Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/578 E. 2022/130 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/578 Esas
KARAR NO: 2022/130
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 04/11/2019
KARAR TARİHİ: 25/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —— sözleşmesi kapsamında dava dışı sigorta ettiren —- davalı akdi taşıyıcının taşıma taahhüdü altında— taşınması için davalı taşımacı tarafından teslim alındığını, yükün gönderilene teslimi esnasında—– yüklü emtianın hasarlı olduğuna ilişkin — — düşüldüğünü,— yapıldığını, davalı taşıyıcının meydana gelen zararda sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için —– icra takibin başlattığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin kati suretle ispatlanması gerektiğini, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanmayan davacı sigorta şirketinin müvekkile karşı ileri sürebileceği bir halefiyet hakkı bulunmadığını, huzurdaki davada —– uygulanması gerektiğini, dava konusu iddia edilen hasardan müvekkil şirketin sorumluluğu ve kusurunun bulunmadığını, eksper raporundan da açıklandığı üzere iddia edilen emtianın hasarlanmasının bariz bir şekilde yükleme hatasından kaynaklı olup davacının sigortalısının hatasından kaynaklandığını, iş bu nedenle sigortalıya yapılan ödemenin hatır ödemesi olduğunu, davacı şirketin tazminat talebinin fahiş olup konvansiyona aykırı olduğunu tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —– takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —– takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından mahkememize sunulan — — olduğu değerlendirildiği, Taşınan toplam malın değeri —-olarak ifade edilmiştir; —– hasarının taşıma konusu malzeme —- davalıya teslim edildikten sonra olduğu kanaatini bildirmekte ve fakat bunun nasıl olduğuna dair kaydın olmadığını ifade ettiği ürünlerde kuvvetle muhtemel olarak ambalaj ve istiflemelerde ve dorse içerisinde sabitlemelerde sorun var olduğu, gereği gibi ambalajların yapılmadığı ve sabitlenmediğinin düşünüldüğü, davalı taşımacının mezkur karineyi çürütecek bir doneyi dosyaya ibraz etmediğinden bu sebeple bedelinin giderimi istenen mallardaki hasarlardan sorumlu olduğu, somut dosya yönünden—-hükmünü de ilave olarak nazara alınması ile —— geliştirdiği karineden hareketle, davacının davalıya rücu şartları oluştuğu, —sorumluluğun varlığına destek verir mahiyette görülebileceği ve hasarlanan mal ile fatura tutarı ağırlık ve diğer ekspertiz verileri gözetildiğinde— yer bulan ilkeler ve esaslar yönünden de somut meseleye bakıldığında davacının talebinin —–asıl alacak kadri marufunda görülebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi —tarafından mahkememize sunulan ek ve kök raporda özetle, — talep edilerek, davacı tarafından ödenen tazminat miktarı —-bayilerinden cam ve aksesuar hariç olmak üzere —- temin edilebileceği temin edilebileceği, söz —- ——- edilmiş olması durumunda ise söz konusu hasarlı emtia için aksesuar hariç olmak üzere satış fiyatının —-civarında olabileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir
Bilirkişi — tarafından mahkememize sunulan —-raporda özetle; Dava dışı sigortalı—– işlemlerini ikmal ettiği —gönderilen emtia-eşyanın, taşınma işi için davalı — düzenlediği— plakalı araç ile emtia-eşyayı —– bedelli fatura düzenlendiği. dolayısıyla taraflar arasında tek seferlik —– eşya taşıma sözleşmesi kurulduğu, —–taşınmasını müteakip, dava dışı alıcı —- firmasına teslimi esnasında kısmi hasar oluştuğu görülmüş ve alıcı firma tarafından —– bazı pencerelerde kırılmalar mevcut —– ihtirazi kayıt, çekince koyduğunun görüldüğü, Dosyada mübrez —–şeklinde hasara ilişkin