Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/190 E. 2021/517 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/190 Esas
KARAR NO: 2021/517
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ: 19/09/2019
KARAR TARİHİ: 11/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– dava dışı ———- yılında ipoteğin kaldırılması istenen tapuyu satın aldığını, söz konusu tapu üzerinde —– davalı bankanın —– çekmiş olduğu kredi neticesinde ipotek gösterildiğini, 3. Şahsın maliki olduğu ——- parselde tapuya kayıtlı —- miktarlı arsa ve betonarme apartmanın—–bölümü üzerinde arsa payı —- olan taşınmaz, davalı banka ile arasındaki ticari ilişkinin teminatı olmak üzere, ipotek tesis edildiğini, 3. Şahıs ile davalı arasındaki bankacılık kredi sözleşmelerine istinaden her türlü taksit ödemesinin —– ödenmiş ve herhangi bir borcu kalmadığını, müvekkili tarafından da borçlunun ——- yılından sonra 3. Şahıs tarafından çekilmiş krediler için de herhangi bir muvafakat alınmadığı için kredi borçlarının da bu tapuya yüklenemeyeceğini iddia etmekte ve davacı lehine ipoteğin kaldırılmasını ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın hukuki hiçbir dayanağı bulunmadığını, ve ipotek lehtarının banka riskine binaen ipotek geçerliliğini koruduğunu, ipotek alacağa bağlı feri nitelik taşıdığınan güvence altına aldığı alacağın herhangi bir nedenle sona ermesi ipoteğid esona ermesine neden olacağını, —— firmasının müvekkil banka nezdinde kullandırılmış ancak hala ödenmemiş kerdileri mevcut olduğunu, firmanın ödemedeki gecikmeleri nedeniyle yasal takibe dahi girmediğini, dava dışı —– firmasının banka nezdinde doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak dava konusu taşınmaz gösterilmiş ve müvekkil banka tarafınan — yevmiye numaralı ———– yevmiye nolu —— bedelli ipotek konulduğunu, malikin ipotek yükünün terkini talep etmesi için banka riskini tamamen sonlandırılmış olması gerektiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasıdır.
Davada istemin, davacıya ait gayrimenkul ile dava dışı borçlu lehine konulan ipoteğin kaldırılması şartları oluşltuğu halde tapuda işlem yapılmadığı iddiası ile ipoteğin fekki talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, davacının tacir olmadığı gibi, taşınmazın konut niteliğinde olduğu her ne kadar ipoteğin sebebi genel kredi sözleşmesi ise de davacı tarafın bu sözleşmenin tarafı olmadığı, kefil olarak imzasının bulunmadığı ve ipoteğin de eski malik tarafından tesis edildiği, davacının ipotek tesisinden sonra iş bu taşınmazı satın aldığı, dolayısıyla iş bu davanın 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesi uyarınca genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan bir dava olmadığı, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.—————
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——–Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/06/2021