Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/376 E. 2020/162 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/721 Esas
KARAR NO : 2020/152

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– ait ve onun kullandığı, aracın yaya geçidinde müvekkil ———– çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazası nedeni ile, yaralanan müvekkil ———- için bakıcı gideri, ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan kapılar, estetik zararlar ve iş göremezlik tazminat tutarının belirlenerek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı müvekkil için ——- alacağa ilişkin maddi tazminat ile ———– manevi tazminat ödemesi, müvekkil —-manevi tazminat ödemesi, müvekkil anne —- manevi tazminat ödemesine ilişikin talebi ile Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesinde tazminat davasının açılabileceğini, davacının dilekçesinde yer alan beyanları kabul etmediklerini, kazanın oluşumunda davacı tarafın asli kusurlu olduğunu beyanla, öncelikle etki itirazının kabulüne karar verilmesini ve Dosyanın — Mahkemesine gönderilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, Meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacıda meydana gelen geçici ve kalıcı iş göremezlik ile bakıcı giderlerinin tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
HMK’nun 19.maddesinde; “(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu buna göre, 6100 Sayılı HMK’nın haksız fiillerden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen 16.Maddesinde “haksız fiillerden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği yer, zararın meydana geldiği veya gelme ihtimalinin bulunduğu yer veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu” düzenlenmiştir. HMK’nun 16.madde düzenlemesinin kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle davada genel yetkili mahkemeler de yetkili olup genel yetki düzenlemesine ilişkin 6. maddede davanın açıldığı tarihteki davalı yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunun’un 110/2. maddesine göre ise, “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” yine Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartları C.7. maddesine göre “uyuşmazlık halinde hak sahibi sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesi yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde yada zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede dava açabilecektir”.Eldeki davada zarar gören davacıların ———— meydana geldiği, davalı ——— ikamet ettiği, tefrik edilerek ayrı esasa kaydı yapılan sigorta açısından yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu, sigorta şirketi yanında davalı —dava açıldığı, davacı tarafın davalı —— mahkemelerden birini seçip dava açmak yerine mahkemede dava açması nedeniyle davalının yetki itirazında haklı olduğu ve yetkili mahkemeyi seçme hakkının da itiraz eden davalıya geçtiği, davalının yetkili mahkeme olarak ikametinin bulunduğu —- gösterdiği anlaşıldığından, davanın mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiş dosyanın talep halinde yetkili — Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 md. uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili —– Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.