Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/341 E. 2019/134 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/341 Esas
KARAR NO : 2019/13
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 08/10/2019
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılarla —– adı altında bir adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin ortağı bulunduğu adi ortaklığın ticari defterlerini, bilgi ve belgelerini, mali durumunu incelemek üzere defalarca kez adi ortaklığın yönetimine gerek sözlü gerek yazılı olarak başvuru yaptığını olumlu bir sonuç alamadığını, davalılara noter kanalı ile başvuruda bulunduğunu, davalıların vekilleri aracılığı ile göndermiş olduğu cevapta tarih belirtilerek defterlerin hazır edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin belirtilen tarihte defterlerini incelemek istediğinde ticari defterlerin fiziki olarak hazır edilmediği, bir tarih planlaması yapıp bu bilgilerin paylaşılabileceği ancak uzmanların eşlik edeceği bir inceleme olacak ise bu uzmanlarla bir gizlilik sözleşmesi akdedilmesi gerektiği, akdedilecek sözleşmenin ivedilikle paylaşılacağının bildirildiğini, ticari defterlerin incelemesinde uzman olarak görev yapacak kişilerin sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde her bir hak sahibine —– TL ödemesi gerekeceğinin belirtildiğini beyan ederek, müvekkil davacının bilgi alma, inceleme ve belgelerden suret temin etme hakkının mahkeme aracılığı ile kullandırılmasına, dava dilekçesinde belirtilen belgelerin bir suretinin müvekkiline teslimine, açıklanan bilgi ve belgelerin bir usulsüzlük inceleme uzmanı ve bir inşaat uzmanından oluşacak bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi suretiyle rapor alınmasına, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde davacının—–ortağı olduğu ve ortak girişime ait ticari defter ve kayıtları incelemek için müvekkil şirketlere başvuru yaptığı ancak, yapılan başvurulara müvekkil şirketlerce olumsuz yanıt verildiği, en son yapılan başvuru akabinde ticari defter ve kayıtların davacı tarafa sunulmadığı, diğer taraftan davacıya kayıtları inceleme hususunda destek ağlamak isteyen uzmanlar ile gizlilik sözleşmesi imzalanmak istendiği ve bu gizlilik sözleşmesinin haksız hükümler içerdiği, tüm bu nedenlerle——— tarihleri arası için tüm ticari defter ve kayıtların incelenmesi ve birer örneğin davacı tarafa verilmesinin talep edildiğini, davacının tüm iddialarının maddi gerçeğe aykırı olduğunu, taleplerinin usule ve emsal kararlara aykırı olduğunu, pay sahibinin denetçi vasıtası ile inceleme yapılması ve isteme hakkının bulunduğunu, ancak bu yönde bir düzenlemenin Türk Borçlar Kanununda yer almadığını, böyle bir denetimin öncelikle şirketten talep edilmekte, şirketin genel kurulunun kabul etmemesi halinde mahkeme aracılığı ile denetçi atanabilmesinin istenebileceğini, davacının, müvekkil şirketlere karşı olan yüksek miktardaki borcundan haksız ve hukuka aykırı şekilde kurtulma gayreti içerisinde olduğunu, müvekkil şirketlerle davacı arasında adi ortaklık kurulduğunu, ortaklığın başlamasından sonra davacı …’nun üzerine düşen yükümlülükleri ifa etmekten kaçınmaya ve ortaklık işlerini yürütmek istemediğini beyanla ortaklık ilişkisinde aksamalara sebep olmaya başladığını, Davacının defter ve kayıtları inceleme talebinin hiçbir zaman ve hiçbir şekilde engellenmediğini, maddi gerçeklerin davacı tarafından mahkemeye aktarılmadığını, ortak girişimin tüm mali kayıtların davacının isteği doğrultusunda ve davacının da müşavirliğini yapan bir yeminli mali müşavirlik firması tarafından tutulduğunu, davacının defter ve kayıtları incelemek için istediği zaman ilgili yeminli müşavirlik firması vasıtası ile istediği defter ve kayıtları inceleyebileceğini, ayrıca davacıya noterlik vasıtası ile şirket kayıt ve defterlerini —- tarihinde saat —- saatlerinde inceleyebileceğinin bildirildiğini, 3. Kişi konumundaki kişilerin ticari defterleri incelemelerinin aynı zamanda ticari sırlarını da inceleyecek olmaları nedeni ile müvekkil şirketler ile aralarında bir gizlik sözleşmesi gerektiğinin davacıya bildirildiğini beyan ederek, müvekkil şirketlerin fazlaya ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, Taraflar arasında kurulunan sözleşme ile kurulan adi ortaklığın ticari defterler üzerinde mahkeme kanalı ile inceleme yapılmasına yönelik olarak açılan davalardandır.
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin sureti dosyamıza ibraz edilmiş, ibraz edilen sözleşme incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan Adi Ortaklık sözleşme yapıldığı, tarafların tacir olduğu, HMK’nun 17.Maddesi, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabileceklerini hüküm altına aldığı, sözleşmenin 14. maddesi ile sözleşmeden kaynaklanabilecek anlaşmazlıkların çözüm yeri olarak İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı, davalıların HMK 6. Maddesi gereği genel yetki itirazına dayanarak süresinde yetki itirazında bulunduğu , tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde seçimlik yetki hakkının davalılarda olduğu ve davalıların yetki itirazının usulüne uygun ve süresinde olduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine yönelik aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN YETKİSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememizin yetkisizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2019