Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/52 E. 2020/321 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/52 Esas
KARAR NO: 2020/321
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/09/2019
KARAR TARİHİ: 06/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında süregelen ticari ilişki kapsamında bir takım borç doğurucu işlemlerin gerçekleştiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan alacağın tahsili amacıyla ——- İcra Müdürlüğünün————- Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla—– üzerinden başlatılan itirazın——– ana para üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının takibe konu cari hesap ilişkisi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:Celp ve tetkik edilen——- İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ——– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun ———- tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —— yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İnceleme gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olup, inceleme gününde davalı tarafça defter ibraz edilmemiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu —- havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafın ———– yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığını, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——- tutarında alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ———– cari hesap ekstresi, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan—————alacaklı olduğu, davacının ticari defterlere delil olarak dayandığı ve tarafların ellerinde bulunan belgeleri -ticari defterler dahil- ibraz zorunluluğu bulunduğu, bu zorunluluğa ve verilen kesin süreye rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK’nun 220′ inci maddesinde, bir tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği ve tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebileceği, davacının ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun sabit olduğu, ayrıca davacının dosyaya sunduğu ve delil olarak dayandığı ve ——— tarihi itibarıyla davacının alacaklı olduğunu gösteren mutabakat mektubunda davalı şirketin kaşesi ve imzası bulunduğu, bu hali ile mutabakat mektubunun davalı tarafça kabul edildiği, mutabakat metnin davacı ticari defterler ve kayıtları ile uyuştuğu, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması——— nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, her ne kadar takip talebinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de eldeki davanın sadece asıl alacak üzerinden açıldığı, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KABULÜ ile;
2-Davalının ——- İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin —— olan asıl alacak üzerinden takipten itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle devamına,
3-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca alacak likit olduğundan hüküm altına alınan tutar olan 2.477,09 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 169,27 TL harcın 44,40 TL si dava açılırken davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından bakiye 124,87 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 562,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.362,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesine göre belirlenen 2.477,09 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2020