Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/333 E. 2021/828 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/333 Esas
KARAR NO: 2021/828
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/10/2019
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—- tarihinde borçlu ——— aracın teslim edildiğini, deneme sürüşünde davalı—-sonucu trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sonucu araçta —— değer kaybı oluştuğunu, değer kaybını hesaplanması amacı ile teknik rapor alındığını, teknik rapor ile borçlu sigorta şirketine başvurulduğunu, müvekkil adına hasar dosyası oluşturulduğunu, her iki davalı şirketinde müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybı alacağını ödememiş olduğunu, bu sebeble davalı borçlular aleyhine —-asıl alacak, —– yasal faiz olmak üzere toplamda —– icra takibi başlatıldığını, borçluların takibe itiraz ettiklerini, dava öncesi arabuluculuk şartının yerine getirildiğini beyanla, İtirazın iptali ile takibin her iki borçlu için devamını ve müteselsilen tahsilini, %20’den az olmamak kaydı ile her iki borçlu aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; değer kaybının talep edilebilmesi için hasar gören bölgenin daha önce onarım görmediğinin tespitinin gerektiğini, talep edilen değer kaybının fahiş olduğunu, değer kaybının gerçek zarar kalemi niteliğine haiz olması nedeniyle sigortacının değer kaybından zorunlu sigorta limitleri dahilinde sorumluluğunun söz konusu olduğunu, aracın ——— hemde —— yaptırılmış olduğunu —- doğrudan verecekleri maddi ve bedeni zararlardan doğan hukuki sorumluluklarının teminata dahil edildiğini,——– faaliyette bulunan teşebbüs sahibinin —-teşebbüs sahibinin kendilerine bırakılan—-olacakları zararlardan doğan sorumluluklarını—— göre karşılayacağını, —- araçların tamir bakım ve hazırlanması sırasında personelin kazara yaptığı ani bir eylemi nedeni ile oluşabilecek maddi ve doğrudan zararları karşılayacağının düzenlediğini, —- yalnızca mağdur araçta meydana gelen hasar bedelinden değil, doğrudan zarar kabul edilen değer kaybından da sorumlu olacağının beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretini davacı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından ——– birimlerini de içeren iş yeri içerisindeki —— olmak üzere —- düzenlendiğini, davaya konu araç için —- müvekkil şirkete hasar ihbarında bulunulduğunu, ve—dosyası açıldığını, hazırlanan ekspertiz raporuna göre —— olarak belirlendiğini, bu bedelden sigorta poliçesindeki muafiyet şartı gereği —-bedelini onarımı gerçekleşteren sigortalı —— ödendiğini, davacı vekilinin araç üzerinde meydana gelen değer kaybı zararı ödenmesi için müvekkil şirkete başvurduğunu, ancak değer kaybı zararının sigorta teminatı içinde değerlendirilemeyeceğinin belirtilerek tazminat talebinin reddedildiğini, —— serviste test sürüşü esnasında karşı araca arkadan çarptığını, —— zararları teminat kapsamı altına alan —- bulunduğunu, bu özel şarta göre, sigortalının onarım bakım amacı ile müşterilerden teslim aldığı ve muhafazasından sorumlu olduğu araçların yetkili kıldığı ehliyetli kişiler tarafından poliçede gösterilen güzergah—–içerisindeki yapılacak test sürüşlerinde aracın çarpma çarpılma devrilme ve yanma sonucu oluşabilecek —— sigortası genel şartlarının uygulanabilir hükümleri —-dahilinde teminata dahil edildiğini, —– test sürüşleri esnasında — zarar görmesi halinde oluşan ——-çerçevesinde tanzim edileceğinin belirtildiğini,— gereğince değer kaybı zararının sigorta teminatı içerisinde değerlendirilemeyeceğini, talebi kabul anlamına gelmemek kaydı ile değer kaybının belirlenmesinin bilirkişi marifeti ile gerçekleştirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini—-sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış ——-yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
