Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/275 E. 2021/263 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/275 Esas
KARAR NO: 2021/263
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili hakkında————-sayılı dosyasından yapmış olduğu genel haciz yolu ile takibi, kendisine ödeme emrinin tebliğinden sonra, süresi içinde itirazda bulunarak durdurduğunu, takibin durduğuna ilişkin kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, borçlunun yapmış olduğu itirazların haksız ve icra takibini geciktirmeye yönelik olup kötü niyetli olduğunu, borçlunun, daha önce sehven—–dairelerinde açılan icra takibinde yetki itirazında bulunduğunu ve yetkili icra dairelerinin de —- icra daireleri olduğunu açıkça belirttiğini, dolayısıyla borçlunun —- İcra Müdürlüğü’nde açılan icra takibine yetki itirazında bulunmasının haksız ve kötüniyetli olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün———-olup taraflarınca yetkili icra müdürlüklerinde icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun her ne kadar tacir olmadığını belirtse de işyeri işletmekte ve — —- kullanmakta olduğunu, takip konusu faturalarda da açıkça görüleceği üzere davalı borçlunun —– numarasının ———-olduğunu, dolayısıyla davalı borçlu adına fatura kesilmesinde hiçbir hukuki engel bulunmadığını, davalı borçlunun her ne kadar müvekkili olan davacı şirketle ticari ilişkisinin olmadığını iddia etse de, bu iddiasının gerçek dışı olduğunu, takibe konu faturaların müvekkili şirketin ticari defterlerine işlenmiş olup, davalı borçlunun da ticari defterleri incelendiğinde takip konusu faturaların davalı borçlunun ticari defterlerinde mevcut olduğunun görüleceğini, bu nedenle ticari defterlerin incelenmesini talep etmiş, belirtilen ve mahkemece re’sen göz önüne alınacak nedenlerle, borçlunun haksız ve kötüniyetli olan itirazının iptaline, icra takibinin devamına, %20 İcra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili —– ticari bir ilişki olmadığı gibi müvekkili adına kesilmiş bir fatura da bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirketten bir mal alım-satımı olmadığından müvekkiline karşı dava açılmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ve görev itirazında bulunarak, davacının gerçeğe aykırı iddialarını kabul etmemekle birlikte bir an için davacının iddialarının doğruluğu kabul edilirse mahkememizin huzurdaki işbu davada görevli olmadığını, görevli mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görev itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli ——- Tüketici Mahkemelerine gönderilmesini talep etmiştir. Esasa ilişkin cevaplarında ise müvekkilinin davacı şirket ile aralarında ticari bir ilişki bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan herhangi bir mal alım-satımı olmadığını, müvekkili hakkında başlatılan takip kapsamında gönderilen ödeme emrine eklenen bir fatura olmadığı gibi huzurdaki işbu dava kapsamında taraflarına tebliğ edilmiş bir fatura da bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında fatura düzenlemesini gerektirecek bir ticari ilişkinin söz konusu olmadığından davacı tarafından düzenlenecek gerçeğe aykırı faturalara itiraz edip içeriklerini kabul etmediklerini, davanın bu yönüyle de haksız olup davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,———-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
———— sayılı Görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, ——- sayılı dosyasına yapılan yetkisizlik itirazı ile dosyanın ——— esasına kaydının yapıldığı, takip dosyasının incelenmesinde; —— tarihli ödeme emri düzenlendiği, davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, —- tarihli ödeme emrine, borçlu vekili tarafından —– tarihli itiraz dilekçesinde Borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın —– tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesi uzmanlık gerektiğinden bilirkişiden rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Bilirkişi tarafından verilen kök ve ek raporda “Davacı yanın —- yıllarına ait ticari defterlerinin incelendiği, ticari defterlerinin kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, davacının ticari defterlerinde davalı yanı —- kodunda işlem görmüş olduğu, tarafların tacir olduğu, karşılıklı mal alım satımından kaynaklanan bir ticari ilişkinin var olduğu, taraflar arasındaki ticari işlemlerin —- hesap kodunda işlem görmüş olduğu,—- seri nolu — tarihli ——-satış faturalarının davalı yan ———-adına yazıldığı, düzenlendiği, bu faturaların davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, —- yılında ise davalı yandan—– tutarlı tahsilatın yapıldığı bunun dışında taraflar arasında başkaca bir muhasebe hareketinin olmadığı, —— tarihli kapanış fişinde davacının davalı yan dan ——- alacaklı olduğunun ticari defterlerde görüldüğü, davacı yanın ticari defterlerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir muhasebe kayıtlarından tespit edildiğini, takip konusu ——— nolu ——- tarih, —- nolu, —– tarihli, — nolu ——üç adet faturanın olduğunu, ———–yılı muhasebe kapanış fişinde davacını davalı yandan ——–alacaklı olduğu, ” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi ————-yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. ———– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği görülmektedir.
Dosya kapsamında yer alan——- cevapları ile fatura örnekleri incelendiğinde davalının gerçek kişi işletme kaydının olmadığı, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki olmadığı, davalının dava dışı ———— ortağı olduğu, şirkite ortağı olmasının doğrudan borçtan sorumluluğunu doğurmayacağı, davaya konu faturaların da dava dışı şirket adına kesildiği, sadece davacı defterlerine dayanarak davanın kabulüne karar verilemeyeceği, davalının da ticari defteri bulunmaması sebebiyle davalı yönünden inceleme yapılamadığı, davacının yemin deliline dayandığı ve yemin delilinin kendisine hatırlatılmasına karşın yemin deliline dayanmadığı, davacının alacaklı iddia olduğunu iddia ettiği borcu ancak dava dışı ——— talep edebileceği, faturaya konu malları davalıya teslim ettiğine ilişkin irsaliye,delil vs. bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın reddine,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 424,89-TL harcın mahsubu ile artan 365,59-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde———–Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021