Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/566 E. 2020/110 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/566 Esas
KARAR NO: 2020/110
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 01/11/2019
KARAR TARİHİ: 05/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—————–sicilinde kayıtlı bir anonim şirket olduğunu söz konusu şirketin sermayesinin çıkarılması gereken asgari miktara çıkarılmamış olduğu öngörülerek şirketin tasfiyeye engel durumu olmadığı anlaşıldığından ——— tarihinde tasfiyeye girmiş ve tasfiye kararı ——– tarihinde tescil edildiğini, müvekkili tarafından ————- karşı ———–İş Mahkemesi’nde ———— esas sayılı dosyasından sigortalılık tespit davası açıldığını, sigortalılığın tespiti hususunda açılan ———–İş Mahkemesi’nin——— esas numaralı davanın ——– tarihli duruşmasında mahkemenin verdiği —– no’lu ara karar gereğince müvekkile, davalı şirketin ihyası için dava açma hususunda gelecek celse tarihi olan ———tarihine kadar süre verildiğini tüm bu nedenlerle ——————— unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ————- vekili cevap dilekçesinde özetle; ————— ——— sicil numarası ile kayıtlı ve faal bir şirket olduğunu tüm bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———– vekili cevap dilekçesinde özetle; ————— yılı genel kurulunda alınan karar ile ———- olan ünvanının————- olarak tadil edildiğini ve ticari faaliyetine bu ünvan altında devam etiğini, dava tarihi itibari ile tüzel kişiliğe haiz olduğunu, tasfiye olmadığpını ve sicil kaydının da kapatılmadığını tüm bu nedenlerle davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; ———— ihyası istenilen Davalı ——— hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususları sorulmuş,————İş Mahkemesi’nin ——— esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Dava, ——— terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalktığı iddia edilen davalı şirketin ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça ——- İş Mahkemesi’nin ——– esas sayılı dosyasında verilen ——- tarihli ara karara istinaden ——- (eski ünvanı ———) ihyası talep edilmiş ise de; dosyaya celp edilen ———–tarihli yazı cevabından ihyası talep edilen ————-kaydının faal olarak devam ettiği anlaşılmakla şirketin tüzel kişiliğe haiz olduğu ve sicilden terkin edilmediği hususu dikkate alınarak sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan toplam 44,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı ———- vekilinin yüzüne karşı davalı ——– vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/02/2020