Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/268 Esas
KARAR NO: 2021/773
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 30/09/2019
KARAR TARİHİ: 08/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– tarihinde geçirdiği trafik kazasında ağır derecede yaralanmış olup hayatına devam etmekte güçlük çektiğini, müvekkilinin—– mevkiinde—- karşıya geçmekteyken kazanın meydana geldiğini, kaza sebebiyle müvekkilinin bacağında —- oluştuğunu, — geçirdiğini, eski sağlığına halen kavuşamadığını, kazanın meydana gelişinde davalı sürücünün asli kusuru bulunduğunu, kazaya ilişkin olarak ——- dosya üzerinden ceza yargılaması yapıldığını, tanık —– tarihli celsede dinlenildiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, — talebinin kabulüne, trafik kazasından kaynaklı olarak meydana gelen kazanç kaybı, tedavi giderleri sebebiyle müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarara karşılık üzere belirsiz olarak şimdilik—- maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı — tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin müteselsilen karşı yana tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı—- Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin net olması gerektiğini, poliçe ve teminat limitinin, belirtilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen—-tarihleri arasında geçerli olmak üzere — numarası İle, müvekkili şirkete —— olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başına —– olduğunu, teminat limitlerini belirtmenin davayı kabul anlamına gelmediğini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, geçici iş görmezlik ve tedavi ve bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, davacının talep etmiş olduğu kazanç kaybı tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, davacıların ceza yargılaması sırasında şikayetlerinden vazgeçmeleri ya da uzlaşma bildirimlerinin şikayetçi tarafından dosyaya sunulması gerektiğini, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı—– dava dilekçesine cevap dilekçesi vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır
Uyuşmazlık—- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı bu nedenle geçici iş göremezlik ve tedavi gideri yönünden toplam —-, bu yaşadığı acı ve üzüntüden dolayı da —- manevi tazminat istemi ile bu davanın açıldığı, uyuşmazlığın meydana gelen kazada kusur, maluliyet durumlarının ve davalıların sorumluluklarının belirlenmesi noktalarında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan kök raporda özetle; Davalı tarafa sigortalı — plaka sayılı — sürücüsü davalı — oranında kusurlu olduğu, Davacı— plaka sayılı motosiklet sürücüsü —- olayın oluşumunda 95 (Yüzde doksan beş) oranında kusurlu olduğu, —– tarihli —-Raporunun sonuç kısmındaki kusur dağılımına —– taraflarınca uyulduğu, davalı sigorta şirketi tarafından —- araç için tanzim olunan —- tarihinden önce olduğundan — kabul ettiği hesaplama ilkelerine göre ve — net ücretinin, aynı yıl — ——düzeyinde olduğu anlaşıldığından hesaplamanın işbu kat esas alınarak yapıldığı, davacının olay tarihinden itibaren — aylık geçici iş görmezlik süresi boyunca %100 oranında malul sayıldığının; devam eden dönemde ise—- oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığı, hesaplamaya konu kazada hak sahibi davacıya, —- tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapıldığına dair dosyada mübrez herhangi bir — cevabı bulunmadığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının — olduğu, müterafik kusur İndirimi şartları oluşmadığından, davacı için hesaplanan tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılamayacağı, —tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve tedaviye bağlı diğer giderler için davacının davalılara başvurabileceği kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişiler tarafından alınan ek rapor da özetle; —- hesap ilkelerine göre; artan asgari ücret miktarları gözetilerek hüküm tarihine en yakın tarihteki asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekmekte olduğu, — tanzim olunan kök rapor—- yılına ait olmakla — tarihinden itibaren asgari ücret miktarında artış olduğundan— için uygulanan net asgari ücret miktarı dikkate alınarak yeni bir hesaplama yapılması gerektiğinden işbu ek raporda — asgari ücret tutarları dikkate alınarak güncel hesaplama yapıldığı, hem—- olan emsal ücret esas alınarak hem de kök raporda belirtildiği şekilde davacının—- geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı bildirildiğinden, terditli yapılan her iki hesaplamada da hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatından —- ödemesinin tenzil edildiği, terditli hesaplama sonucuna göre; —— göre yapılan hesaplama sonucuna göre Davacının meslekte kazanma gücü efor kaybına ait toplam maddi zararının — olduğu, davacıya ait —yapılan hesaplama sonucuna göre davacının meslekte kazanma gücü efor kaybına ait toplam maddi zararının —- olduğu hususlarını beyan ve rapor etmişlerdir.
—- cetveline göre olay tarihindeki—yaşına göre halihazırda — gücünde kayıp oranına sahip olduğu, başka birinin sürekli bakımına —- olarak kabulü gerektiği hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
——-dosyası mahkememiz dosyasına celp edilerek incelenmiştir.
