Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/219 E. 2022/438 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/219 Esas
KARAR NO: 2022/438
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket—–altında —- kiralama işiyle iştigal ettiğini, davalı — ait, —- sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracın — tarihinde müvekkiline ait —- plaka sayılı araca %100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğrattığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracında —– hasar meydana geldiğini, Davalılar bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza sonucu müvekkili firmaya ait aracının rayiç değerinde düşüş yaşandığını ve araçta —- değer kaybı oluştuğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybından da, davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, ayrıca; müvekkili şirket aracının günlük kira bedeli —–olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili şirket aracını tamir edildiği süre —- içerisinde kiraya veremediğini, kazaya karışan müşterisine de bu aracın yerine başka bir araç temin etmek zorunda kaldığını, davalılardan yalnızca —– mahrum kalınan kira bedelinden de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan ile, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; öncelikle —- plakalı araç kaydına üçüncü kişilere devirlerinin önlenmesi için ivedilikle ihtiyati tedbir konulmasını, —-müvekkilinin zararının (hasar bedeli ve araçta meydana gelen değer kaybı) davalılar —- kaza tarihinden itibaren, davalı —– ise, dava tarihinden itibaren işle- avans faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini —- kira geliri kaybı zararının davalılar ——kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete dava öncesinde hiçbir başvuruda bulunulmadığını, dava şartının yerine getirilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davaya konu, — plaka sayılı aracın müvekkili—– tarihleri arasında geçerli olmak üzere —–ispatlanabilen kusur oranına göre 3. kişilerde meydana gelen zararlar yönünden sigorta teminatına alındığını, gerçek zararın tespiti gerektiğini, öncelikle kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespiti gerektiğini, müvekkili Şirket’e sigortalı aracın sürücüsüne atfedilen kusuru ise kabul etmediklerini, zarar gören araçta meydana gelen “değer kaybı’nın belirlenebilmesi için —- tarihinde yürürlüğe giren —— hesaplama kriterlerinin belirlenmiş olduğunu, davacının araçta oluştuğunu iddia ettiği hasar bedeli son derece fahiş olup piyasa şartları ile de örtüşmediğini, davacı tarafından dayanak alınan eksper raporu son derece soyut ve davayı çözümlemekten uzak olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davacı dava dilekçesi ile dava tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunduğunu, kazaya karışan araç sigortalı ticari araç olmadığından ancak yasal faiz talebine bulunulabileceğini tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan maddi zararın, değer kaybının ve aracın çalışamamasından kaynaklanan uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Davalı sürücü —– % 70(yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, dava konusu—-sayılı araç sürücüsü dava dışı—– %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, — tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, ekspertiz raporu ve hasar fotoğraflarının, —- araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, söz konusu —plaka sayılı aracın toplam hasar tutarının — olabileceği, (Aracın hasarı ile ilgili fatura düzenlenmediği ve —-talep edildiği dikkate alındığında) davalı sürücünün—- %70 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle; —- olabileceği, davacı tarafın —– plaka sayılı araç ile ilgili —– tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada, — hesaplandığı, davalı sürücünün —– %70 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle; —– olduğu, ancak araçta ağırlıklı hasarlı kısımların mekanik parçalar olduğu ve değişimi yapıldığı, yenileri ile değişen mekanik parçaların değer kaybına etkisi olmadığı) Dava konusu —– plaka sayılı araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen toplam değer kaybı tutarının (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle Değer kaybı tutarı —-hesaplanmış olup, —- olabileceği, dava konusu aracın hasar-onarımı için gereken makul sürenin — gün olabileceği, bu süre zarfında davacı tarafın aracını kullanamamaktan doğan zararının(Kazanç Kaybı) kaza tarihi itibariyle —– olabileceği, kusur oranı dikkate alındığında; davalı sürücü —- %70 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle; —– olabileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir
—- tarihli raporlarında özetle; Davalı sürücü —– idaresindeki ——- meskun —- seyir halindeyken olay mahalline doğru geldiğinde, her ne kadar seyrini kendi yön kesiminde sürdürmekte ise de yolun karşı yönünde park halinde bir araç bulunmasını ve karşı yönünden gelen polis araçlarının varlığını dikkate alarak zamanında fren tedbiri ile mümkün olduğunca kendi yönünün yolun sağına yanaşması gerektiği hususuna riayet etmediği ve karşı yönününden gelen ikinci polis otosu ile çarpıştığı olayda Davalı sürücü —- %30 (yüzde otuz) oranında, kusurlu olduğu, sürücü —- idaresindeki polis otosu ile meskun mahaldeki sokakta seyir halindeyken yola gereken düzeyde dikkatini vermediği, önünde park halinde bulunan aracın solundan geçerek seyrini sürdürmek istediğinde karşı yön trafiğinin durumuna dair gerekli-yeterli kontrolleri yapmadığı, karşısından yaklaşan otomobilin varlığını ve hız-mesafe durumunu dikkate almayarak sola yönelip karşı yön kesimine girdiğinde de karşı yönünden gelen bu otomobille önlemsizce çarpıştığı olayda Sürücü —- %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu hususları beyan ve rapor etmişlerdir
