Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/352 E. 2021/748 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/352
KARAR NO : 2021/748

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davalılara karşı —- esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ancak davalıların — tarihinde icra takibine itiraz ettiklerini, itiraz nedeniyle takibin borçlular açısından durduğunu tüm bu nedenlerle davalıların itirazlarının iptali ile —- esas sayılı icra takibinin kaldığı yerden devamına, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça talep edilen alacak miktarının varlığına esas yönünden itiraz ettiğini ve alacağın doğum tarihi itibariyle zaman aşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini talep ettiğini, dava konusu alacağa ilişkin ödeme emrinin hiçbir şekilde gönderilmediğini ve bu nedenle dayanağı belli olmayan borcun kabulünün mümkün olmadığını, dava kapsamında alacaklı konumda bulunan —-edilmesinden—- Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davacı şirketin bu alacakla ilgili takip yapılmadığını—– icra takibine başladığını ve mükerrer bir icra takibine başlanıldığını, ikinci takibin usule ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini, davalı müvekkillerinin davacıya bir borcunun bulunmadığını ve bu nedenle başlatılan takibe itiraz edildiğini, —–. tarafından davalılara gönderilen ihtarnamede ipotek borçlusu olarak—-sıfatının bulunmamasının anlaşılamadığını, ipotekli taşınmazın ——— alacak likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini tüm bu nedenlerle davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini, yargılama ve gider ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı ——- tarihli duruşmada davalılardan ….——– dava konusu icra dosyasına beyanda bulunarak itirazından feragat ettiğini, davalı … yönünden icra inkar tazminatı ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş ve beyanı altına imzası alınmıştır.
Mahkememizce; ——- dava konusu genel kredi sözleşmesi ile bu sözleşmeye ilişkin borçlulara gönderilen hesap kat ihtarnamesi, ihtarnamenin tebliğine ilişkin belgeler, hesap özeti ve sözleşmeye dair ödeme dahil tüm belgelerin onaylı suretleri ayrı ayrı celp edilerek incelenmiş ve dosya — tevdii edilerek bilirkişiden tarafların tüm iddia ve savunmaları dikkate alınarak ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konusunda, hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınmıştır.
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, —- yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Celp ve tetkik edilen –; davacı takip alacaklısı tarafından 24/05/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara usulüne uygun tebliğ edildiği ve davalı takip borçluları vekilinin — tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan ve değerlendirilen deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı, alacağın — yoluyla devraldıkları dava dışı banka ile asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalıların müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, asıl borçluya kullandırılan kredi borcunun ödenmediğini, alacağın tahsil—– alacak itibariyle takip başlatıldığı, davalıların takibe süresinde itirazları üzerine icra takibinin durduğu, bunun üzerine mahkememizin iş bu dava dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, icra takibinin dava dışı(temlik eden) banka ile dava —- sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla işbu sözleşmeyi imzaladıkları, dava konusu alacağa ilişkin olarak dava dışı——– asıl borçluya ve davalı kefillere gönderdiği, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalının ——– esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın —- olmak üzere toplam 687.618,13 TL üzerinden iptali gerektiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin zamanaşımına yönelik itirazı incelendiğinde; Davaya konu kefalet sözleşmesi, temlik eden banka ile davalılar arsında 08/02/2007 tarihinde imzalanmış, sözleşme tarihinde 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte olup anılan kanun hükümleri uygulanacaktır. 818 sayılı Borçlar Kanununda kefalet sözleşmelerinin geçerlilik süresine ilişkin her hangi bir düzenleme yapılmamıştır. Gerçek kişiler tarafından verilmiş kefelatin sözleşmenin kurulmasından itibaren 10 yıl geçmesi ile kendiliğinden kalkacağına ilişkin düzenleme — tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 598/3 maddesi ile getirilmiştir. Bu tarihten önce imzalanmış kefalet sözleşmelerinde sözleşme süresine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Davaya konu kredi borcu —- tarihinde kat edilerek muaccel hale gelmiştir. — takip tarihi itibarıyla 10 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığından davalının bu yöne ilişkinitirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı … tarafından —-. sayılı dosyasında yapılan itirazdan dava tarihinden sonra vazgeçildiği anlaşılmakla bu borçlu yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın davalı … yönünden kabulü ile davalı—– yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına dair karar verilmiş; alacağın likit olması nedeni ile asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. maddeleri gözetilerek dava öncesi ödenen arabuluculuk — olarak kabul edilmesi ve —- haksız çıkan taraftan alınarak Hazineye gelir yazılmasına karar verilmesi gerektiğinden, —- giderinin davalı ..—- alınarak hazineye gelir kaydına ilişkin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın davalı … yönünden kabulü ile davalı ….——– esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-)Alacak likit olduğundan asıl alacak miktarının %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalı ….——— alınarak davacıya ödenmesine,
3-)Davalı ….—– açılan dava konusuz kaldığından bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-)Alınması gereken 46.971,19 TL nisbi harçtan peşin yatan harcın mahsubu sonucu kalan 38.627,09 TL harcın davalı .—— alınarak hazineye irad kaydına
4-) Davacı tarafından yapılan 8.344,10 TL harç masrafı ve 1.303 TL yargılama masrafından ibaret toplam 9.647,10 TL yargılama giderinin davalı ….— alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— davacı vekili için tayin olunan 51.430,91 TL vekalet ücretinin davalı …—– alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Suçüstü ödeneğinden —– ücretinin davalı ….—- alınarak alınarak hazineye gelir kaydına,
7-)Karar kesinleştiğinde —- Esas sayılı dosyası ve —— Esas sayılı dosyasının iadesine,
8-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.