—– alınan raporda özetle; Davalı sürücü—– idaresindeki —- ile seyir halindeyken olay mahalline gelip kendi istikametine yanmakta olan yeşil ışıkta seyrini sürdürdüğü, sırada sağ tarafında kalan kaldırım üzerinden yayalara yanmakta bulunan kırmızı ışığa rağmen karşıdan karşıya geçmeye çalışarak seyir şeridini kapatan — çarpma durumunda kaldığı olayda atfı kabil herhangi bir kusuru bulunmadığı, davacı sürücü —- idaresindeki—- mahallinde yaya kaldırımı üzerinden ışık kontrollü yaya geçidinde, yayalara yanmakta bulunan kırmızı ışıkta yola girmek suretiyle karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı, geçişi sırasında yol üzerinde araçlar için yeşil ışık yanmaktayken mevcut trafiği, yaklaşan araçların hızlarını-mesafelerini kontrol etmediği, kural dışı dikkatsiz hareketi neticesinde de sol tarafından yaklaşan sanık/davalı sürücünün seyir şeridini kapayarak sebebiyet verdiği kazada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle asli ve tam kusurludur.
—–sayılı dosyasına sunulan bilirkişilerce alınan raporda özetle; davalı sürücü—–yönetimindeki —- yolun icap ve şartlarına uygun süratle seyretmesi yaya geçidine yaklaşırken her nekadar kendisine yeşil ışık yanmakta ise de dikkatli olması, sağdan yola dik vaziyette yaya geçidinde olan —- görebileceğinden bunun yolu geçeceğini anlayıp korna çalarak ikaz etmesi, çarpmayı önlemek için zamanında tedbir alması lazımken bunlara riayet etmediği,tedbir almada geciktiği anlaşılmış,—- ihlal ettiği anlaşılmakla davalı sürücü tali kusurlu olduğu, davacı —–geçmek istediği yer yayaların geçişi için oluşturulmuş yaya geçidi olup buradan araçların geçmesi yasak olduğu gibi müşteki/davacı buna rağmen buradan geçmek isterken yolu kontrol etmesi, ışıkların araçlara kırmızı yanmasını, gelen aracın durmasını beklemesi lazımken bunları yerine getirmediği, kontrolsüz bir şekilde yolu geçmek istediği ,—- —- ihlal ettiği anlaşılmakla kendisinin yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; —- olduğunu ifade ettiğini, her ne kadar kusur raporu alınması ile —– emsal ücret cevabına göre tazminat hesabı yapılması talepleri bulunuyor ise de yargılamanın daha fazla uzamaması ve müvekkilin hakkının sürüncemede kalmaması amacıyla, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile —— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat taleplerini ise ——- tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmişlerdir
Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse—- göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin —- göre ise; bedensel zararlar, —– sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Toplanan/sunulan deliller,—– iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Davalı tarafça sigortalı — %5 (Yüzde beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı— oranında kusurlu olduğu, sonucuna varıldığı her ne kadar ceza dosyasında alınan raporlar arasında çelişki bulurduğu görülmüşse de yapılan yargılama sonucunda davalının tali kusurlu bulunduğu tanık anlatımları da gözetilerek ceza tayin edildiği anlaşılmıştır. Bu sebeple mahkememizce alınan kusur raporu hükme esasa alınarak hesaplama yapılmıştır. ; Aktüer bilirkişi raporunda özetle ; artan asgari ücret miktarları gözetilerek hüküm tarihine en yakın tarihteki asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekmekte olduğu,tanzim olunan kök rapor — tarihinden itibaren asgari ücret miktarında artış olduğu gözetilerek—- yılı için uygulanan net asgari ücret miktarı dikkate alınarak yeni bir hesaplama yapılması gerektiğinden işbu ek raporda — yılı asgari ücret tutarları dikkate alınarak güncel hesaplama yapıldığı, hem — emsal ücret esas alınarak hem de kök raporda belirtildiği şekilde davacının —- tarihli yazı cevabı ile; davacıya toplam — geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı bildirildiğinden, terditli yapılan her iki hesaplamada da hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatından— ödemesinin tenzil edildiği, terditli hesaplama sonucuna göre; —- göre yapılan hesaplama sonucuna göre davacının meslekte kazanma gücü efor kaybına ait toplam maddi zararının —- olduğu hususlarını beyan ve rapor etmişse de davacı tarafın—- kapsamı dışındaki ek gelirini herhangi yazılı bir belge ile ispatlayamadığı görülmekle —– uyarınca yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır. Ayrıca davacı taraf tedavi masraflarına yönelik olarak herhangi bir fatura sunmadığı görülmekle bu hususta da mahkememizce herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Yukarıda izah edilen nedenlerle kaza tarihini kapsar şekilde —–sigortalayan davalı sigorta şirketinin ve araç sürücüsünün ; davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla—-maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sigorta şirketine tarihinde yapılan başvuru tarihi de dikkate alınarak davalı sigorta şirketi yönünden —– tarihi, davalı asil yönünden kaza tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine—–varılarak davanın usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak kısmen kabulüne fazlaya yönelik talebin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
Manevi tazminata, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurularak davacının kusur oranı da gözetilerek aşağıdaki gibi manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-)—- meslekte kazanma gücü, efor kaybı tazminatına davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan —– yönünden kaza tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, belirlenen bedelin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya yönelik talebin reddine,—–
2-)— manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren davalı— alınarak davacıya ödenmesine,
3-)Davacı tarafın— kabul edildiğinden ve başlangıçta hiç harç alınmadığından — harç olmak üzere toplam — harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre — davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı—- verilmesine,
8-)Davanın kabul edilen manevi tazminat kısmı yönünden davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
9-) —— davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile —- ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-)Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/10/2021