Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 E. 2022/807 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/200 Esas
KARAR NO: 2022/807
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 20/09/2019
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın, davalıya ait emtianın,———üstlendiğini ve üstlenilen edimin ifa edildiğini ve tamamlandığını, taşıma işleminin gerçekleşmesine, taşımaya konu emtiaların, alıcı adresine vasıl olmasına, teslim ve tahliyesi gerçekleşmesine rağmen, davalı tarafın oluşan bekleme ücretinin ödemediğini, davalı tarafın, önce, —-tarihinde 4 araç talep edildiğini, akabinde bu sayının —- tarihinde 5 araca çıkartılmak istendiğini ve yine akabinde —-tarihinde davalı yanın 6. araç talebini ilettiğini, — tarihinde ilk 5 araçlık beyanname işlemleri sırasında, ——müdürlüğü tarafından, malın toplam değeri sebebiyle emtianın muayeneye sevk edildiğini, katalog ve satış sözleşmesini de talep ederek, bilgisi dahilinde olan mal toplam değerini tamamlayan 6. araç da gelmeden çıkışa izin verilmeyeceğinin belirtildiğini, en son talep edilen 6. araç için davalı taraf, vinç hizmetini de gecikmeli sağladığını, bu sebeple, ilk 5 araç için bekleme ücreti oluştuğunu, ve taşıma işleri konisyoncusu davacı tarafından, fiili taşıyan —– kesmiş olduğu bekleme ücretine dair faturanın ödenmek zorunda kalındığını, oluşan bekleme ücreti, davalı tarafa aynı şekilde fatura/rücu edilmesine ve beklemeye davalı tarafın sebebiyet vermiş olmasına karşın, davalı yan tarafından bekleme ücretine ilişkin fatura bedelinin ödenmediğini, ——- tarafından bekleme ücretinin günlük —– üzerinden davacı şirkete fatura edildiğini ve davacı tarafından da ödenmiş olmasına rağmen, işbu davanın, davalı tarafla yapılan anlaşmada —- üzerinden mutabık kalınmış olduğundan, günlük —- bekleme ücreti bazında ikame edildiği, —– Cumartesi günü malzemelerin işlemlerinin davalı tarafça tamamlanmaması nedeniyle beklemeye girildiğine ilişkin bildiriminin davacı şirketçe yapıldığını, — Pazartesi günü tekrar, 2 defa olmak üzere, devam eden bekleme bildirimine dair mailin iletildiğini, —- Pazartesi günü davalı tarafça sonradan talep edilen 6. aracın davalı tarafça yüklenmesinin—– Salı gününe sarkması nedeniyle diğer 5 aracın beklemesinin devam edeceğini bildirir mail iletildiğini, —— Cuma günü davacı yanın satış müdürü tarafından detaylı bilgi ile beklemelere ait tutarın bildirildiğini ve ödeme talep edildiğini, Bugüne kadar gönderilen tüm maillere ve bekleme ihtarlarına cevap vermeyen ve sessiz kalan firma yetklisi bu mail sonrasında (artık araçlar çıktıktan yani davalı açısından malın gönderilmemesi riski geçtikten sonra) bekleme ücretini kabul etmediklerin bildirildiğini, basiretli bir tacir gibi ve iyiniyetli davranan davacı tarafından, davalı —–, ödenmeyen bekleme ücretini ödemesi bakımından bir takım görüşmeler yapıldığını ancak taraflar arasındaki görüşmelerden hiçbir netice alınamadığını, davalı yanın fatura borcunu ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile —– dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanın haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın üretimini yapmış olduğu otomatik kapıların —– nakliye için davacı şirketle anlaşmaya varıldığını, davacı şirketin davalıdan aldığı kara nakliyesi işini, 3. bir şirket olan ve davalı yanın herhangi bir şekilde muhatap olmadığı —– yaptırdığını, bu kapsamda emtianın nakli gerçekleştirildiğini, nakil bedelinin de davalı yan tarafından davacı şirkete ödendiğini, bunula ilgili olarak taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmadığını, davaya konu miktarın, araçların beklemesinden kaynaklanan bekleme ücreti olduğunu, davanın daha iyi anlaşılabilmesi için, olayların gelişimi aşağıda ayrıntılı olarak açıklandığını, davalı tarafın, —- bulunan mallarının —- adresine, —- gümrükleme bedeli olması konusunda — tarihinde anlaşıldığını, öncelikle 4 araç için yapılan anlaşma, daha