok yazısının teslim edildiğini, bu halde davalının elinde bulundurduğu nakit kesin teminatını iade etmesinin, sözleşme ve genel hükümlerin gereği olduğunu tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin — olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün — icra müdürlüğü olduğunu, borca itiraz dilekçelerinde yetkiye ilişkin itirazlarının sunulduğunu, davacının alacak talebinin açıklanmaya muhtaç olduğunu, somut olayda teminatın iadesi şartlarının gerçekleşmediğini, davalı şirketin, davacının kusuru ve sorumluluğu sebebiyle ikame edilen davalar sebebiyle ödeme riski bulunduğunu, bu nedenle teminatın iade edilmemesinin Yargıtay içtihatlarına da uygun olduğunu, davacının sözleşme ile yapımını üstlendiği iş kapsamında çalıştırdığı işçiler tarafından işçilik— dava açıldığını, söz konusu davaların halihazırda derdest olduğunu davacı aleyhine açılan işçilik alacağı talepli davalarda müvekkil şirkete de husumet yöneltilmiş olup dava neticesinde müvekkil şirketin, müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında tazminat ödeme riski ile karşı karşıya olduğunu, davacının işlemiş faiz talebinin, haksız ve hukuka aykırı olduğu; faiz başlangıç tarihinin 25.01.2018 tarihi olarak belirtilmesi nedeninin icra takibinden ve dava dilekçesinden anlaşılamadığını tüm bu nedenlerle tüm bu nedenlerle müvekkil şirketin merkez — olduğundan yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, davacının kusuru nedeni ile ikame edilen işçilik alacağı talepli davalarda müvekkil şirketin ödeme riski bulunduğundan nakit teminatın iadesi için Yargıtay içtihatları uyarınca şartlar oluşmadığından haksız, dayanaksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün—- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı vekili, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle davanın kabulünü talep ettiği; davalı vekilinin ise takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkilinin davalıya borcu olmaması sebebiyle de davanın reddine karar verilmesini istediği görülmüştür.
İtirazın iptali davasının görülebilmesinin koşulları; hukuki yarar bulunması, kesin hüküm bulunmaması, geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, usulüne uygun bir itirazın bulunması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde açılması ve icra mahkemesince itirazın kaldırılmamış olması şeklinde belirtilmiştir.
Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması yönünden ise,öncelikle geçerli bir icra takibi yapılması ve yapılan icra takibine itiraz edilmesi dava şartıdır.
Yetki sözleşmesi başlıklı 6100 Sayılı HMK’nun 17.maddesi; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda; taraflar arasında imzalana——Sözleşmesi’nin incelenmesinde sözleşmenin ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde— mahkemelerin ve icra dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiği, her iki tarafın tacir olması, kesin yetkinin olmaması da nazara alınarak taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin geçerli olduğu; davacı tarafından yetkili icra dairesi olan ——– dairelerinde icra takibi yapılmadığı, davalının süresi içinde yetki itirazında bulunduğu ve yetkili icra dairelerinin —– daireleri olduğunu belirttiği, davada yetkili icra dairesince davalıya ödeme emri gönderilmediği anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. ( T.C İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi —- Esas — Karar sayılı ilamı )
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2. fıkrası gereğince icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2. fıkrası gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.126,61 TL harcın mahsubu ile artan 4.082,21 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde –esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—- ödeneğinden karşılanan ——ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.