Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/372 E. 2021/982 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/372 Esas
KARAR NO: 2021/982
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında—- yana düzenli şekilde devam eden ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin müvekkillerinden sözleşme dışı haksız bedeller tahsil edildiğinin görüldüğünü, sözleşmeye aykırı şekilde ciro primi, katılım bedeli, hedef zararı, koşulsuz prim, gün zararı v.s gibi isimler altında haksız bedellerin tahsil edildiğini, hukuki bir dayanağı bulunmayan bu bedellerin müvekkiline iadesi gerektiğini, müvekkilinin alacaklarının hiçbir zaman süresinde ödenmediğini belirterek, davalı şirketin sözleşmelere aykırı şekilde müvekkillerinden fazladan yaptığı tahsilatlarının fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik —-, müvekkillerinin sözleşmelerde kararlaştırılan vadelerden sonra ve kısım kısım ödeme alması sebebiyle uğradığı zararların fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik —-müvekkillerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle tüm tedarikçi sözleşmelerinde ve alan tahsis sözleşmelerinde yetkili mahkemenin belirlendiğini, —– Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkisinin taraflarca kabul edildiğini, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davacı şirketin devam eden—- yıllık ticari ilişki boyunda sözleşmelere uygun kesilen faturaları kabul ederek, mutabakatları onaylamaları ve ticari ilişki bittikten sonra cira, katılım, v.s gibi prim bedellerinin iadesini talep etmesinin akde vefa ilkesinin ihlali olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacı her iki şirketin, davalı—- şirketiyle öteden beri tedarikçi sözleşmelerine dayalı ticari ilişki olduğu, taraflar arasında imzalanan tedarikçi sözleşmelerinde, davacının, davalı şirkete; ciro pirimi, tediye pirimi, aktivite pirimi, dönemsel pirim vb ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği, davalının incelenen ticari defterlerine göre, davalı şirketin davacı şirketlere, —–faturası kestiği ve davacının bu faturaları kendi kayıtlarında kabul etmesine ve süresinde iade fatura kesmemesine rağmen, davalının bu komisyon faturalarının haksız olduğu ve cari hesabından kesilemeyeceği iddiasıyla fazlası hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- tahsilini talep ettiği, sözleşmeyle kabul edilen komisyon tutarlarından davacının alacağından kesilen —– davacı tarafından talep edilmesinin, düzenlenen sözleşme kapsamında mümkün olmayacağının takdire bağlı olduğunu bildirmekle; davacının, fatura ödemelerinin süresinde tahsil edilememesi yüzünden fazlası haklarını saklı tutarak şimdilik —- tahsil edilmesini talep etmişse de bu hususu kanıtlayamadığının takdirinin yargılama sonunda ortaya çıkacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında davalı şirketin davacı şirketten haksız tahsilat yapıp yapmadığı ve miktarının tespiti ile davalı tarafça geç ödeme yapıldığı bu nedenle uğranılan zararın tazminini talepli alacak davasından ibaret olduğu görüldü.
Somut olayda davacı tarafın, usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu ve bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu alınan raporda; davacı her iki şirketin, davalı —– öteden beri —– dayalı ticari ilişki olduğu, taraflar arasında imzalanan tedarikçi sözleşmelerinde, davacının, davalı şirkete; —– kabul ve taahhüt ettiği, davalının incelenen ticari defterlerine göre, davalı şirketin davacı şirketlere,—— faturası kestiği ve davacının bu faturaları kendi kayıtlarında kabul etmesine ve süresinde iade fatura kesmemesine rağmen, davalının bu komisyon faturalarının haksız olduğu ve cari hesabından kesilemeyeceği iddiasıyla fazlası hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —-tahsilini talep ettiği, sözleşmeyle kabul edilen —-davacının alacağından kesilen —- davacı tarafından talep edilmesinin, düzenlenen sözleşme kapsamında mümkün olmayacağının takdire bağlı olduğunu bildirmekle; davacının, fatura ödemelerinin süresinde tahsil edilememesi yüzünden fazlası haklarını saklı tutarak şimdilik —- tahsil edilmesini talep etmişse de bu hususu kanıtlayamadığının takdirinin yargılama sonunda ortaya çıkacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir. HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. —– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davacı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda davalı yanın ticari defterlerinin lehine delil olacağı değerlendirilmiştir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınarak ve davacı tarafında alacağını ispat edememesi nedeniyle alacağın bulunmadığı kanaat getirerek davanın reddi yolunda hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından dava açılırken 35,90 TL’ si peşin olarak yatırıldığından bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulanan AAÜT gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, alacak miktarı bakımından kesin olarak karar verildi.. 16/12/2021