Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/475 Esas
KARAR NO: 2021/529
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/10/2019
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili—-arasında — sözleşme kapsamında krediler kullandırıldığını, —- müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, müvekkili olan bankadan kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine davalı borçluya—-yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini ve borcun ödenmemesi üzerine de —— ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafın gönderilen ödeme emrine karşı borca itiraz ettiğini, davalının tüm itirazlarının haksız, hukuka aykırı ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, kötü niyetli olduklarının da yapılan yargılama sonucu ortaya çıkacağını tüm bu nedenlerle borçlu davalıların haksız ve kötü niyetli olarak yaptıkları itirazların iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle % 20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına ve yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligatlar yapılmış olup, davalılar davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara da katılmamışlardır.
Mahkememizce; —- numaralı ihtarname ve tebliğ evrakının onaylı örneği, — davalı— davalı — —- celp edilerek incelenmiş, dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişiden tarafların tüm iddia ve savunmaları dikkate alınarak ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konusunda rapor alınmış ve davacı vekilinin itirazları doğrultusunda da hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınmıştır.
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Celp ve tetkik edilen — dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından — tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularından— tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlu—gönderilen tebligatın iade edildiği, takip borçluları vekilinin —– tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan ve değerlendirilen deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı takip alacaklısı tarafından —- dosyasında toplam —-alacak itibariyle takip başlatıldığı, davalılar vekilinin takibe süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu, bunun üzerine mahkememizin iş bu dava dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, icra takibinin davacı banka ile davalı borçlu — arasında imzalanan — kredi limitli—- kaynaklandığı, diğer davalıların ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla işbu sözleşmeyi imzaladıkları, dava konusu alacağa ilişkin olarak davacı bankaca krediye konu borcu — tarihinde kat edilerek muaccel hale geldiği, —ihtarnameyi keşide ederek asıl borçluya ve kefillere gönderdiği, ihtarnamede verilen– günlük sürede borcun ödenmediği, bu nedenle davalı borçluların tümü yönünden — tarihinde temerrüdün oluştuğu, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davalıların — dosyasında yaptığı itirazın davalı asıl borçlu —- üzerinden iptali gerektiğinin, davalı kefiller —-yönünden ise kefalet limiti dikkate alınarak —— üzerinden iptali gerektiğinin ve takip tarihinden sonra —– tahsilat yapıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Yapılan tahsilatların — yapıldığının mahkememizce alınan ek rapor ile belirlenmesi üzerine davacı vekilinden davacı banka ile— arasında imzalanan protokol örneğinin celp edildiği, — davacı banka arasında akdedilen kefalet protokolü ve ——- sağlanan hazine desteğine ilişkin yürürlükte bulunan—– temerrüt, tazmin ve diğer hususların düzenlendiği, anılan maddenin 4. fıkrasında temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesinde ve kanuni takibe ilişkin işlemlerin kredi verenler tarafından yürütüleceği, kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilatın tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarılacağı, —–kredi verenlerin kurumun onayını almak suretiyle bu karar kapsamında sağlanan kredilerden doğan alacaklarla ilgili olarak takibe konu teminatların rayiç değerlerinden veya icra yoluyla satışından, alacakların kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceğinin ve zararın giderek daha fazla artacağının anlaşılması halinde ya da tahsil kabiliyetini artırabilmek amacıyla kurum tarafından tazmin edilen tutardan iskonto yapılmaması kaydıyla faiz/kar payı/kira tutarından iskonto yapmak veya tamamen vazgeçmek, yürürlükte olan mevzuat çerçevesinde tahsil kabiliyetini artırmaya yönelik her türlü uygulamayı yapmaya yetkili olduğunun düzenlendiği, —- ilamındaki açıklamalar da dikkate alınarak, anılan hükümler karşısında — tarafından yapılan kefalet ödemesi bulunması halinde bankanın icra takibine devam ederek tahsil ettiği bedelden tazmin edilen kefalet miktarını — aktaracağı, hal böyle olunca icra takip tarihinden sonra — tarafından ödenen miktar tüm borçtan mahsup edilmeksizin davanın kısmen kabulü ile davalı borçluların—sayılı dosyasında yaptıkları itirazın kısmen iptali ile; takibin davalı borçlu —- üzerinden devamına, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında faiz ve faize —uygulanmasına, takibin davalı borçlular—— üzerinden devamına, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ——–uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş; alacağın likit olması nedeni ile asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı borçluların — dosyasında yaptıkları itirazın kısmen iptali ile;
-Takibin davalı borçlu —— üzerinden devamına, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında faiz ve— oranında —uygulanmasına,
-Takibin davalı borçlular————– üzerinden devamına, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren—–uygulanmasına,
2-)Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 104.665,88 TL harçtan peşin yatırılan 18.998,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 85.667,19 TL karar ve ilam harcının davalılardan——— tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafından yapılan 19.049,49 TL dava açılış masrafı ile 1.628,00 TL yargılama masrafı toplamı 20.677,49 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 20.140,59 TL’nin davalılardan ————- alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacı vekili için tayin olunan 86.427,66 TL vekalet ücretinin davalılardan ———– alınarak davacıya verilmesine,
7-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul ve red oranına göre hesap olunan 1.285,73 TL’nin davalılardan ———-alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, 34,27 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
9-)Karar kesinleştiğinde —– dosyasının iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde———- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2021