Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/269 E. 2020/173 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/269 Esas
KARAR NO: 2020/173
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilşikinin kurulduğunu, dava dosyasına sunulu bulunan faturadan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin davacı şirkete ————— TL bakiye borcunun kaldığını, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine, ———— İcra Dairesine ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının ——– tarihinde icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davacı şirketin ———– tarihinde arabulucuya başvurduğunu, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını, beyanla davalı şirketin—————- İcra dairesine yapmış olduğu itirazı iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf kendisine usulüne uygun tebliğ edilen dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında oluşan fatura alacağı kaynaklı alacağa ilişkin olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı tahsiline ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu, —— İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ———– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı; Borçlusunun davalı , takibin cari hesap kaynaklı alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya ———— tarihinde tebliğ edildiği; borçlu şirket vekili tarafından verilen ——- havale tarihli itiraz dilekçesinde Borca, İşlemiş faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, —-yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, huzurdaki davanın ——— tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, dosya daha sonra tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati için oluşturulan ara karar taraf vekillerine gerekli ihtarlar yapılarak tebiliğ edilmiş, davalı taraf inceleme gün ve saatinde defterlerini ibraz etmediğinden, davacı şirket defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış , Bilirkişiler Mali Müşavir———– tarafından ———– tarihli rapor düzenlenmiştir.
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/1,2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Somut olayda takip öncesinde davacı tarafından davalıya gönderilen bir ihtarın bulunmadığı, davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmediği anlaşılmaktadır.
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
————- Bankasının önceki yılın ———- günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, —- önceki yılın ——– uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur———–
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, ——— adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, BA bildirimi, Arabuluculuk son tutanağı, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan ——– alacaklı olduğu, davalı tarafından banka havalesi yoluyla ———- ödeme yapıldığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının ticari defterlerini sunmamış olmaması sebebiyle davalı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacının davaya konu faturayı kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği ————————— bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının ————————– TL yönünden haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ———–İcra Müdürlüğünün ——— E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin————- TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan ——— TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 166,84 -TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 122,44-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 64,20 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 864,20-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.442,54 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —————- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2020