Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/385 E. 2022/73 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/385 Esas
KARAR NO: 2022/73
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/10/2019
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalı şirketten —– plaka nolu aracı, revizyonu da davalı şirkete ait olmak üzere —- olarak satın alındığını, söz konusu aracın ticari hatlı —-olarak satın alındığını, yolcu taşıma hizmeti vermek amacıyla müvekkili tarafından kullanıldığını, müvekkiline ait aracın davalı şirket tarafın————-çevrilmesi işlemi yapıldıktan sonra satın alındığını, davalı şirketin genel olarak sunduğu hizmet kapsamına araçların —- yapılarak araca hatlı minibüse uygun olacak şekilde eklenmesi gereken tüm ürünler eklenerek bu şekilde satışa sunulması girdiğini, davalı şirketin müvekkiline sattığı aracın ayıplı olmasından dolayı müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın giderilmesi amacıyla bu davanın açıldığını, bu aracın iç ve dış dizaynı, aracın bütün modifiyesinin davalı şirket tarafından yapılarak——-garantili olarak şirketten satın alındığını, müvekkili tarafından satın alınmış olan bu ticari aracın ilk olarak —- tarihinde tespit muayene raporu alındığını, bunun dışında bu zamana kadar ticari aracın bütün muayenelerinin düzenli bir şekilde yaptırıldığını, fakat bu muayenelere rağmen satın alındığı bu tarihe kadar belirli zamanlarda arızalar verdiğini, bazı arızaların garanti kapsamında yapıldığını, en son —– ticari araçta arıza meydana geldiğini, motorun çalışmaması nedeniyle aracın çekici ile servise götürüldüğünü, araç servise götürüldükten sonra servisten gelen sözlü bilgiye istinaden araçtaki hasarın kullanıcı hatası kapsamlı olmadığı ve arızanın araca sonradan eklenen parçalardan kaynaklı olarak meydana gelmesi nedeniyle garanti kapsamında yapılamayacağı ve hatta bu aracın ——- yapan kişilerin sorumlu olacağının bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin bu işlemleri yapana durumun bildirildiğini, onarımın kendileri tarafından yapılması gerektiğinin belirtildiğini, ancak davalı şirketin yapılan bu sözlü bildirime kendilerince verilen cevabın olumsuz olması üzerine müvekkilinin aracı—- ücretini kendisinin ödemek şartı ile tamir ettirmek zorunda kaldığını, aracın — serviste kaldığını ve ticari kazanç kaybına uğradığını, —- olmak üzere ——-ticari kazanç kaybı bulunduğunu, satıcı davalı tarafından satılan araçta sonradan ortaya çıkan hususların aracın revizyonunun yapımındaki hata ve eksikliklerden meydana geldiğinin açık olmakla birlikte bu ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğunu, müvekkilinin satın aldığı araçtaki kalorifer hortumlarının satın almadan önce davalı şirket tarafından takıldığı konusunda tartışma bulunmadığını, davalı şirketin —- tarihli cevabi ihtarnamesinde de açıkça bu ekleme ürünlerin kendileri tarafından araca takıldığını kabul ettiklerini, bütün bu nedenlerle davanın kabulünü, —- tarihinde fatura bedeli olan —— davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın bu aracın iç ve dış dizaynı aracın bütün—— şirket tarafından yapılarak —–garantili olarak müvekkili şirketten satın alınmıştır başlığı ile dile getirdiğini, —-tarihinde satıldığını, müvekkilinin bu konularda yetkili olduğunu, onay belgesi olduğunu, aynı zamanda davacı — da araç satıldığını,—– gerçekleştirildiğini, davacının belirttiği gibi —– garanti durumunun söz konusu olmadığını, bu iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili tarafından ayıp bildiriminin davalı şirkete hem sözlü hem de yazılı olarak usulüne uygun olarak yapılmış olmasına rağmen davalı şirketçe işbu aracın tamir edilmemiştir şeklinde ki iddiasının doğru