Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/349 E. 2021/43 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/349 Esas
KARAR NO : 2021/43

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı——-yılına kadar davacı şirketin imzaya yetkili yöneticileri olduğunu, 05/08/2014 yılında yapılan şirket hisselerinin——– devir sözleşmesi ile tüm hisselerini davacı şirketin imzaya ——olan—- yılında yapılan ———— devreden sıfatı ile davalılar——-iş bu devir protokolünün imzalanmasından sonra doğacak borçlardan devreden sıfatı ile sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin davalılara herhangi bir borcu olmadığını, davalı———- lehtarı, davacı şirketin keşidecisi,———— keşide tarihli senedin, hamil tarafından İstanbul Anadolu ——. İcra Dairesi’nin —— esas sayılı icra dosyası ile icra takibine konu edildiğini, senedin davalılardan——– tarafından devir sözleşmesindeki şirket borç listesine yazılmadığını, bu durumun tacirin göstermesi gereken basiret ve özen yükümüne aykırı olduğunu, bu nedenle senedin devir protokolünün imzalanmasından sonra doldurulduğunun açıkça ortaya konulduğunu, devir sözleşmesinin hükümlerine göre takibe konu olan borçtan davacı şirketin sorumlu olmadığını, davalıların şahsen sorumlu olduklarını, senet üzerinde yetkili mahkemenin —– olduğunun belirtilmesine rağmen, devir protokolünde belirtildiği üzere —- yetkili olduğunu, devir protokolünden sonra icra takibine konu edilen senedin davalılar tarafından devir protokolünden sonra düzenlenerek icra takibine konu edildiğini, bu hususta davalılar ve senedi ciro yoluyla devralan … hakkında İstanbul Anadalu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —— soruşturma numarası ile evrakta sahtecilik suçundan soruşturma açıldığını belirterek davalılara ve senedin ciro edildiği ….—- olmadığının tespitini, müvekkili şirket aleyhine devir tarihinden sonra doğan borçlardan dolayı yapılan işlemlerin tedbiren durdurulmasını ve özellikle devir tarihinden sonra icra takibine konu olan İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi’nin — dosyası ile başlatılan icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde İstanbul Anadolu –.İcra Müdürlüğünün —–sayılı dosyasındaki kambiyo senedinden dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığını ve yine aynı dosya bakımından tahsil edilen 58.948 TL’sının istirdatını talep ettiğini, harca esas değerin 58.948 TL olarak belirtildiğini, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün ——– sayılı dosyasındaki kambiyo senedinden dolayı yapılan takipte talep miktarının 5.509.178,08 TL olduğunu, davacının menfi tespit talepli davasının harca esas değerinin 5.509.178,08 TL olduğunu, davacının davasının dava şartı yokluğundan davacı tarafından açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle, İİK’nın 72.maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Davacı vekilinin 30/12/2021 tarihli birleştirme talepli beyan dilekçesine istinaden, Mahkememizce Kahramanmaraş — Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) —-esas sayılı sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiş, dosyanın davacısının—— olduğu, davalıları—, HMK’nın 124. maddesine dayalı olarak mahkememiz dosyası davalısı olan ..—– davalı sıfatıyla davaya dahil edildiği, dava konusunun ise davacı şirketin davalılar ——senedin ciro edildiği —– borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, özetle her iki dosyanın da aynı senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu ve dolayısıyla Kahramanmaraş —. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) —- esas sayılı dosyası arasında açık şekilde bağlantı bulunduğu, dosyaların biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olduğu, bu sebeple dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, usul ekonomisi gereğince birlikte yürütülmesi gerektiği kanaatiyle, HMK’nın 166/2. maddesi uyarınca birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan mahkememizin işbu —– Esas sayılı dosyası ile Kahramanmaraş —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) —-esas sayılı dosyasının HMK’nın 166/2. maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-)Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-)Yargılamanın Kahramanmaraş —. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) —–esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
4-)Birleştirme kararının HMK 166/3 maddesi uyarınca derhal Kahramanmaraş —– Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)— esas sayılı dosyasına bildirilmesine,
5-)Harç ve yargılama giderlerinin birleştirilen dosya üzerinden nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.