Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/270 E. 2020/471 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/270 Esas
KARAR NO : 2020/471

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirketin—– nolu poliçe ile—- dönemlerini kapsayan 15 yıl süreli birikim ve kar payı ödemeli —–poliçesi satın aldığını, müvekkilinin 15 yıl süreyle poliçe gereği yapması gereken toplam 36.000,00 USD tutarındaki ödemeleri tam ve eksiksiz olarak ödediğini, davalı şirketin poliçe vadesi geldiğinde poliçe şartlarında belirlenen borçlarına uygun olarak davranmadığını, müvekkiline ödenen primler toplamından daha az bir ödeme teklifinden bulunduğunu, davalı şirketin haklı taleplerini sonuçsuz bırakması üzerine arabuluculuğa başvurduklarını ancak uzlaşamadıklarını, davalının, poliçe şartlarına aykırı tutumu nedeniyle müvekkilini zarara uğrattığını tüm bu nedenlerle müvekkili tarafından ödenen 36.000,00 USD prim ve hesaplanacak birikim paylarıyla belirlenecek toplam tutarın davalıdan tahsil edilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça satın alınan 15 yıl süreli poliçenin —– bitiş tarihli —— nolu poliçe ———– olup karma nitelikte bir poliçe olduğunu, bu poliçenin türüne göre yatırılan tutarın bir kısmı poliçe vadeleri içerisinde gerçekleşebilecek vefat veya maluliyet durumlarında varislere ödenecek tazminat tutarı için risk pirimi olarak ayrıldığını, sigortalıdan alınan prim ve ödenecek tazminatlar risk primi ve komisyon kesintileri mevzuata ve hazine müsteşarlığı sigortacılık genel müdürlüğü tarafından onaylanan poliçe teknik esaslarında belirtilen şekilde hesaplandığını, davacının menfaatleri poliçede yer alan limit ve teminatlar dahilinde poliçe genel ve özel şartları kapsamında teminat altına alındığını tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. (HMK 115’1ve 2. maddesi)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
28.05.2014 tarihinde yüıürlüğe giren. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde. Tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak . 3/1- ı-bendinde iseTükctici işlemi ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Konulması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlığın ——- poliçesinden kaynaklandığı, davacının tüketici ve davalının ise sağlayıcı olduğu ve taraflar arasında tüketici işleminin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf tacir olmayıp, ticari ve mesleki amaç ile hareket etmemesi nedeni ile anılan yasanın 3/1-k Maddesine göre tüketici olduğu gibi 3/1-ı maddesine göre tüketici ile ticari amaçla hareket eden kamu-özel gerçek veya tüzel kişileri arasında kurulan sigorta sözleşmesi de tüketici işlemidir.
Davaya konu alacak tüketici işleminden doğmuştur.
Açılan davanın TTK’da sayılan mutlak ve nispi ticari dava niteliği bulunmamaktadır.
( Mahkememizin iş bu esas sayılı dosyasının 01/10/2020 tarihinde duruşması yapılıp taraflar ve dosya için birer suret alındıktan sonra duruşma zabtı onaya sunulacağı esnasında sehven zabıt katibi tarafından duruşmanın bitirilip e-imzaların altına kısayol olarak ön inceleme şablonunun yapıştırıldığı, evrakın bu şekilde hakim onayına sunularak onaylandığı anlaşılmakla bu hususa yönelik aynı tarihli tutanak tutulmuştur. )
Açıklanan nedenlerle 07/11/2013 tarihli 6502 sayılı yasanın 73/1 maddeleri uyarınca Tüketici istekleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli olup mahkememiz görevli olmadığından davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi.