Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/294 E. 2021/53 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/294 Esas
KARAR NO : 2021/53

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı borçlunun davacı tarafa 14.679,08 TL tutarındaki borcunu ödememesi üzerine başlatılan — İcra Dairesinin — Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER:
Uyap üzerinden celp ve tetkik edilen — İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun 10/04/2019 tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İnceleme gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olup, inceleme gününde davalı tarafça defter ibraz edilmemiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu ——- tarihli raporunda özetle; davacı tarafın 2018-2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığını, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 14.679,08 TL tutarında alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında bakiye alacak istemine dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 14.679,08 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlere delil olarak dayandığı ve tarafların ellerinde bulunan belgeleri -ticari defterler dahil- ibraz zorunluluğu bulunduğu, bu zorunluluğa ve verilen kesin süreye rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, 22/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı kanunla HMK’nun 222′ inci maddesinde karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebileceği hususunun getirildiği, buna göre karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği ve tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebileceği davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu anlaşılmakla sahibi lehine delil olarak kabul edilmiştir. Diğer yandan davacı tarafın davasını cari hesap ve faturaya dayandırdığı, davalı tarafın BA formlarının incelenmesi için vergi müdürlüğüne yazılan yazı cevabında davalı şirketin 13/11/2020 tarihli yoklamada faaliyette bulunmadığının tespit edildiği ve 31/08/2018 tarihi itibariyle vergi dairesinde şirketin resen terk ettirildiği ancak———— göre faaliyetine devam edildiğinin bildirildiği, vergi dairesince resen terk ettirildiğinden BA formlarının dosya kapsamına kazandırılamadığı, davacı vekili tarafından 25/10/2019 tarihinde dosyaya sunulan fatura ve irsaliyelerin incelenmesinde davalı tarafından davacıya belli aralıklarla ödeme yapıldığı, bu hususta ödeme makbuzunun davacı tarafından dosyaya delil olarak sunulduğu, ——ödeme yapan davalının hizmet/satım konusu emtiaları teslim aldığının kabulü gerektiği, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun sabit olduğu bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu ve ayrıca alacağın likit olması nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, — İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasına vaki itirazının asıl alacak miktarı olan 14.679,08 TL yönünden İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacağın 14.679,08 TL’nin %20 ‘si olan 2.935,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.002,73 TL’den dava açılırken yatırılan 250,69 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 752,04 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 250,69 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı olmak üzere toplam 295,09 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 165,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 965,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —–göre belirlenecek 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı