Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/310 E. 2021/831 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/310 Esas
KARAR NO: 2021/831
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkililerince— adresinde yapılan kontrollerde—- belirlenmiş —- nolu kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığı, kullanılan — ödenmemesi üzerine —– sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan arabuculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20.den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini ———- sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —– tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından verilen ek ve kök raporda özetle; ” Davacı—- tarafından kullanılan —— abone olmadan, sözleşme yapılmadan kullanılan elektrik kaçak elektrik olarak adlandırıldığını, —- nolu tespit tutanağıyla kaçak tutanağı tutulmuş olup, yapılan tespitte — kullanım başlangıç tarihi — tarihine kadar —- tutulmuş ve sayaç okuma değerleri — tespit edildiği, —— şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi —–tarafından verilen kök ve ek raporların denetime elverişli olmaması nedeni ile yeni bir bilirkişiden rapor tanzimi istenilmiştir.
Bilirkişi ——- tarafından verilen kök raporda özetle; ” zabıt sureti ve eklerin dosyada bulunduğu, bahse konu zabıt üzerine kaçak kullanım şekli net olarak yazılmış olup, davalının usulüne uygun olarak sözleşme yapmadan kaçak enerji kullandığı için kaçak elektrik kullandığı tespiti ile düzenlendiği, ——– maddeleri doğrultusunda şüphelinin kurumun iznini almadan, idareye kaydı olmayan elektrik sayacından kaçak elektrik kullanıldığı kanaatine varıldığı, dosyada bulunan belge/bilgi/bulgu ışığında elektrik sayacından kaçak elektrik enerjisi tüketildiği için —— maddeleri doğrultusunda kaçak elektrik tüketim tahakkuk hesaplaması yapıldığı, davalı tarafın, idareye kaydı olmayan elektrik sayacından kaçak elektrik enerjisi kullandığı ve elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliği madde- 26 ya göre kaçak elektrik enerjisi tükettiği kanaatine varıldığı,——- kararında kaçakelektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan | resmi belgelerdendir.bu nedenle ispat yükü bu belgenin aksini ispat eden tarafa düşmektedir. İfadesiyle kaçak elektrik tespit tutanağı aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan belgelerden olduğu açıklandığı, ——- kararında açıklandığı gibi aksi ispatlanmadığı sürece kaçak elektrik tespit tutanaklarının doğru kabul edildiğinden—–aksi kanıtlanmadıkça geçerli kabul edileceği, davacı tarafın, dilekçesinde belirttiği gibi —-elektrik tespit tutanağında ifade edilen bilgiler doğrultusunda yapılan kaçak tahakkuk hesaplamasında, dava tarihine kadar Kaçak elektrik bedeli asıl alacak olarak—– olduğu kanaatine varıldığı, davacı tarafından, kaçak elektrik tüketim bedelinin yansıtılmasının kanuni bir zemin oluşturduğu, davalı adına tahakkuk ettirilen bedelin —–, göre dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak—– hakkında alınan karara göre uygun olduğu ve bu yüzden davacının taleplerinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.” Şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi —- tarafından verilen ek raporda özetle; ” Dosyada yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde,—– tarihinde söz konusu taşınmazın elektrik tesisatında kaçak elektriğin kullanıldığı tespit edildiği, kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, yapılan hesaplamalarda kaçak elektrik kullanma bedeli olarak —- asıl alacak bulunduğu, davalı hakkında—–dosyası takibi başlatıldığı, Teknik İnceleme Bölümünde arz edilen bilgiler dahilin de; bu hususta takdir ve nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere; zabıt sureti ve eklerin dosyada bulunduğu, bahse konu zabıt üzerine kaçak kullanım şekli net olarak yazılmış olup, davalının usulüne uygun olarak sözleşme yapmadan kaçak enerji kullandığı için kaçak elektrik kullandığı tespiti ile düzenlendiği, —-ilgili maddeleri doğrultusunda şüphelinin kurumun iznini almadan, idareye kaydı olmayan elektrik sayacından kaçak elektrik kullanıldığı kanaatine varıldığı, dosyada bulunan belge/bilgi/bulgu ışığında elektrik sayacından kaçak elektrik enerjisi tüketildiği için —— doğrultusunda kaçak elektrik tüketim tahakkuk hesaplaması yapıldığı, dosyada bulunan belgelerden ve kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanaklarında anlaşılacağı üzere davalı tarafın kaçak elektrik olarak kullanığı, elektrik enerjisini —-sözleşme yapmadan —— sayacından geçirerek kullandığını tespitinin yapıldığı, davalı tarafın, idareye kaydı olmayan elektrik sayacından kaçak elektrik enerjisi kullandığı ve elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliği madde- 26’ya göre kaçak elektrik enerjisi tükettiği kanaatine varıldığı, —–Sayılı kararında kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerdendir, bu nedenle ispat yükü bu belgenin aksini ispat eden tarafa düşmektedir. İfadesiyle kaçak elektrik tespit tutanağı aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan belgelerden olduğu açıklandığı, ——Sayılı kararında açıklandığı gibi aksi ispatlanmadığı sürece kaçak elektrik tespit tutanaklarının doğru kabul edildiğinden kaçak elektrik enerjisi kullandığı kanaatine varıldığı, Mahkemeye verilen —– nolu kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı bulunmadığından elektrik tahakkuk hesabı yapılamadığı, davacı tarafın, dilekçesinde belirttiği gibi —- elektrik tespit tutanağında ifade edilen bilgiler doğrultusunda yapılan kaçak tahakkuk hesaplamasında, dava tarihine kadar Kaçak elektrik bedeli asıl alacak olarak —— olduğu kanaatine varıldığı, davacı tarafından, kaçak elektrik tüketim bedelinin yansıtılmasının kanuni bir zemin oluşturduğu, huzurdaki davada davalı adına tahakkuk ettirilen bedelin—- göre dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak——— hakkında alınan karara göre uygun olduğu ve bu yüzden davacının taleplerinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Yargı yetkisini,—– kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalıya —— elektrik tespit tutanağı davacı tarafından düzenlendiği, işlem dosyası ve kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı örneğinden, davalı yanın iş yerinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullandığı tüm dosya kapsamı ve —-tarihli ek bilirkişi raporu ile sabit olduğu anlaşıldığından usul ve yasaya uygun —– tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın taleple bağlılık ilkesi gereğince davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazını iptali ile, takibin aynen devamına karar vermek gerekmiştir.
Davanın kaçak elektrik kullanıma dair itirazın iptaline ilişkin olduğu yani davanın dayanağının haksız fiil olduğu anlaşıldığından, davaya konu alacak hesaplanacağından ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.—-
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davalının—- dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı —– harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 197,59 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 241,99 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 126,50 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.526,0 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9————bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021