Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/320 E. 2022/482 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/320 Esas
KARAR NO:2022/482
DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:04/10/2019
KARAR TARİHİ:23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın—–ile dava dışı kredili müşterisi ——– lehine kredi kullandırıldığını, davalı; ——dava konusu kredi için müteselsil kefil olarak sorumluluk yüklendiğini, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesabınım kat edildiğini ve borcun ödenmesi hususlarını içerir ——– tarih ve———- yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek borçluya gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine banka alacağının tahsil edilememesi sebebiyle, davalı borçlu hakkında,——–Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından söz konusu icra takibine itiraz edildiğini bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; icra dairesinin yetkisine ve başlatılan takibe itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesinin —– olduğunu, borca dayanak gösterilen belgelerin ödeme emri ekinde sunulmadığını, borca dayanılan belgelerin davacı tarafından müvekkiline gönderilmediğini, dava dışı şirketin kullandığı tüm kredileri kapsayacak şekilde davacı bankanın tüm defter belgeleri ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak takibe ve işbu davaya konu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığının ve varsa borç miktarının dava tarihi itibariyle kesin olarak belirlenmesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan —— havale tarihli —— raporunda özetle; ——- Esas sayılı dosyasından——- takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı müteselsil kefil —–asıl alacak, —–işlemiş faiz,—– faizin——- olmak üzere toplam —— borcunun bulunduğu, müteselsil kefilin kefalet tutarının —–olduğu, —– asıl alacak üzerinden senevi —–temerrüt faizi ile sözleşme hükmüne göre de faizin —–gider vergisinin istenebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce aldırılan —– tarihli—- ek raporunda özetle; taraf itirazları tek tek cevaplanmış,—— Esas sayılı dosyasından —– takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı müteselsil kefil …’ den—— asıl alacak, —— işlemiş faiz,—— olmak üzere toplam —— borcunun bulunduğu, müteselsil kefilin kefalet tutarının —– olduğu,—— asıl alacak üzerinden senev—— temerrüt faizi ile sözleşme hükmüne göre de faizin —— gider vergisinin istenebileceği, kök raporda bir değişiklik yapılmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalı müteselsil kefil olmuştur.Sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gereken TBK’nın 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olması için; yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihinin belirtilmesi, müteselsil kefalet halinde bu ibarenin kefilin el yazısı ile yazılması, ayrıca aynı yasanın 584. maddesi gereğince kefilin evli olması halinde yazılı eş rızasının da alınması zorunludur.Müteselsil kefil olan davalı kredi sözleşmesinin imzalanmış olduğu tarihte şirket ortağı olmakla, bu sebeple onun açısından eş muvafakatinin aranmayacağı, az yukarıda bahsi geçen kefalete ilişkin şekil açısından geçerlilik şartlarının somut olayda bulunduğu anlaşılmaktadır.Kefalet sözleşmesinin incelenmesinde davalının ——- kefalet limiti ile sorumlu olduğu belirlenmiştir. Kural olarak, kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından mesuldür. Kefil asıl borçlunun, asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti kadar sorumludur. Ancak kendi temerrüdü oluştu ise bu aşamadan sonra limit ile sınırlı olmaksızın kendi sorumluluğu başlar. Kefil, takipten önce temerrüde düşürülmemişse hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olur.Tüm bu anlatımlar sonucunda yazılı şekil şartına uygun olarak düzenlenen kefalet sözleşmesinde TBK.nun 583 maddesinde belirtilen, kefalet tarihi, kefalet limiti, kefilin müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluk altına girdiğinin kefilin el yazısıyla belirtilmesi gibi zorunlu unsurlar bulunmaktadır. Kefilin sorumluluğunun kapsamı 6098 sayılı TBK’nun 589.maddesinde düzenlenmektedir. Anılan hüküm uyarınca kefil, asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından, kefalet belgesinde belirtilen azami miktara kadar sorumlu olacaktır. Bu açık düzenlemeye göre kefil, kefalet sözleşmesinde gösterilen miktardan daha fazlasıyla sorumlu olmayacaktır. Kefil, kendi temerrüdünden dolayı ortaya çıkan temerrüt faizinden ise herhangi bir sınırlamaya bağlı kalmadan sorumludur. Asıl borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçları, onun borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi ya da gecikerek ifası nedeniyle oluşan zararlardır. Asıl borcun para borcu olması durumunda, bu miktarda para ile temerrüt faizi kefilin sorumluluğunun kapsamına dahil olacaktır. Ne var ki, 6102 sayılı TTK’nun 7/1 maddesi uyarınca ticari bir borca kefalet söz konusuysa, kefile taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. Asıl borçlunun sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğinin tespiti üzerine hesap kat edilerek düzenlenen ihtarnamenin asıl borçluya ve davalı kefile tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı yönünden her ne kadar temerrüt gerçekleşmiş ise de davacı talebini sınırlamış ve davasını kefalet limiti olan——-üzerinden harçlandırılarak açmıştır. İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan asıl alacak miktarı olan —–üzerinden harçlandırdığı için takibin ——— asıl alacak miktarı üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalıların——-Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin davalı —-yönünden kefalet miktarı olan——- ile sınırlı olmak kaydı devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalının sorumlu olduğu kefalet miktarı olan——oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan ——dava açılırken yatırılan ——– harcın mahsubu ile bakiye kalan ———karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile ——kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan—– peşin harç, —– başvurma harcı—— vekaletname harcı olmak üzere toplam ——– harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan——- posta gideri olmak üzere toplam —— yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek ——– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan ——– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak ———
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren —-haftalık süre içinde—— açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.