Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/404 E. 2022/559 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/404 Esas
KARAR NO: 2022/559
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/01/2018
KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde dava dışı— kullandığı davalılardan — şirkete — sigortalı — plaka sayılı araç ile dava dışı — idaresindeki davalılardan—–poliçesi ile —- plakalı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin vücut bütünlüğünü yitirecek şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu belirterek, yaralanma nedeni ile her bir davalıdan ayrı ayrı —– tahsili ile davacı müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılardan — vekili cevap dilekçesinde özetle;—- plaka sayılı aracın kaza tarihi itibari ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacının yasal düzenleme uyarınca müvekkili şirkete tüm belgeler temin olunarak başvuru zorunluluğunun yerine getirmeden mevcut davayı açmasının doğru olmadığını, kendileri yönünden temerrütün dava tarihi itibari ile oluştuğunu, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın oluşumundaki kusur ve davacının vücut bütünlüğünü yitirme oranının ehil uzman bir bilirkişi marifeti ile tespit edilip, gerçek zararın hesaplanması gerektiğini de belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekilince cevap dilekçesinde özetle; esasa ilişkin itirazlarının yanı sıra müvekkili şirketin yerleşim yeri itibari ile HMK’nun 6/1.maddesi gereğince—– Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan — tarihli— raporu ile — tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, ——– bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme — süresinin kaza tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının, davalı —- plakalı aracın sürücüsü ——%75 oranında kusurlu olduğu durum için; tespit ve hesaplanan nihai ve gerçek maddi zararı tutarının —- tutarındaki teminat limitinin altında kaldığını, davacının — plakalı aracın sürücüsü— %25 oranında kusurlu olduğu durum için; tespit ve hesaplanan nihai ve gerçek maddi zararı tutarının —— tutarındaki teminat limitinin altında kaldığı,—– geçici iş göremez durumunda kalan davacı—- maddi zararı nedeniyle, —talep edebileceği tutarın — olduğu,
—– talep edebileceği tutarın —– olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sonucu oluşan kalıcı ve geçici iş göremezlik nedeni ile uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve maluliyete ilişkin—— rapor alınmıştır.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, —– ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
—— işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir————- düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiş olup, bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, ——–sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı —— düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, ———- karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
——-araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının ——maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde; bir —— karıştığı kazada, bir 3. kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunların müteselsil sorumlu olarak tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren davalılar trafik sigortacıları davacıya karşı halefiyet hükümleri gereğince sorumludur.
Maluliyet raporuna göre davacının davaya konu kaza sebebiyle maluliyetini fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme —— süresinin kaza tarihinden itibaren—- aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir. Davacının, davalı — poliçeli — plakalı aracın sürücüsü —–%75 oranında kusurlu olduğu durum için; tespit ve hesaplanan nihai ve gerçek maddi zararı tutarının ——–tutarındaki teminat limitinin altında kaldığını, davacının —- poliçeli — plakalı aracın sürücüsü —- %25 oranında kusurlu olduğu durum için; tespit ve hesaplanan nihai ve gerçek maddi zararı tutarının ——– tutarındaki teminat limitinin altında kaldığı, —geçici iş göremez durumunda kalan davacı —–maddi zararı nedeniyle, — talep edebileceği tutarın —– olduğu, —–talep edebileceği tutarın——olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir
Tüm dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının kalıcı maliyeti bulunmadığından kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinin davalılar yönünden ayrı ayı reddine sigortaların sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olacağı değerlendirilerek geçici maluliyeti dikkate alınarak geçici iş göremezlik tazminatının halefiyet hükümleri gereğince ayrı ayrı bilirkişi raporu hükme esas alınarak kabulüne temerrüt tarihleri nazara alınarak o tarihten yasal faiz uygulanmasana davanın kısmen kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine
Kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinin davalılar yönünden ayrı ayı Reddine—-yönünden geçici işgöremezlik tazminatını olan —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacı verilmesine,
— yönünden geçici işgöremezlik tazminatını olan —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacı verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 80,70 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 5,00 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 39,80 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, ıslah harcı olarak yatırılan 5,00 TL ve 5,20 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 82,00 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 495,45 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.495,45 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %25,92 oranında olmak üzere 387,62 TL sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 262,36 TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 787,06 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı—- davalı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde————– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/09/2022