sonra ihtiyaç duyulması nedeniyle 5 araca çıkarıldığını, ancak daha sonra araç ihtiyacı sayısı 6’ya çıktığını, 5 adet aracın yükleme ve belge işlemleri tamamlandıktan sonra, bu 5 adet araca yüklenen malzemenin nakli için süresi içerisinde ilgili——- başvuruda bulunulduğunu, Ancak anlaşılamayan ve uygulamada da olmayan bir şekilde, ilgili gümrük müdürlüğü tarafından tüm malzemelerin birlikte olması gerektiği, bu sebeple 5 adet tırla ilgili beyannameyi işleme almayacaklarını, 6.aracın da gelmesiyle birlikte toplu olarak işlem yapılması gerektiğinin belirtildiğini, bu durumun derhal davacı şirkete bildirildiğini 6. aracın acil olarak istendiğini, davacı yanın ise 6. aracı ancak —- gönderebileceklerini belirttiğinden yüklemenin de—- tarihinde yapılabildiğini, davacı tarafından gönderilen —- da anlaşıldığı üzere, gecikmenin nedeni tamamen gümrük müdürlüğü olduğunu, Bu husus davacı e-postaları ile dava dilekçesinde kabul edildiğini, tüm bu süreç içerisinde, davacı tarafından davalı yana bir bekleme ücreti yansıtılacağı bildirilmediğini, yani araçlar gümrükten — rağmen, günlük bekleme ücreti — davalı yana bildirildiğini, Gecikmenin gümrük müdürlüğünden kaynaklanmasına davalı yanın sebebiyet vermemesine rağmen, —- takip ve dava tarihinden önce ödendiği, kalan bedel olan — için yine takip öncesi —— numaralı iade düzenleyerek davacı yana gönderildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce davacı defterlerinin incelenmesi amacıyla—- talimat yazılmış, talimat mahkemesince aldırılan — tarihli bilirkişi raporu ile —- tarafından ortak olarak yayımlanan —— sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ve GİB tarafından yayımlanan 421 Sayılı VUK Genel Tebliği uyarınca davacının —– yılı Yevmiye ve Kebir Defterlerinin, elektronik ortamda tutulmasına ilişkin yükümlülüklere tabi olduğu, diğer bir ifade ile E-Defter tuttuğunun tespit edildiği, — Yılı E-defter beraatlarının verilmiş olduğu tarafımca tespit edildiği, aynı hükümler uyarınca —– Yılı Envanter Defterleri kâğıt ortamında tutulduğu, TTK.64. maddesi uyarınca Açılış Tasdikinin yapıldığı, davacı taraf defterlerindeki muhasebe kayıtlarının — uygun olarak yapılmış olduğu, davaya ve icra takibine konu — nolu faturanın —- olarak davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı —- tarafından davacı adına düzenlenen — olarak kayıtlı olduğu, davacı taraf defter kayıtları itibari ile taraflar arasında — yıllarına yaygın ticari ilişkinin mevcut olduğu, davaya ve icra takibine konu fatura ve fatura içeriği iş/hizmet haricinde de başkaca fatura ve ödemelerin de kayıtlı olduğu, davacı taraf defterlerinde takip tarihi olan — tarihi itibariyle davacının — Alıcılar hesabında davalıdan —- alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu ve yine — Satıcılar hesabında da davacı tarafın davalı tarafa —borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının davalıdan alacağı —- ve iade faturası nedeni ile de davalıya borcu — olarak kayıtlı olduğu, davacı taraf defterlerinde takip tarihinde davacının davalıdan alacağının olmadığının tespit edildiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı defterlerinin incelenmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan — tarihli rapor ile davacı tarafın davalı tarafa, —– bekleme ücreti faturasını düzenleyerek ücreti talep hakkı olduğu, ancak davacı-davalı arasındaki kabul gören anlaşma şartlarına göre fatura edilebilecek bekleme ücreti tutarının — üzerinden değil —- olabileceği kanaatine varıldığı, —- mahkemece kabul görmesi durumunda, bu tutardan ,ihtilaf olmayan—– tutarlı takip öncesi ödemenin düşülmesi gerekeceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacı ile dosya ek rapor aldırılmak üzere önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından sunulan — tarihli ek rapor ile davada davacı yan tarafından davalı yana —- açıklamalı bekleme ücreti faturasını düzenlendiği, davalı yan tarafından —-ödeme