Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/355 E. 2021/286 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/355 Esas
KARAR NO: 2021/286
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun işyerinde kaçak elektrik kullandığının tespit edilmesi üzerine —— tarihinde kaçak elektrik tüketim tespit tutanağının tutulduğunu, davalı borçlunun kaçak tespit tutanağına dayanak düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine ———– dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin asıl alacağa uygulanacak ——— sayıı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, iş bu gecikme faizi tutarına işleyecek —— vergisi ile takibin devamına, davalı aleyhine %20.den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil adına——— sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, davacı yanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açmadığını, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeni ile reddinin gerektiğini, müvekkil şirketin kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkilin yokluğunda düzenlenen tutanak içeriğini kabul etmediklerini, müvekkil şirketin abonelik süresince kesilen fatura bedellerini ödediğini, açılan davanın yerinde olmadığını beyanla, davanın öncelikle hak düşürücü bir yıllık süre içinde açılmaması sebebi ile reddine, aksi takdirde esastan reddine, davacı yanın %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,————-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,——– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takipte ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğ edildiği davalı vekilinin —— tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği huzurdaki davanın ———- tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi—-tarafından sunulan kök ve ek raporda ,” yapılan tespitte kaçak elektrik tutanağının tutulmuş olduğunu, faturalama dönemi olarak —– tarihi başlangıç tarihinin alındığını,—— tarihi arası tutulan tutanakla —– üzeriden fiyatlama yapıldığını, Aktif bedelin ————— fatura edildiğini, davalının abonesiz, sözleşmesi elektrik kullandığı, ” şeklinde rapor sunulmuş olup, raporun tam olarak açıklayıcı olmaması nedeni ile dosyada yeni bir Elektrik Mühendisi Bilirkişiden rapor tanzimi istenilmiş olup, Bilirkişi tarafından verilen yeni Kök raporda ” davalı kuruluş elamanları tarafından tanzim ve imza edilen ———— seri nolu sayaç üzerinde perakende satış sözleşmesiz olarak elektrik sarfiyatının yapıldığının tespit edildiği, düzenlenen tutanağın davalı veya temsilcisi tarafından imzalanmadığının tutanakta yer verildiğini, sözleşme ve fatura ibrazında bulunulduğuna dair tutank üzerinde bilgi gösterilmediğini, dava ve takip dosyası içinde son ödeme tarihini gösterir davalı adına düzenlenmiş —— faturanın görülmediğini, kaçak kullanım başlangıcının ——–tarihinin alınış sebebinin açıklanmadığını, davalının ibraz ettiği delillerden zabıt varakasının düzenlendiği anılan tesisat için —– tarihinde abone sözleşmesi akdettiği, ———–olduğu, düzenlenen tutanak itibari ile, davalının ———– tarihinde enerjisi kesilen sayaç üzerinden enerji kullandığının anlaşıldığını, davalı tarafından mahalde kullanılan elektriğe ait zabıt tarihini kapsar şekilde ödenmiş elektrik faturasının ibraz edilmediği, davalının mahalde kurulu —– sayılı tesisata bağlı enerjisi ———- kullandığının tespit edildiği, davacı tarafından bunun için —– faturanın tanzim edildiği, dava konusu mahalde elektrik tarifeleri yönetmeliği ve ——– göre kullanılan kaçak elektrik bedelinin ———- takip tarihi itibari ile işlemiş gecikme ——– olduğu, davalının hesaplanan bu miktar için itirazının iptali ile takibin yalnızca asıl alacağa takip tarihinden sonra —— değişen oranlarda 6183 sayılı yasa kapsamında gecikme zammı, ——— yürütülmesi suretiyle devam etmesi gerektiği ” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosyada bulunan davalıya ait tesisata ilişkin işlem dosyası ve kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı örneğinden, davalının iş yerinde yapılan kontrolde sözleşmesiz sayaçtan elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
Davanın kaçak elektrik kullanıma dair itirazın iptaline ilişkin olduğu yani davanın dayanağının haksız fiil olduğu anlaşıldığından, davaya konu alacak hesaplanacağından ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.—–
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalının———– dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin ——— gecikme zammı,—- üzerinden devamına, asıl alacağa % 16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar gecikme zammı, gecikme zammına %18 KDV işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 1.803.80 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 319,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.484,62 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 319,18 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 363,58 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 132,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.482,60 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.481,72 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15,77 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.319,21-TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 0,79 -TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2021