Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/290 E. 2020/587 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/290 Esas
KARAR NO: 2020/587
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin denizcilik firması olduğunu, denizcilik alanında ürün temini, gemi ölçüm ve kontrol ürünleri doğrulama testleri konusunda hizmet verdiğini, —- imzaladıklarını, ürünleri müvekkil şirket tarafından,—-olacak şekilde sigorta ettirildiğini, iş bu sigortanın lehtarından dava edilmeden önce muvafakat name alındığını, —- tarihinde elektronik ——- kalibrasyon hizmeti verilmek üzere çıkartırken yaşanan kaza neticesinde cihazların denize düştüğünü, kazadan sonra ürün kaybı nedeni ile kaptan tarafından olaya ilişkin tutanak tutulduğunu, kazanın derhal davalıya haber edildiğini, dalgıç fiyatlarının yüksek olması nedeni ile cihazların denize düştüğü yerden çıkartılmadığını, davalının hiç bir somut gerekçe göstermeden hasar bedelini ödemeyi reddettiğini, sigorta firmasına işin mahiyetine göre en pahalı sigorta yapıldığını ve bedelini ödediğini, sigorta firmasının neyi niçin sigortaladığını çok iyi bildiğini, buna uygun bir sigorta poliçesi düzenlendiklerini, iş bu poliçe kapsamında ürün bedeli—- olarak belirlendiğini ve bu bedel üzerinden sigorta edildiğini, davalı ile arabulucuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını tüm bu nedenlerle şimdilik — hesaplanacak toplam alacağın kaza tarihi olan — döviz mevduatlarına uygulanan en yüksek —– ile birlikte tahsil edilip davalıdan alınarak taraflarına verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru konusu alacağa dayanak poliçenin davacı tarafından—-yapıldığını dolayısıyla sigortadan tazminat talep etme hakkı sigortal—- olduğunu, öncelikle —-iş bu davanın açılmasına ve hasar tazminatını davacı sigorta ettirene ödenmesine muvakat vermediği taktirde davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmayacağını bu sebeple davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirket tarafından yaptırılan eksper incelemesi neticesinde ilgili eksper tarafından “parçaların gemiye çıkarılırken aşağıdan düzgün bantlanmaması durumunda kutunun halatları kurtularak denize düşmesi ile ilgili tedbirlerin tam olarak alınamaması kaynaklı gerçekleşen bir hasar olması nedeniyle teminat dışı olduğu” şeklinde değerlendirildiğini, —- başlıklı olay tutanağında hasarlanan – adet cihaz sayıldığını sayılan bu – cihaz arasında müvekkil şirket tarafından poliçede teminat altına alınan ——olay tutanağında yer verilmediğini, dolayısıyla bu —- cihazın hasarlandığı hususu hali hazırda ispat edilmediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, mahkeme aksi halde ise zamanaşımı itirazları nedeniyle davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Davanın, kalibrasyon hizmeti verilmek üzere ilgili cihazların gemiye çıkartırken yaşanan kaza netiecesinde oluşan zararın tazminine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut bulunan —- tarihli bilirkişi raporu ve dava dışı —————tarafından düzenlenen olay tutanağı incelendiğinde “…. Söz konusu cihazların gemiye yüklenirken ipin çözülmesi sonucunda denize düştüğü ve battığı cihazların kurtulamadığı” belirtilmiştir.
Gemiye ilişkin düzenlemeler TTK’nun Deniz Ticareti bölümü olan 5. Kitapta düzenlenmiştir TTK 931. Maddesinde geminin tarifi yapılarak; tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç kendiliğinden hareket etmesi imkanı bulunmasa da, bu kanun bakımından gemi sayılır, şeklinde düzenlenmiştir. Taşınan insan veye yükün güvenliğini, yük sahibine karşı sorumluluğunu geminin seyri, yükleme ve boşaltılması taşınan malın teslimi ve sair hususlar Deniz Ticaret hukuku kapsamındadır. Davaya konu uyuşmazlığın gemiye yüklenen cihazların denize düşmesi neticesinde meydana gelen zararların davalı sigorta şirketinden istemine ilişkin olduğu görülmekle yukarıda izah edilen nedenlerle davaya konu uyuşmazlığın Deniz Ticaretine ilişkin düzenlemeler arasında yer aldığı, ve anılan Kanunun 5/2 maddesine göre deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin biri veya bir kaçının münhasıran —– tarafından görevlendirilebileceği, bu kapsamda—– kararı ile İstanbul ‘da kurulup faaliyete geçirilen denizcilik ihtisas mahkemesinin yargı alanının İstanbul ili mülki sınırları olarak belirlendiği, yine —– tarihli Ticaret Mahkemesi hakimleri ile bazı yer adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince —– TTK ‘dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirildiği bu nedenle deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir—–
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK’nun 5/3. ve HMK’nun 114/1-c, 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —– gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı asilin yüzüne karşı ve diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/11/2020