olmadığını, —- tarihinde araçta arıza meydana geldiğini, motorun çalışmaması nedeniyle aracın çekici ile servise götürüldüğünü, serviste araca sonradan eklenen parçalar nedeniyle aracın garanti kapsamında tamir edilmediği iddiası yapıldığını, davacı tarafın araca sonradan takılan arka ——— su kaçırdığını ve motorda su kalmadığı için hararet yaptığını ve bu sebeple dava konusu ettiği arıza ve sonuçlarının meydana geldiğini iddia ettiğini, aracın –yaşını tamamlamak üzereyken iddia konusu arızanın oluştuğunu, eğer araçta böyle bir ayıp olsaydı davacının yaptırdığı muayene bakımlarda ortaya çıkabileceğini, davacının aracının —– fazlasını kat ettiğini, iddia ettiği gibi su eksiltme olsaydı bunun daha önceden ortaya çıkması gerektiğini, ayrıca davacının iddiasını kabul etmemekle birlikte motorun su eksiltmesi ve hararet yapmasının aracın gösterge panelinde sürücüyü uyardığını, motorda su eksiltmesinin sürekli kontrol etmenin motor hararetinde motorun zarar görmesine engel olması tüm sürücülerin kontrol etmesinin gerekli olduğunu, bütün bu nedenlerle davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddini, bunun kabul görmemesi durumunda haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, satın alınan araçta meydana gelen arıza nedeni ile oluşan alacağın tahsili amacı ile açılan alacak davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle;” Dava konusu —- —- çekici vasıtası ile servise getirildiği ve —-yapılması gerektiği ve —– sorunun giderilip —- tarihinde teslim edildiğinin belirtildiğini, servis formundaki ekspertiz listesinde ki parçalar incelendiğinde hararet nedeniyle motorda büyük bir hasar meydana geldiğini, ———– yapıldığının görüldüğünü, —–yapıldığının bütün bu parçalar ve işçilikler birlikte değerlendirildiğinde, motorda hararetten —- —– değiştirildiğinin anlaşıldığını, bu ——yapılmamasından yani motor soğutma suyunun tamamen bitmesinden kaynaklandığı sonucuna varıldığını, dosyaya sunulan —-göre, dava konusu aracın—– bakım ve arızalar için yetkili servise geldiğinin görüldüğünü, Bazen ayda iki kez servise geldiğinin görüldüğünü, minibüsün ortalama ayda —— yaptığı anlaşıldığını, davacı aracın periyodik bakım ve muayenesini aksatmadığı, değişmesi gereken malzemeleri de zamanın da değiştirdiğinin anlaşıldığını, Belirtilen sürede bu kadar yüksek km yapması, minibüsün günde en az —-saat çalıştığı ve sürekli yolcu taşıdığı, ——– teslim ———– yardımı ile, çekici vasıtası ile servise getirildiği ve ——- şeklinde tespit kabul formunda mevcut bulunmadığı, ayrıca, dosyada —- edilen arka kalorifer hortumlarının su kaçırdığına dair bir ——bulunmadığı, ayrıca, araçlarda, motorun su eksiltmesi ve hararet yapması durumun aracın gösterge panelinde sürücünün uyarıldığını, bu uyarın yapıldığı anda, motorun yanmaması ve hasarın büyümemesi için —— gerektiğini, dava konusu olayda sürücünün bu durumun farkına varmadığının anlaşıldığını sonuç olarak; Davacı tarafa ait ve dava konusu olan —– ticari ——- hasarların motorun soğutulmasının yapılmamasından yani motor soğutma suyunun tamamen bitmesinden kaynaklandığı, —-meydana gelen hasarın——–hortumlarının su kaçırmasından mı kaynaklandığının tespit edilemediği, Davacı tarafa ait ve dava konusu olan—- motorunun soğutulamaması meydana gelen zarar ve ziyanın toplam — olduğu, ancak talebin — olduğu, Davacı tarafa ait ve dava konusu olan —– şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi tarafından verilen ek raporda özetle;” Bütün araçlarda, seyir esnasında motorun herhangi bir nedenle harareti yükseldiğinde, hem sıcaklık göstergesinin yükseldiği ve hemde ——- yanarak sürücüyü uyardığını, dava konusu olayda da araçtaki hasarın motorun susuz kalmasından dolayı hararetin