Bilirkişi tarafından sunulan ek rapor da özetle—-tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, ekspertiz raporu ve hasar fotoğraflarının, —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, söz konusu — plaka sayılı aracın toplam hasar tutarının — olabileceği,—- talep edildiği dikkate alındığında) — raporunda belirlenen davalı sürücünün —– %30 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle —- olabileceği, davacı tarafın —–ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada, —hesaplanmış ise de, (Değer Kaybı Hesaplaması; Dava konusu aracın modeli, yaşı, km’si, kullanılmışlık durumu, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı kaza kaydının bulunduğu hususu, parça-malzeme-işçilik kalemlerinin niteliği, —– tarihli kazaya ait hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli ve niteliği dikkate alınarak — doğrultusunda yapılmıştır) —-ifadesi —- tarafından iptal edildiği dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; Dava konusu ——model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen toplam değer kaybı tutarının (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle”: Değer kaybı tutarı —- hesaplanmış olup, —- davalı sürücünün —- ve %30 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle;—– olabileceği, Dava konusu aracın hasar-onarımı için gereken makul sürenin 3 gün olabileceği, bu süre zarfında davacı tarafın aracını kullanamamaktan doğan zararının(Kazanç Kaybı) kaza tarihi itibariyle —- olabileceği, kusur oranı dikkate alındığında;%30 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle;——olabileceği, hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan maddi zararın, değer kaybının ve aracın çalışamamasından kaynaklanan uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ——-motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——-
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan —– sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir ——
Davalı—- plakalı aracın—- ise malikidir. —-tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza —– tarihinde gerçekleşmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile —- raporu arasında çelişki olması nedeniyle dosya —– genişletilmiş trafik heyetine tevdi edilerek söz konusu çelişkiyi giderecek nitelikte rapor düzenlenmesi talep edilmiştir. —- genişletilmiş heyetince alınan raporda da davalı yana sigortalı araç sürücüsünün %30 oranda kusurlu olduğu tespit edilmekle hesaplanan kusur oranı Karayolları Trafik Kanunu ilgili hükümleri uyarınca usul ve yasaya uygun görülmüş ve hükme esas alınmıştır. —-plakalı aracın sürücüsünün % 70 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasar tutarının davalının kusuruna isabet eden kısmının —-, aracın onarımının 3 gün süreceği, araç mahrumiyet bedelinin davalının kusur oranına isabet eden kısmının —- değer kaybının ise davalının kusur oranına isabet eden kısmının —– olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı araç maliki, sürücüsü ve sigortanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı değerlendirilerek davanın kısmen kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
—–Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” hükmünün düzenlendiği araç mahrumiyet bedelinin dolaylı zarar olduğu ve teminat dışı hal olduğu anlaşıldığından araç mahrumiyet bedelinden araç sürücüsü ve araç malikini sorumlu tutmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddine,
—– hasar tazminatı, — değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam — tazminatın davalı sigorta şirketinin bakiye poliçe limite gözetilmek üzere davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan — tarihinden , diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan —- tarihininden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlike müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya yönelik talebin reddine
2-Araçtan mahrumiyete ilişkin 106,20 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı —— müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya yönelik talebin reddine
3-Karar harcı 267,03 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 256,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,24‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 265,79 TL peşin harç olmak üzere toplam 301,19‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti 1.368,65 TL ile adli tıp ücreti olan 1.953,3‬0 TL olmak üzere toplam 3.271,95 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 850,63 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —- tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 37,00 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı—— ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.909,12 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı ——yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 343,17 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen 976,83 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/06/2022