açıklamalarının bulunduğu, —- düzenlenen —– Hasarın sebebi:——şeklinde not edilerek araçtan tahliye yapıldığı aracın tahliyesinde —– bilgi verildiği, sunulan hasar fotoğraflarında emtianın —–nakliyeciye tesliminden sonraki süreçte hasarlanmış olduğu kanaatine ulaşılmış olmakla birlikte hasarın nasıl ve nerede meydana geldiğine dair —– kaydına ulaşılamadığı, Yüklemenin tıra yapıldığı ama varış yerinde konteyner içende teslim edildiği bildirilmekte olup, bu beyanda yolda nakliyecinin yükü aktardığı anlaşıldığı —hasarların — ürünler üzerinde çizilme, lokal kısımlarda ezilme ve kırılma olmasından dolayı hasarın da muhtemelen nakliyecinin yaptığı aktarmalarda gerçekleştiği düşünülmekle sunulan belgelere göre zarar/ziyan —- tespit edilmiştir.” Şeklinde tespit ve açıklamaları içeren rapor sunulduğu, somut olayda—- taşıması olması nedeniyle —- kapsamında olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığa konu davada özellikle taşıyıcının sorumluluğu bakımından—-çerçevesinde değerlendirileceği, —- buna ek protokolü onaylayarak bu sözleşmeye taraf olduğu, taşıma işinin kar taşıma aracı ile yapılacağı öngörülmüş olmakla kara taşımasının olduğu, davalı taşıyıcının —- üstlendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, —– taşıma faaliyeti sırasında vuku bulan zararlardan kurtaran hallerin neler olduğu da düzenlenmiş olup, — durumlardan birinin varlığını ispat yükü taşıyanın üzerinde bulunduğunu, gerek dosya kapsamındaki taraf iddia ve savunmaları gerekse dosyaya sunulan deliller arasında — sorumluluktan kurtulma hallerinden birinin dava konusu olayda mevcut olduğuna ilişkin bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, bu durum karşısında, taşıyan tarafça—-belirtiten sorumluluktan kurtulma hallerinden birinin dava konusu olayda mevcudiyetinin ispat edilmemesi nedeniyle taşıma sırasında hasar meydana geldiği, hasar ihbarı sonrasında yapılan —-bulguları da dikkate alınarak tespit edilen zarardan davalı taşıyıcının sorumlu olduğu, somut olayda davalı taşıyıcı gönderenden emtia-eşyayı tam ve hasarsız almış, sefer başlangıcında her hangi bir ihtirazi kayıt veya itiraz olmaksızın taşımayı yönettiği zararın, taşıma sürecinde meydana geldiği, uyuşmazlığa konu davada —- uygulama alanı bulacağı, Dava konusu uyuşmazlıkta taşıma ile ilgili düzenlenmiş —– malların dava dışı sigortalıdan taşınmak üzere teslim alınması sırasında davalı taşıyan tarafından konulmuş bir ihtirazi kayda rastlanmadığı gibi, —- karinenin aksini ispat eder nitelikte bir delile dosya kapsamında rastlanılmadığı, Bu durum karşısında, dava konusu —-davalı taşıyana iyi durumda teslim edildiği, ancak emtianın varış yerinde gönderilen-alıcısına, — derç edilen hasar şerhi, — tespitlerine göre kısmi hasara uğradığı, kismi hasara uğrayan emtianın sovtaj değeri bulunmadığı ve zarar/ziyanın —-olduğu, meydana gelen kısmi hasarda davalı taşıyıcın geçici zilyetliğinde taşıdığı emtia-eşyaya özen borcunu göstermeyerek edimini ifa etmediği değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketinin davalı taşıyıcıdan talebi olan —–asıl alacaklı olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir. Dava; nakliyat emtia sigortası kapsamında taşınan emtianın zayi edilmesi nedeniyle oluşan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı sigortalıya ait pvc pencere ve kapı emtiasının davalı tarafından —taşınacağı,ve dava konusu taşımanın — taşımanın yapıldığı ülkeleri —-taraf olmaları, taşımanın konusunun belge içeriklerine göre pvc emtiası şeklinde, eşya taşımacılığı olması, taşıma organizasyonunun davalı tarafından gerçekleştirilmesi dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığa —hükümleri uygulanacaktır.
