Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/504 E. 2022/208 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/504 Esas
KARAR NO : 2022/208
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/10/2019
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraf şirketlerin —– anlaştığını, müvekkili şirketin davalı şirketten talep ettiği ürünlerin tamamını tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, teslim edilen ürünlerin kurulumunu yaptığını, talep edilen bakımları gerçekleştirdiğini, vermiş olduğu hizmet karşılığında da faturaları tanzim ederek davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin aldığı hizmete ve faturalara karşılık bakiye —-cari hesap borcu kaldığını, borcun tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine ——– sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı tarafa toplam —– ödeme yaptığını, davalı şirketin müvekkili şirkete borcu olduğunun müvekkili şirketin ticari defterleri ve dosyaya sunulmuş sevk irsaliyelerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağını bildirdiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin — faiz olmak üzere toplam — alacak talebi üzerinden harçlandırarak itirazın iptali istemi ile davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; davacı şirketin davalı şirketten faturalara dayalı açık — bakiyesinden kaynaklanan talebi gibi — asıl alacağı bulunduğu, takip öncesi temerrüt oluşup oluşmadığı, davacı şirketin takip öncesine ilişkin olarak temerrüt faizi talep edip, edemeyeceği hususları hukuki değerlendirmeyi gerektiği, davacının —- İşlemiş faiz talebinin takdirinin mahkemece değerlendirilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde dava,—- faturanın dayanak oluşturduğu cari hesap ilişkisinden kaynaklanan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf esasında —— tarihinde imzalanan sözleşme kapsamından kaynaklanmakta olup sözleşme neticesinde düzenlenen faturalardan dolayı bakiye alacağının kalıp kalmadığının ve faturaya konu hizmetin yerine getirilip getirilmediğinin tespiti için mahkememizce her iki tarafın defter incelemesine karar verildiği, davacı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettiği, davalı tarafın ise defterlerini incelenmesi için ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, —tarafından hazırlanan raporda davacının defterlerine göre taraflar arasında akdedilen — tarihli sözleşme sebebiyle toplam bedeli — olan iki adet faturanın düzenlendiği, davalı tarafından da bu faturalara ilişkin olarak– ödeme yaptığı ve yapılan bu ödeme neticesinde davacının davalıdan —- bakiye alacağının bulunduğu hususunun tespit edildiği, davalı taraf defter incelemesi için ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği, diğer yandan da davalının davacıdan aldığı faturaları ilgili dönemde vergi dairesine bildirdiği sabit olduğuna göre dava konusu faturanın davalıya tebliğ edildiği, ispat yükünün —formuyla bildirimde bulunan davalıya geçtiği, —- bildirilen faturayı alan davalının faturayı ve içeriğini oluşturan hizmeti almadığını veya iade ettiğini kanıtlaması gerektiği, davalının faturaya itiraz etmediği gibi, faturayı ve içeriğini oluşturan emtiayı iade ettiğini TTK’nın 21/2.maddesine uygun şekilde kanıtlayamadığı, bir tacirin almadığı bir hizmet için düzenlenen faturayı ticari defterlerine kaydetmesinin hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere uygun olmadığı, keza davalının dava konusu yapılan iki fatura bedeli için muhtelif tarihlerde davacı tarafa ödeme yaptığı bu halde hizmetin yerinde getirildiğini kabul ettiği, cevap dilekçesinde de fatura içeriğine itiraz etmediği yalnızca ödeme savunmasında bulunduğu, sunulan dekontların incelenmesinde işlem tarihlerinin—— tarihi öncesi döneme ait olduğu, bilirkişinin tespit ettiği üzere bu ödemelerin davacı defterlerinde kayıt altına alındığı ve bu döneme ait borcun kalmadığının belirtildiği, bu nedenle davalı tarafın ödeme savunmasının yerinde olmadığı davacının davasında haklı olduğu, davacı dava dilekçesinde her ne kadar davaya esas değer olarak asıl alacak miktarını belirtmiş ise de harcını asıl alacak ve faiz miktarı üzerinden yatırmış olup harçlandırılmak suretiyle talep edilen işlemiş faiz yönünden yapılan değerlendirmede ise taraflar arasında akdedilen —– tarihli sözleşme incelendiğinde ödemenin —- çek ile sevkten önce yapılacağının yazılı olduğu, iş bu düzenlemenin belirli vade niteliğinde olmadığı, davalı yanın takipten önce usulüne uygun temerrüde de düşürülmediği dikkate alındığında işlemiş faiz yönünden talebin reddine ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faizi ile birlikte devamına dair karar verilmiştir.
Öte yandan alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının takip talebinde kötü niyetli olduğu kanaatine varılmadığından bu talebin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —– sayılı dosyasına vaki itirazının asıl alacak olan —– üzerinden kısmen İPTALİNE ve takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacak miktarı olan 14.544,25 TL’nin %20 ‘si olan 2.908,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi yerinde görülmediğinden reddine,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 993,52 TL’den dava açılırken yatırılan 145,75 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 847,80 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 145,72 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 196,52 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 145,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.245,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
10-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——–Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/03/2022