Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/446 E. 2023/292 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/446 Esas
KARAR NO : 2023/292

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— sevk ve idaresinde bulunan —— plakalı aracıyla kırmızı ışıkta beklerken aracında yolcu olarak bulunan—- kapıyı açması sonucu, —– plakalı motosiklet sürücü .——-plakalı aracın kapısına çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Meydana gelen trafik kazası sonucunda—– plakalı araçta sürücü konumunda bulunan müvekkil ağır derecede yaralandığını,—— plaka sayılı aracın davalı ——- nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi bulunduğunu beyanla; Fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra; müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, Dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketi aleyhine başvuru şartları gerçekleşmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; —— plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde——numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 22.09.2018-2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma/yaralanma halinde kişi başına azami sorumluluk limiti kaza tarihinde 360.000-TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, öncelikle tarafların kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, davacının gelir durumunun somut belgelerle ispatlanmasının gerektiğini beyanla; müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan geçici ve kalıcı maluliyetin tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; ” Kusur yönünden,—— plakalı taksi sürücüsü —–kazanın meydana gelmesinde %25 kusurlu olduğu, —— plakalı motosikletin sürücüsü —– , kazanın meydana gelmesinde % 75 kusurlu olduğu, dosya kapsamında Motosiklet sürücüsü —– koruyucu malzeme giyip giymediği tespit edilememiş olduğu, Yolcu —— kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, Tazminat yönünden değerlendirme: Anayasa Mahkemesi’ nin 09/10/2020 tarihli—– yayımlanan 17/07/2020 tarihli—–Esas —— Karar sayılı iptal kararı dikkate alınarak Yargıtay” ı yerleşik içtihatlarında kabul ettiği Prograsif Rant Hesaplama yöntemlerine göre hesaplama yapıldığı, —– 26/11/2021 tarihli davacının maluliyetine ve iyileşme sürecine ilişkin raporu ile; davacı için tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesifir) oranında olduğu tespit edildiğinden, sadece 4 aylık geçici iş göremezlik dönemi için hesaplama yapıldığı, Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, davacının geçici iş göremezlik dönemi boyunca %100 oranında malul kaldığının kabul edildiği, Davacı —— olay tarihinden itibaren 4 aylık geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 2.013,94 TL olduğu, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
——raporunda özetle; Davacı sürücü ——%75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, Yolcu —— %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu şeklinde rapor sunulmuştur. Maluliyete ilişkin alınan—– Raporunda özetle; ” …’un 28/12/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve —– sayılı —–yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında engellilik oranının % 0(yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, 03/08/2013 tarih,—- sayılı ——yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve —– sayılı —— yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur.
—— alınan raporda özetle; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ” şeklinde rapor sunulmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (—— 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir (Yargıtay —–. HD’nin ——sayılı kararı).
Somut olayda Dava dışı —– sürücü olduğu —–aracın davalı ..—— zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacının meydana gelen zararından Karayolları Trafik Kanunun 88. Maddesine göre davalı … şirketi, sigortalısının kusuru kadarıyla sorumlu olacaktır, ——. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan 06/06/2019 tarihli raporda Davacının asli kusurlu dava dışı yolcu —— tali , sigortalı sürücü —– kusursuz olduğunun bildirilldiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacının %75 oranında asli kusurlu olduğu, dava dışı—— plaka sayılı araç sürücüsü sigortalı ——%25 oranında kusurlu olduğunun, yolcu ——kusursuz olduğunun tespit edildiği, çelişki oluşması üzerine —— kurulundan alınan raporda davacının %75 kusurlu dava dışı yolcu ——-%25 kusurlu olduğunun bildirildiği, ceza dosyasından alınan bilirkişi raporu ile —— tarafından düzenlenen raporun uyumlu olduğu, davalı sigortanın sigortalısının kusursuz olması nedeniyle tazminattan sorumlu tutulamayacağından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 135,50 -TL harcın, davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydı yapılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.013,94-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.