Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/399 E. 2022/179 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/399 Esas
KARAR NO : 2022/179

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.10.2017 günü davalı sigorta şirketi tarafından —–poliçesi ile teminat altında olan—sürücüsü dava dışı — sevk ve idaresinde iken, müvekkilinin kullanmış olduğu– aracın çarpışması neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini ve müvekkilinin ağır yaralanarak malul kaldığını — görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, — tarihinde davalı—- yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu ancak yasal süre içinde herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, geçici ve daimi iş göremezlik, vücut fonksiyonlarında meydana gelen verim azalmasından—— maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava öncesinde—- başvuruda gelir belgeleri, maluliyetinin tespit edildiği rapor, kaza raporu ve banka hesap bilgileri bulunmadığını, bu belgeler kendilerine gönderilmeden dava yoluna gidildiğini, kendilerine Genel Şartlarda belirtilen belgelerin iletilmesini takip eden 8 işgünü bitiminde ancak temerrüttün söz konusu olacağını bu nedenle temerrütten söz edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla — plakalı aracın müvekkil—– arasında teminat altında olduğunu, öncelikle tarafların kusur oranlarının tespitinin ve davacının maluliyet durumunu/oranlarının tespitinin gerektiğini, davacının bilinen- belirlenebilir kazancı tespit edilememesi halinde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, — tarafından davacıya ödenen herhangi bir ödemenin mevcut olup olmadığının araştırılmasını, sağlık harcamalarının — tarafından karşılanması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarından, tedavi giderlerinden ve bakıcı giderlerinden 01.06.2015 tarihinden itibaren geçerli olan Yeni genel şartlar dahilinde sorumlu olmadıklarını, 6111 sayılı yasa gereği — nın sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan kök ve ek raporda özetle; Davacının iyileşme döneminde % 100 oranında maluliyetinin bulunduğunun kabulü ile; —gün geçici iş göremezlik -iyileşme dönemi zararının- kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile — olabileceği, — tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesi toplamı 395,00 TL tenzil edildiğinde ise 587,84 TL davacının geçici iş göremezlik zararının bulunduğu, mahkeme aksi kanatte ise 01/10/2017 kaza tarihi ile— geçici iş göremezlik zararının —— tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesi toplamı— edildiğinde ise 119,82 TL davacının geçici iş göremezlik zararının bulunduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
— ——– mahalli kavşakta sola dönüşünü; sola dönüş yasağı bulunmayan—— karşı istikametten gelip düz devam etmek suretiyle kavşağı geçmek isteyen davacı sürücü ——–dikkate alarak yapması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, sola dönüş yasağı —— rağmen,—– şekilde ve yine ilk geçiş hakkını davacı sürücü idaresindeki motosiklete vermeden kontrolsüzce sola dönüş manevrası ile davacı sürücünün istikamet yönünü kapatması neticesi meydana gelen olayda asli kusurlu olduğu, davacı sürücü— ve idaresindeki motosiklet ile olay mahallinde nizami olarak seyrini sürdürdüğü sırada, davalı sürücünün sola dönüş yasağının bulunduğu mahalden kontrolsüzce sola dönüş manevrası ile istikamet yönünü kapatması neticesi meydana gelen olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı hususlarını beyan ve rapor etmiştir
——–tarihli raporlarında özetle: davacı — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının (sol dizde fonksiyon kaybı yaratmadan— Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dahilinde ;kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzde sıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, ancak —- sayılı iş göremezlik belgeleri göz önüne alındığında olaya bağlı tıbbi iyileşme süresinin 11 gün olarak alınmasının daha uygun olduğu davacının trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma sürekli bakıma muhtaç olma hallerinden birini karşılamadığı, bu nedenle şahsın sürekli bakıma muhtaç olmadığı, bakıcı yardımına ihtiyaç duymayacağı ve meslekte kazanma gücü kaybının %0 (yüzde sıfır) olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
—sayılı yazı cevabında davacının 01/10/2017 tarihide geçirmiş olduğu trafik kazası iş göremezlik ödemelerinin yapılmış olup rücuya tabi işlem bulunmadığı, bu ödemelerin bilirkişi tarafından da 395,00 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının— sorumluluğunda olduğu düzenlenmiş ise de KTK 98. maddesinde ——- olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan– yasal düzenleme olmaksızın tüm— teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında —katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98.madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir.
Kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde “Sağlık giderleri teminatı — sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve —sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve– sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98.maddesine bağlamıştır.
Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak” geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça — tarafından karşılanacağı ve — sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda —– sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98.madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edecektir.
Nitekim — değişikliğinden önce halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu— sayılı kararında “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden—-, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa —ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir.
Davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından kendilerinin sorumlu olmayacağına dair savunmaları yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yerinde görülmemiştir.
Toplanan/sunulan delille—- Hesap/Aktüer Raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde somut olaya uygun ve hükme esas alınan teknik raporlara göre davacının , iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği ——– ile tespit olmakla her ne kadar — evraklarında 11 gün raporlu olduğu bildirilmiş ise de iş göremezlik süresinin tespiti bakımından kazanın sebep olduğu beden gücündeki eksilme ve eski sağlığına geri dönebilme süresi bakımından adli raporda belirtilen iş göremezlik süresi hükme esas alınmakla 587,84 TL TL geçici iş gücü kaybı oluşacağı, — plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK — sigortalayan davalı sigorta şirketinin ; davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına davacı vekilinin talebi doğrultusunda dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
– Geçici işgöremezlik tazminatını olan 587,84 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta şirketini sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacı verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine.
2-Karar harcı 80,70 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.465,15 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 430,64 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli—esaslara göre belirlenen 587,84 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli —. Madde 13 ‘deki esaslara göre belirlenen 587,84 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile — arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 387,97 TL’nin davalıdan, 932,03 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekiline — ile karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.