yükselmesi sonucu meydana geldiği kesin olduğu, bu tespitin yorum olmadığı teknik bir özellik ve uyarıcı bir özellik olduğu davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ———– getirildiğini, yapılan kontrollerde araca sonradan takılan kalorifer hortumlarının su kaçırdığı ve motorda su kalmadığı için aracın hararet yaptığının tespit edildiğini, Dava konusu —meydana gelen bu hasar motorun soğutulamamasından kaynaklandığı ve servis raporuna göre de araca sonradan takılan—— sonucuna olduğu ve bu hasarın oldukça uzun süre çalışama sonucu meydana geldiği birlikte değerlendirildiğinde, hem davalı firma ve hemde davacı tarafın kusurlu olduğunu, davacı yanın gerekli kontrolleri özeni ve dikkati göstermediği ve—– yandığında aracı istop etmeyerek hem arızaya ve hemde hasarın artmasına neden olduğu için olayda birci derce de kusurlu olduğu ve %75 oranında kusurlu olduğu, davalı firmanın ise tesisatın bakımının ve sızdırmazlık kontrollerinin yapılması gerektiği konusunda, davacı kullanıcıya yazılı kullanıcı klavuzu vermesi gerektiği, davalı firmanın bu görevini yerine getirmemesinden dolayı olayda ikinci derecede ve %25 oranında kusurlu olduğu sonuç olarak; Davacı tarafa ait ve dava konusu olan —- motorunda ve soğutma sistemindeki arıza ve hasarların motorun soğutulmasının yapılmamasından yani motor soğutma suyunun tamamen bitmesinden kaynaklandığı, —– yazısına göre, araca sonradan takılan arka kalorifer hortumlarının —– aracın hararet yaptığı tespit edildiğinin belirtildiği, Davacı tarafa ait ve dava konusu olan —- —– meydana gelen zarar ve ziyanın toplam —- olduğu, davalı taraf olayda %25 oranında kusurlu olduğundan, bu bedelin — sorumlu olacağı, Davacı tarafa ait ve dava konusu olan————–şeklinde rapor sunulmuştur.
Alınan kök ve ek raporlar doğrultusunda bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeni ile dosyaya yeni bir makine mühendisi bilirkişi atanarak yeni bir rapor tanzimi istenmiştir.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle” Dava konusu—— olduğu, aracın davacı ile davalı arasındaki satışına ilişkin sözleşme fatura vb. Belgeye rastlanmadığı, —- motor çalışmadığı için çekici marifeti ile servise getirildiğinin bildirildiğini, davacı vekilince —- bulunduğu,—- evrakında aracın geçmiş km değerinin —–öncesine ait servis evraklarının bulunmadığı, servis kapanış formunda ——delinmesi neticesinde komple değişmiş olduğunun anlaşıldığını, yapılan teknik değerlendirmede; Dava konusu araçta meydana gelen dava konusu —— sonucu, gelişmiş olabileceği, aracın dava konusu hasar anındaki yaşı——- değiştiği hususu ve servis formlarından aracın, Arıza teşhis sistemi ile incelendiği ve sorunsuz teslim edildiği de dikkate alındığında, araca sonradan takılan —— varlığının daha önceki servis ve kontrollerde de tespit edilebileceği, ancak böyle bir tespitin olmadığı, dolayısıyla dava konusu hasar nedeniyle davalı şirkete bir kusur yüklenmesinin mevcut delillere göre mümkün olamayacağı, araçta bir gizli ayıptan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, sonuç olarak; Dava konusu aracın —–olduğu, aracın dava konusu hasar anındaki yaşı —– delinmesi neticesinde komple değişmiş olduğu anlaşılmakla —– değiştiği hususu ve servis formlarından aracın, —– incelendiği, ve sorunsuz teslim edildiği de dikkate alındığında, araca sonradan takılan —– varlığının daha önceki servis ve kontrollerde de tespit edilebileceği, ancak böyle bir tespitin olmadığı, dolayısıyla dava konusu hasar nedeniyle davalı şirkete bir kusur yüklenmesinin mevcut delillere göre mümkün olamayacağı, araçta bir gizli ayıptan bahsedilmeyeceği, Davacının davalı şirketten talep edebileceği bir maddi zararının