Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/368 E. 2021/620 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/368 Esas
KARAR NO: 2021/620
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının maliki olduğu — aracın, müvekkili şirkete sigortalı — nolu araca %100 oranında kusurlu olarak çarpması nedeniyle meydana gelen zarar müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını trafik kazası tespit tutanağına göre —- plaka nolu kamyon sürücüsünün olay yerinden kaçtığını, sigortalı araçta meydana gelen zarar sonucunda — tutarında hasar meydana geldiğini, bu hasarın müvekkili şirket tarafından karşılandığını, alacağın faizi ile birlikte tahsili için —-Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, —– nolu aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının malik sıfatı ile sorumlu olduğu —plaka sayılı aracın, müvekkil şirkete— olduğunu, —— olarak çarpması nedeni meydana gelen zararın müvekkil sigorta şirketi tarafından zararın karşılandığını, zararın tazmini için —— sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında davacının açtığı davanın tümden haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müvekkile —–plaka nolu aracın %100 kusurlu olarak sigortalı araca çarpıp kaçması şeklinde bir olay meydana gelmediğini, olayda davacının aracının sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, davacının hasarla ilgili hiçbir evrakı taraflarına bildirmediğini, savcılık soruşturmasının devam ettiğini, bütün bu nedenlerle, açılan davanın reddine, davacı tarafın %20 tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karış taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasıdır
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle, Davalı— plaka nolu—-%100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa kasko sigortalı — plaka nolu—- kusursuz olduğu, davacı tarafa — kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanın ——- olup, davalı tarafa ait araç sürücü %100 oranında kusurlu olduğundan davalı firma bu bedelin tamamından sorumlu olacağı, davacı sigorta şirketi, davalı şirketten temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen——–soruşturma dosyası incelendiğinde soruşturma dosyasından alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak ve kaza anını gösterir—– de celp edilerek ; görüntü kayıtlarının kusur yönünden değerlendirilmesi amacıyla dosya —– gönderilmiştir.
—–tarihli raporda özetle; Sürücü ——-halindeyken olay yeri kavşağa girip durduktan ve seyir istikametine göre sol taraftan kavşağa girip —— inen sürücüyle tartıştıktan sonra olay yerinden ayrılmak üzere tekrar harekete geçtiği sırada, sol tarafında sürücüsüz şekilde durmakta olan otomobilin kendiliğinden —- harekete geçip kamyonun sol yan-arka kısımlarına çarpmak suretiyle takılarak sürüklendiği olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, Sürücü —- idaresindeki —- ile seyir halindeyken olay yeri kavşağa gelip/durup seyir istikametine göre sağ taraftan kavşağa giren ve önünde duran kamyon sürücüsüyle tartışması sırasında aracını uygun şekilde sabitlemeden —- aracından inmesi ve yaya halde tartışmayı sürdürmesi —-sırasında, —- yerinden ayrılmak üzere tekrar harekete geçmesi ile sürücüsüz durumdaki —– kendiliğinden harekete geçerek —- çarptığı olayda asli derecede kusurlu olduğu hususlarını rapor etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, ——- de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı —– düşen hukuki sorumluluğu, ——– kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —— motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması —–kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan —— sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan ——- sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir —
Somut olayda Sürücü —– olay yerinde aracını uygun şekilde sabitlemeden, el frenini çekmeden, motoru durdurmadan araçtan indiği sırasında —- kendiliğinden harekete geçerek, kamyona çarparak kazaya sebebiyet verdiği kazada davalı —- plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacı —- plakalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, heyet halinde alınan adli tıp raporu ile sabit olduğu anlaşılmakla mahkememizce alınan —- tarihlii rapora itibar edilmemiştir. Davalının kaza neticesinde meydana gelen zarardan sorumlu olabilmesi için yukarıda da açıklandığı üzere —– plakalı araç sürücüsünün kusurlu olması gerekmektedir. Kusuru bulunmayan tarafın zarardan sorumlu tutulması mümkün olmadığı dikkate alınmakla, halefiyet ilkesi gereğince ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın asıl dosya ve birleşen dosya yönünden ayrı ayrı reddine karar verilmiş, davalının kötüniyet tazminat talebinin ise ispatlanmadığından reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın asıl dosya ve birleşen dosya yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
1-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin asıl dosya ve birleşen dosya yönünden REDDİNE,
ASIL DOSYA YÖNÜNDEN;
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 343,39 TL harçtan tahsil edilerek 284,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığında bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 4.264,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN;
8-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan toplam 54,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 270,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
13-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/07/2021