Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/464 E. 2020/80 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/464 Esas
KARAR NO : 2020/80

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkillerinin davalı —- sahipleri olduğunu, müvekkillerin pay sahipliği hakları dolayısıyla vekilleri — —— tarafından —- tarihli genel kurul toplantısı öncesinde genel kurul toplantısının yapılacağı yer olan —–adresine gidilerek davalı şirket’in — yıllarına ait mali verileri incelendiğini ve bu kapsamda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 437. maddesi uyarınca bilgi alma hakkı kullanıldığını, bilgi alma hakkı kapsamında yapılan incelemede bir takım şüpheli işlemlerin olduğu tespit edildiğini, akabinde ilgili şüpheli işlemlerin incelenmesi için alanında uzman kişiler eliyle konunun yürütülmesi gerektiğini, Beşiktaş —. Noterliği’nin ———— tarih ve — Yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile davalı şirket’e bildirildiğini ve işbu ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edildiğini, tarafımızca tespit edilebildiği kadarıyla gönderilmiş olan ihtarnamede de bahsi geçen ve özel denetçi tarafından incelenmesi talep edilen bir takım işlemler olduğunu,müvekkillerinin vekili —— tarihli genel kurul toplantısına katılındığını ve özel denetçi talebi genel kurul gündeminde 1 numaralı gündem maddesi olarak yer aldığını, söz konusu taleplerinin genel kurul tarafından hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini, davalı şirketin yıllar boyunca bir aile şirketi olarak oldukça başarılı bir şekilde ticari hayatta faaliyetlerini sürdürdüğünü, her sene karlılığını ve cirosunu artırdığını, ancak davalı şirket’te yer alan çoğunluk payların devrinden sonra davalı şirket hiçbir şekilde anlaşılamayan sebeplerle konkordato sürecine sürüklendiğini, maddi anlamda oldukça iyi bir konumda olan bir şirketin birdenbire konkordato ilan etmek istemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu duruma neden olan sebeplerin araştırılması gerektiğini, bu kapsamda müvekkillerinin özel denetim talebinde bulunması pay sahibi olarak kendilerinin en doğal hakkı olduğunu, zira müvekkillerinin bu süreç nedeniyle oldukça büyük zararlara uğradığını, müvekkillerinin zarara uğramasının sebebi ise ancak özel denetim yoluyla davalı şirket’in denetlenmesi ve ortaya objektif bir rapor çıkarılması ile ortaya çıkacağını tüm bu nedenlerle davalı …’ne özel denetçi atanmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın özel denetçi atanması taleplerinin kabul edilebilmesi için kanun tarafından ön görülmüş şartlar bulunduğunu özel denetçi atanabilmesi için öncelikle davacının genel kurula katılması ve genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanması gerektiğini, pay sahibinin genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmasına rağmen bilgi edinememesi durumunda özel denetçi atanabileceğini, ancak pay sahibi, genel kurula katılmadan önce müvekkiline gönderdiği ihtarname ile bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmaya çalıştığını, pay sahibinin göndermiş olduğu ihtarname şirket genel kurulunun yapıldığı gün müvekkili olan şirkete ulaştığını, davacı tarafın, —- tarihli genel kurulda ise, bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmış gibi özel denetçi atanması talep edildiğini ancak, bu talep ön şartların yerine getirilmemiş olması ve yapılan oylama ile reddedilmiştir. Müvekkili olan şirketin genel kurulun reddedilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilemeyeceğini ayrıca müvekkili olan şirketin konkordato sürecinde olduğunu ve her an denetim altında olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafın ön şart niteliğinde olan bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmamış olması nedeniyle davanın reddine, davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki menfaatinin olmaması nedeniye dava şartı yokluğundan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce—–davalı …—- ilk kuruluşundan bugüne kadar tüm ticaret sicil kayıt örnekleri ve —- tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısına ilişkin çağrı kayıtları, hazirun çetveli ve Genel Kurul toplantı tutanağından bir sureti celp edilerek incelenmiştir.
Dava; davalı şirkete özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
TTK’nin “1. GENEL KURULUN KABULÜ” başlıklı 438. Maddesi; “(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmünü,
“2. GENEL KURULUN REDDİ” başlıklı 439. Maddesi ise; “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, —– yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmünü haizdir.
Yukarıya alıntılanan kanun maddelerinden anlaşıldığı üzere, T.T.K.’nun 438 inci maddesinin birinci bendine göre; önceden bilgi alma ve incelemc hakkının kullanılmış olması halinde ve TTK’nun 439 uncu maddesinin ikinci bendine göre; dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanacaktır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde; davacıların Beşiktaş —- Noterliğinin —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak istediklerini davalı şirkete bildirdikleri, söz konusu ihtarnamenin genel kurul toplantısının yapıldığı tarih olan —-tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, özel denetçi atanabilmesi için öncelikle davacıların genel kurulda bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmaları gerektiği, pay sahibi olan davacıların genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmasına rağmen bilgi alamaması durumunda özel denetçi atanmasının mümkün olduğu, oysa davacıların bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak istediklerine ilişkin ihtarname genel kurulun yapıldığı gün davalı şirkete ulaştığı, bu sebeple davacıların bilgi alma ve inceleme hakkını kullandıklarından bahsedilemeyeceği, dolayısıyla işbu davanın açılması için gereken ön koşulun henüz gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
TTK’nin 440/2. maddesi uyarınca denetçi atanması talebinin kabulü veya reddine ilişkin verilen kararlar kesindir. Bu nedenle davanın usulden reddine dair kesin olarak karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken—- harçtan peşin yatırılan toplam —–hacın mahsubu ile bakiye — harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan—–uyarınca belirlenen — vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı TTK’Nın 440. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.