Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/477 E. 2020/81 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/477 Esas
KARAR NO : 2020/81

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …nin ortaklarından davalının —— yılında dışarıdan biri olduğu şirkete müdür olarak atandığını, daha sonra ki yıllada ortak olduğu şirkete —–yıllığına müdür olarak atandığını, daha sonra ise şirkete bir daha müdür olarak atanmadığını,— tarihinde ise şirket genel kurulunun toplandığını ve —- şirketei temsil ve——yetkili olarak — —- seçildiğini, daha sonrasında —- yılında şirketin genel kurulunu topladığını ve 10 yıllığına şirketi temsil ve ——- yetkili olarak münferiden —- müdür seçildiğini, tüm bu seçimlerin şirket otağı davalı ….—- bu şirkette yetkili ve müdür olmadığını gösterdiğini, —-10 yıllık müdürlük dönemi dolmadan önce 18/08/2018 tarihinde vefat ettiğini, veraset ilamına göre yeni paylar belirlendikten sonra bu pay durumunu gösteren ortaklar kurulu kararının ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, fakat şirket genel kurulunun toplanıp şirketi temsile yetkili bir müdür ve imza yetkilisi tayin etmediğini buna rağmen şirket ortaklarından …’nun haksız olarak kendisinin müdür ve imza yetkilisi olduğunu iddia ettiğini ancak olmadığını tüm bu bu nedenlerle davalının müvekkilinin de ortağı olduğu ve halihazırda müdür ve imza yetkilisi olmayan şirkete yetkili bir müdür ve imza yetkilisi olmadığının tespitine, yetkisiz şahsın şimdiye kadar yapmış olduğu tüm işlemlerin yok hükmünde olması nedeniyle ve bu mağduriyetlerin giderilmesi için şirkete tedbiren bir müdür ve imza yetkisi atanması ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
Mahkememizce;——- …’nin kuruluşundan bu yana tüm sicil kayıtları, Şile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——Esas sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu—– İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı dosyası ile mahkememizin — Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Dava, davacının da ortağı olduğu dava dışı —- müdür ve imza yetkilisi olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve——Müdürlüğünden celp edilen kayıtlara ve mahkememizin —- Esas sayılı dosyası içeriğine göre, dava konusu— en son yetkilisiyle ilgili sicil kaydı olan —-ortaklar kurulu kararıyla şirket müdürlüğüne —– müddetle müdür olarak seçildiği, ancak daha sonra şirketin dosyasına intikal eden en son sicil kaydı olan— tarihli ortaklar kurulu kararıyla —- tarihinde vefatı nedeniyle veraseten hisselerinin devredildiği, söz konusu tescilden sonra şirkete yeni bir yetkili atanmadığı, dolayısıyla hali hazırda şirkette yetkili müdür bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bir davanın dinlenebilmesi başka bir ifade ile işin esasının incelenebilmesi için gerekli şartlardan birisi de davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Mahkemece dava şartları bulunup bulunmadığı yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabilir. Davacının talepleri; dava konusu şirkete tedbiren bir müdür ve imza yetkisi atanmasının yanı sıra dava konusu ——– müdür ve imza yetkilisi olmadığının tespiti istemine ilişkindir. —- niteliğinde bir istemi bulunmamaktadır. Davacının talebi şeklinde şirkette bir imza yetkilisi bulunmadığı, —- kayıtlarından açıkça anlaşılmakla birlikte mahkememizin——Esas sayılı dosyasına —– tarafından gönderilen yazı cevabında da açıkça belirtilmektedir. Davacı tarafın şirkete bir yetkili veya kayyım atanması yönünde de bir talebi bulunmamaktadır. Dolayısıyla salt şirkette bir imza yetkilisi bulunmadığının tespitini talep etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir (HMK m. 115/1).
Tüm bu nedenlerle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı kanaatine varılmakla HMK’nin 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının iş bu davaya açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken — harçtan peşin yatırılan toplam 44,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.