yaparak kalan—- düzenlenerek hesabın kapatıldığı, davacı yan tarafından iadeye konu—– tutarlı faturaya istinaden iade kesilmiş, davalı yan tarafından defaten iade kayıtlarına alınıp, (taraflar e-fatura mükellefi olduğu için fatura entegrasyon dolayısıyla otomatik olarak ticari defterlerde kayıt altına alınmaktadır.) tekrar iade kesildiği, akabinde ise davacı yan tarafından davalı yan aleyhine kalan —— sayılı dosyası ile takip başlatıldığı ve eldeki davanın açıldığı, tarafların e-fatura olması sebebiyle sürekli düzenlenen iade faturası karşı tarafta kayıtlı olsada, bekleme faturası düzenlenip düzenlenemeyeceği, düzenlenecek bekleme faturasının tutarı, — ödemenin düşülmesi ile takibe konu edilebilecek bakiye ihtilaf konusu olduğu, diğer bir ifade ile e-fatura olması dolayısıyla davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olan iade faturasının defaten davalı yana iade edilmesi dikkate alındığında, davalı yanın düzenlemiş olduğu,—- iadenin davacı yanın kabulünde olmadığı iradesi dosya kapsamında sabit olduğu, bu noktada kök raporda hesap edilen “davacı-davalı arasındaki kabul gören anlaşma şartlarına göre fatura edilebilecek bekleme ücreti tutarının — üzerinden değil — üzerinden—– kanaati yine takibe konu asıl alacak miktarı belirlenirken — olarak belirlenmesi de yani fatura ile ödeme arasındaki farkın takibe konu edilmesi dikkate alınarak, davacı yanın davalı yandan takibe konu edebileceği alacağının —-olabileceği, diğer bir ifade ile davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan —- alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dava hukuki niteliği itibariyle,—– Sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konusu —— Sayılı dosyası iesas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların defterlerinin incelendiği davacının defterinde; davacı taraf defterlerindeki muhasebe kayıtlarının —– olarak yapılmış olduğu, davaya ve icra takibine konu —- olarak davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı —-tarafından davacı adına düzenlenen —- iade faturasının —- olarak kayıtlı olduğu, davacı taraf defter kayıtları itibari ile taraflar arasında —– yıllarına yaygın ticari ilişkinin mevcut olduğu, davaya ve icra takibine konu fatura ve fatura içeriği iş/hizmet haricinde de başkaca fatura ve ödemelerin de kayıtlı olduğu, davacı taraf defterlerinde takip tarihi olan — tarihi itibariyle davacının — Alıcılar hesabında davalıdan —- alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu ve yine —- Satıcılar hesabında da davacı tarafın davalı tarafa —- borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının davalıdan alacağı — ve iade faturası nedeni ile de davalıya borcu —– olarak kayıtlı olduğu, davacı taraf defterlerinde takip tarihinde davacının davalıdan alacağının olmadığının tespit edildiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HMK Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
Davacının defterlerinde davalıdan alacağının olmadığı belirlendiği, davacının alacağını ispat etmek için sunduğu ticari defterlerinin davacı aleyhine delil niteliğinde bulunduğu, davacının defterine iade faturayı kaydettiği buna karşılık fatura düzenlemediği, defterine kaydetmekle iade faturayı kabul ettiği anlaşılmakla usul ve yasaya uygun mali müşavir bilirkişi kök ve ek raporu hükme esas alınmakla taşıma uzmanının görüşleri davacının defterinde iade faturayı kaydetmesi, davacı defterlerinin aleyhinde delil teşkil etmesi nedeniyle hükme esas alınmayarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı taraf davacı tarafın takip başlatmak ve eldeki davayı açmakta kötüniyetli olduğunu ispat edemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından dava açılırken yatırılan 277,73 TL harçtan karşılanarak bakiye 197,03 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karş, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde—-Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2022