olmadığı, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekilinin davalıdan araç aldığını, aracın revizyonunun davalı tarafından yapıldığını, araç alındıktan sonra araçta meydana gelen arızanın davalı tarafından araca takılan takılan parçalardan kaynaklandığını dolayısıyla meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu, meydana gelen zararın ve kazanç kaybı bedelinin davalıdan tahsilini talep ettiği, davalı tarafın ise zamanaşımı defini ileri sürdüğü ve araçtaki arızanın müvekkili tarafından takılan parçalardan kaynaklanmadığını, davanın reddine karar verilmesini istediği görülmüştür.
Davacı iddialarını ayıplı ifaya dayandırmıştır. Ayıba ilişkin hukuki düzenleme, dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 219. maddesinde yer almaktadır. Düzenlemede “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” denilmektedir.
Öğretide ayıp satılanda, hasarın geçtiği anda, vaad edilen nitelikleri bir diğer ifade ile bulunması gereken bir özelliğin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bir kusurun ya da eksikliğin bulunması ya da dürüstlük kuralı gereğince ondan beklenen lüzumlu vasıfları taşımaması hali olarak tanımlanmakta ve maddi, hukuki ya da ekonomik ayıp şeklinde sınıflandırılmaktadır. Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır—– Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır.
Ayıba ilişkin diğer sınıflandırma, ayıbın açık ve gizli olup olmamasına göre yapılmaktadır. Açık ayıp hemen ilk bakışta ya da yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıptır. Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değilse de ayıp meydana çıkar çıkmaz hemen ihbar etmelidir —– Derhal kavramı, halin icabına uygun fazla vakit geçirmeden bildirim olarak anlamak gerekir. Ancak TTK 25/4’de zamanaşımı süresi altı ay olduğunun belirlenmesi nedeniyle gizli ayıplarda azami ihbar süresi altı aydır. Eğer alıcı iğfal edilmiş, yani maldaki ayıp ondan bilerek saklanmış ise Kanunun öngördüğü çözüm satıcı bakımından ağırlaştırılmış bir sorumluluğu gerektirmektedir. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 225. Maddesine göre Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz.
Yukarıda yapılan açıklamalar, dosya kapsamı, —– tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacıya ait araçta meydana gelen arızanın davalının araca eklediği parçalardan kaynaklanmadığı, araçta gizli ayıp bulunmadığı dolayısıyla davalıya yüklenebilecek bir kusur olmadığı, davacının zararından ve kazanç kaybından davalının sorumlu olmasının bu şartlarda mümkün olmaması kanaati ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.—– tarihli ek raporda dava konusu araçtaki arızanın sebebinin duraksamayacak yer vermeyecek şekilde tespit edilemediği görüldüğünden bu raporlar hükme esas alınmamıştır.
TBK’nın 231. maddesinde, satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile satılanın alıcıya devrinden başlayarak- yıl geçmekle zaman aşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak – yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan defi hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Davacı gizli ayıp iddiasına dayanarak davasını açtığı ve gizli ayıp iddiasını da satın alma tarihinden itibaren — yıllık zamanaşımı süresi içerisinde —- ihtarname ile davalıya bildirdiğinden davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 557,49 TL harcın mahsubu ile artan 476,79-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL tebligat ve müzekkere gideri yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacılar—-vekilinin ile davalı vekilinin yüzüne karşı, davacılar —— gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ————- Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022