Söz konusu emtiada hasarın meydana geldiği, —- göre gönderen tarafından emtianın taşıyıcıya teslimi esnasında hasarlı olduğuna ilişkin kaydın bulunmadığı, dolayısıyla emtianın davalı tarafın sorunsuz olarak teslim aldığının kabulü gerektiği, aksinin davalı tarafından ispat edilemediği, emtialardaki hasar nedeninin taşıma şartlarından kaynaklandığı anlaşılmakla bu hasardan taşıyıcının sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
— uyarınca sözleşme hükümlerinin karayolu ile ülkelerarası taşınmasına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, —- göre, bu sözleşmenin hükümleri gereğince taşıyıcı yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanır. Malın kıymeti ticaret borsası fiyatına göre hesaplanır ,eğer böyle bir fiyat yoksa geçerli piyasa fiyatlarına göre tespit yapılır. Ne —- ne de geçerli piyasa fiyatı mevcutsa tespit aynı cins ve kalitedeki malların kıymetine göre yapılır. Bununla beraber tazminat eksik —- birimini aşmayacaktır. Yükün taşınması dolayısıyla ödenen taşıma ücretinin gümrük resimleri ve diğer ödemelerde malın tamamen kaybedilmesi halinde tamamen ödenir. Kısmen kaybolma halinde ise karşılaşılan zarar oranında ödeme yapılır, bunun dışında başka bir tazminat ödenmez.
— de hak sahibine ödenecek tazminat için faiz istenebileceği, yıllık —- hesap edilecek faizin ödeme isteğinin yazılı olarak taşımacıya gönderildiği tarihten başlayacağı, böyle bir istekte bulunulmamış ise tahakkukun dava tarihinden itibaren başlayacağı, tazminatın hesabında ödemenin istendiği —- ifade edilmediği zaman tazminatın—- parasına çevrilmesi ödemenin yapılacağı gün ve yerde uygulanan kura göre hesaplanacağı düzenlenmiştir.
Davalının taşıdığı ve zarar gördüğü anlaşılan pvc emtiası yönünden davalı taşıyıcının sorumlu olduğu miktar, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı için yükün davalı taşıyıcıya teslim edildiği tarih itibariyle —— olduğu davacının talebini dava dilekçesinde —- olarak sınırlandırdığı anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Anılan nedenlerle; davacının dava dışı sigortalısına ödeme yaparak haklarını halef olduğu bu nedenle aktif husumetinin bulunduğu ve davalının meydana gelen zarardan sorulumlu olduğu ve hasar gören mal bedelinin — olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan —–Maddesi hükmü gereğince “Hak sahibi ödenecek miktar için faiz isteyebilir. —– üzerinden hesap edilecek bu faiz ödeme isteğinin yazılı olarak taşımacıya gönderildiği tarihten başlar. Böyle bir istekte bulunulmamış ise tahakkuk dava açıldığı tarihten itibaren yapılır. Tazminatın hesaplanmasında asıl olan unsurlar ödemin istendiği ülke ve parası ile ifade edilmediği zaman, söz konusu tazminatın o ülke parasına çevrilmesi ödemenin yapılacağı gün ve yerde uygulanan kura göre hesaplanır”. Talep edilen bu miktar itibariyle davacının davasının davalı şirket yönünden kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile bu miktar itibariyle takibin devamına karar verilmesi gerekmiştir.
—-maddesi uyarınca, bu konvansiyona tabi taşımalarla ilgili tazminat taleplerine uygulanacak faiz oranının yıllık %5 olarak kabul edildiği dikkate alınarak — oranında faize hükmedilmiştir.
Davacının icra inkar tazminat yönünden yapılan değerlendirme ise; zarar miktarı ile kusur durumu yargılama ile belirlenmiş olduğu anlaşıldığından davacının yüzde yirmi icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; — sayılı dosyasındaki itirazının asıl alacak miktarı olan — önünden İPTALİNE, ve bu miktar üzerinden takibin devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %5 oranında faiz uygulanmasına,
2-Dava konusu itibariyle icra takibine konu olan alacak miktarının belirlenmesi yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 1.318,91 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 224,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.094,07 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 224,84 TL peşin harç olmak üzere toplam 269,24‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.402,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekiline e duruşma vasıtası ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde—– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/02/2022