Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/354 E. 2020/293 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/354 Esas
KARAR NO: 2020/293
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı borçlunun ——– İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamı ile borçlu aleyhine olmak üzere alacağa haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği için dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasındaki sözleşmenin ‘İhtilafların Çözümlenmesi’ başlıklı 23/2. maddesinde çıkacak uyuşmazlıklarda ————–Adalet Sarayı İcra Daireleri ve Mahkemeleri’nin yetkili kılındığını, tarafların tacir olduğunu, Sözleşmenin 23.2.maddesi ile————-Adliyesi İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılındığını, Yetki şartında, genel yetkili icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkili oldukları ifade edilmediğini, bu durumda dava/takibin sadece sözleşmede yetkili kılınan icra dairesi ve mahkemede—– açılabileceğini, bu nedenle ————— icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilerek öncelikle yetki itirazları konusunda karar verilmesini, taraflar arasında ——– imzalanmış olup sözleşme halen yürürlükte olduğunu, sözleşmenin kurulduğu andan itibaren müvekkilinin davacıdan aldığı ürünlerin bedellerini imkanları dahilinde ödediğini, ancak özellikle ——- yılında ülke ekonomisinin içine girdiği darboğaz ve pazarın daralması sonucu satışlarda belirgin bir düşüş yaşandığını, buna bağlı olarak ödemelerde bir kısım aksamalar meydana geldiğini, ancak icra takibinde talep edilen alacağın dayanakları somut olarak gösterilmediğini; takip talebi ekinde yer alan belgelerden talep edilen borç tutarına nasıl ulaşıldığı, hesaplamanın nasıl yapıldığı, ödemelerin ve hak edilen primlerin düşülüp düşülmediği, temerrüdün hangi tarihte başlatıldığı, hangi faiz oranının uygulandığı anlaşılamadığı, davacı tarafça teslim edilen ürünlerin rayiç değerlerinin belirlenmesi, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin mahsubu ile takip tarihindeki ve dava tarihindeki borç tutarının tespiti, ayrıca müvekkili tarafından sözleşmenin 3.4 maddesi gereğince, distribütörün aracılık yaptığı, satışın ise bizzat tedarikçi tarafından gerçekleştirdiği satışlar bakımından aynı maddenin ek-ll paragraf 3’e göre hesaplanacak komisyon tutarının tespiti ve mahsubundan sonra gerçek borç tutarının hesaplanması ve yapılacak yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ——- İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Dava; İtirazın İptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 17. maddesinde ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Taraflar, sözleşmeyle yetkili kıldıkları mahkeme yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, bunu ayrıca sözleşmede belirtmelidirler. Aksi halde, davanın yalnız yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkemede açılması gerekir. —— Bu yeni düzenleme, —— tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanır.
Dosya arasında bulunan belgelerden, davaya konu icra takibinin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden ——— tarihleri arasında imzalanan —— adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatıldığı, taraflar arasında imzalanan distrübütörlük sözleşmenin 23.2 maddesi uyarınca ——- mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olacağının düzenlendiği ve sözleşmedeki yetki sözleşmesinin geçerli olarak kurulduğu sabittir. 6100 sayılı HMK’nun 116 ve 117. maddeleri gereğince yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmelidir.
—— İcra Müdürlüğü’nün ——— esas sayılı dosyası incelendiğinde, davalının süresi içinde borca ve yetkiye itirazı üzerine takip durmuştur. Davalı borçlu itiraz dilekçesinde, yetkili icra dairesini belirtmediğinden yani usule uygun yetki itirazında bulunmadığından takibin yapıldığı icra dairesi yetkili hale gelmiştir. Bu nedenle mahkememizce icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrası ç) bendinde “yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması” dava şartı olarak öngörülmüştür. 116. maddede ilk itirazlara yer verilmiş olup 1. fıkra a) bendinde “kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı” ilk itiraz olarak belirtilmiştir. 117/1 maddesinde “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. ” hükmü düzenlenmiştir. Yine HMK’nın 19/2 maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Taraflar arasında HMK’nun 18. maddesindeki koşulları taşıyan ve geçerli olarak kurulan yetki sözleşmesi uyarınca davalı tarafın yasal süresinde yaptığı itiraza göre, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılacağına dair açık yasa hükmü karşısında, davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dosyanın yetkili ———Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın yetkisizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ——— NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememizin yetkisizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/07/2020