Dosyamız arasına celp edilen ——-icra dosyasının yapılan incelemesinde takipte ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğ edildiği davalıların takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen kök raporda özetle; ” Kusur yönünden yapılan değerlendirmede,— plakalı aracın sürücüsü —– trafik durumunun gerektirdiği şartları, ani oluşacak durumları göz önünde tutarak önündeki araçla güvenli bir mesafe bırakması gerekirken, önünde seyreden—- olarak durması sonucunda, yeterli takip mesafesini korumadığından duramadığı, önündeki— araca arka tarafından çarptığı, sürücü —- kuralları ihlal etmiş olup, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurunun olduğu, kazaya karışan diğer — plakalı aracın sürücüsü — söz konusu kazada,—- plakalı aracın sürücüsünün takip mesafesini korumayarak kendi aracına arkadan çarpmasında alabileceği herhangi bir önlem olamayacağı, meydana gelen kazada kusurunun olmadığı, meydana gelen trafik kazası nedeni ile—–değer kaybının meydana geldiğini, —— değerlendirmede, davalı kaynak—davalı —poliçesinde değer kaybı teminatının poliçede yer almadığını, —- dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesine göre araç değer kaybının — olduğu, —-sorumluluğunun bulunmadığı, davaya konu kazanın meydana gelişinde kusurlu olduğu, değer kaybı zararına sebep olan—– şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen ek bilirkişi raporunda da —— teminatı kapsamında değerlendirilemeyeceği, değer kaybının doğrudan bir zarar olmadığını, teknik yönden değiştirmeye gerek duyulmayıp kök raporun geçerli olduğu,——ait olmak üzere, — tarihinde yürürlüğe giren —- olduğu, —— alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesine göre —- olduğu,—- dosyada şase hasarı diye delil olarak sunulan fotoğrafların şase düzeltme fotoğrafları olmadığı, çarpmanın etkisi ile kaporta iskeletinin hafif çarpılması ile kapı, kaput gibi hareketli parçaların sıkışması, bu nedenle çektirilerek yeniden yerine getirilmesini, kapıların, kapakların ayarlanmasını sağladığı, bu işlemin teknik olarak değer kaybı yaratmadığı, sigortacılık yönünden:—— teminata dahil olmadığı, değer kaybının doğrudan bir zarar olmadığı, bu nedenle —— sorumluluğunun bulunmadığı, davaya konu kazanın meydana gelişinde kusurlu olup, değer kaybı zararına sebep olan ——- şeklinde değerlendirme yapılmıştır.
———- —- işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——-
—— maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Somut olayda davacıya ait aracın, davalı —— kusuru ile meydana gelen trafik kazasında hasarlandığı, bu durumun bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, davacının zararın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, aracın aldığı hasar ve gördüğü onarımlar nedeniyle değer kaybına uğramış olduğu ve değer kaybı miktarı da usulüne uygun olarak bilirkişi raporu ile tespit edildiği, her ne kadar sigortacı bilirkişi raporunda meydana gelen değer kaybından sigortanın sorumlu olmayacağı belirtilmiş ise de davaya esas —- Şahısların vereceği doğrudan zararların teminat kapsamında olduğu belirtildiği, değer kaybının teminat kapsamında olmayacağına ilişkin bir düzenleme yer almadığı, değer kaybının da doğrudan zarar olması nedeniyle teminat kapsamında kaldığı görüldüğünden sigortacı bilirkişi raporu hükme esas alınmaksızın hasar ve kusur bilirkişinin değerlendirmeleri dikkate alınarak ve her iki davalının da meydana gelen zarardan sorumlu olduğuna kanaat getirilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda tazmini gereken alacak miktarı bilirkişi raporuyla belirlendiğinden bu halde likit alacaktan sözetmek mümkün olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalının—- dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı —- harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan —-harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan——– davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalılar yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.195,59 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10——bütçesinden ödenen —-davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ——— davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 26/10/2021