Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/182 E. 2023/422 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/182 Esas
KARAR NO: 2023/422
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2019
KARAR TARİHİ: 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 18.08.2017 ve 02.01.2018 tarihli sözleşmeler gereği, davalının yapımını üstlendiği —– da bulunan —— Konakları’ nın şantiyesinde yapılacak —– işlerinin işçilik ve malzeme dahil proje ve detaylara uygun şekilde yapılması konusunda sözleşme imzalanmış olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeyle yükümlenmiş olduğu edimleri yerine getirmiş ve işi bitirerek davalıya teslim etmiş olduğunu, davalı tarafın ise C/H’ tan devir eden 60.348,97 TL’ yi ödemediği gibi kötü niyetli olarak kendilerine gönderilen 02.03.2019 T. —– Nolu, 70.210.- TL Bedelli Fatura ile 02.03.2019 T. —– Nolu, 22.567,50 TL bedelli faturaları —–Noterliği’ nin 21.03.2019 T. —— YN. ‘ lu İhtarnamesiyle herhangi bir neden göstermeksizin iade etmiş olduğunu, Taşeron Firma olan Davalının, iş sahibi olan Dava dışı —– şirketi iş teslimini yaptığı sırada, iş sahibi olan dava dışı —— Şirketinin teslim edilen işte davalı firmadan kaynaklı birtakım problemler nedeniyle bir kısım yerleri kabul etmemiş ve bu yerlerin düzeltilmesini talep etmiş olduğunu, bunun üzerine Davalı şirketin Müvekkili Şirkete bahse konu yerlerin düzeltilmesi için yeniden teklifte bulunduğunu ve tarafların yevmiye usulü anlaşmış olduğunu, ancak davalı şirketin bu anlaşmaya uymayarak söz konusu yevmiye usulü anlaşmaya istinaden işçilik ve malzeme bedellerini müvekkili şirkete ödememiş olduğunu, müvekkili şirketin ise gerek malzeme gerek işçilik bedellerini ödemiş ve ödemiş olduğu bu bedeller nedeniyle davalı şirketten alacağının mevcut olduğunu, asıl İşveren ile davalı arasındaki anlaşmazlık nedeniyle davalı tarafın müvekkili şirkete yeni işler yaptırmış fakat bu işlere istinaden yapılması gereken ödemeleri yapmayarak gönderilen faturaları da ihtarname ekinde iade etmiş olduğunu, davalı yanın işbu ihtarnamesine karşılık —– Noterliği 04.04.2019 tarihli —– yevmiye numaralı ihtarnamesiyle söz konusu iki adet faturanın ödenmesi talep edilmişse de davalı yanın ne bu faturalara ne de önceki cari ilişkiye istinaden ödemesi gereken borcunu müvekkili şirkete ödememiş olduğunu, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine —— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket tarafından haksız bir şekilde itirazda bulunulduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile —— konakları inşaatının ——- işleri için taşeron sözleşmesi imzaladığını, davacının edimi karşılığında hakkediş yapılarak bedellerinin de ödendiğini, davacının kendilerine mükerrer fatura kestiğini, haksız oalrak icra takibi yaptığını, imzalan sözleşmeye göre davacının alacak talebinin usullerinin belli olduğunu hakkediş tanzim edildikten sonra taraflarca kontrol ile imzalandıktan sonra alacak talebinde bulunabileceğini, ancak davacı kötü niyetli olarak sonradan fatura keserek mükerrer alacak talebinde bulunduğunu, haksız olduğunu daha evvel hakkedişlerde yaptığı işlerin bedelinin kendisine ödendiğini, belirterek dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —– E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu, —— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce aldırılan 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davacının cari hesap bakiyesi 60.348,97 TL alacağı için mali müşavirce yapılacak defter incelenemesi ile ortaya çıkacağı, 02.03.2019 tarih ve —— sıra nolu 22.567,50 TL hedeli fatura konusu işlerin, keşif günü yapılan incelmede binada yapılı vaziyette olduğu, yapıldığı, binanın kullanıma hazır vaziyette ve kullanıldığının görüldüğü, 02.03.2019 tarih ve —— sıra nolu 70.210,00 Ti. bedelli fatura konusu —— yevmiye işçilerin çalışıp çalışmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, ancak dosyada sunulu —— dökümlerinin mali müşavirce incelenerek bu işçilerin bu şantiyede çalışıp çalışmadığı, primlerin bu şantiye işyeri numarası üzerinden ödenip ödenmediği ve ne kadar işçi yevmiyesi, ve kaç gün çalışıjdığının araştırılması ile ortaya çıkacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilerek defterler üzerinde inceleme yaptırılmıştır.Mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 11/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ile dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile ticari defter kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı şirketin 153.126,47 TL asıl ve 4.172,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 157.299,17 TL Alacak Talebi üzerinden harçlandırarak Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İTİRAZIN İPTALİ Davasında; Taraflar arasında Mutabakatsızlık konusu olduğu tespit edilen, Toplam tutarı 92.777,50 TL olan 2 Adet Davacı Şirket Faturası ile Toplam Tutarı 46.886,44 TL olan —— Kalem Davalı Şirket ödemelerinden; Davacı Şirket Kayıtlarında yer alıp, davalı şirket kayıtlarında yer almayan 92.777,50 TL Toplam Tutarlı —– Adet Davacı Şirket Faturasının içeriği hizmetlerin davalı şirkete verilip, verilmediği ve fatura bedeline hak kazanılıp, kazanılmadığı hususları dosya kapsamından tespit edilememiş olup, dosyada mübrez Hakedişlerin değerlendirilmesi hususu uzmanlık alanım dışında kalıp, takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı, Keza Davalı Şirket Kayıtlarında yer alan, ancak Davacı Kayıtlarında yer almayan ve Toplam Tutarı 46.886,44 TL olan —– Kalem Davalı Şirket ödemelerinin, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere ispat yükü üzerinde olan Davalı Şirketin ispatına muhtaç olacağı, Davalı Şirket kayıtlarında Davacı Şirkete hali hazırda ispata muhtaç olmayan 13.462,51 TL Borç Bakiyesinin mevcut bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce, var olan mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişiler yanına nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi de eklenerek yeniden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.Bilirkişi heyetince sunulan 10/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile 02.03.2019 Düzenleme Tarihli —— Adet Faturaya ilişkin Davacı Şirketin faturaya konu iş ve hizmetin verilmiş olduğunun ispatı yükü davacıya ait göründüğü, ancak somut olayın incelenmesinden davacının bu yönde bir ispatı faaliyetinin yerine getirmiş olduğundan söz etmenin mümkün olmadığının değerlendirildiği, faturalara ilişkin olarak, İnşaat Mühendisi Bilirkişinin de tespit ettiği üzere taraflar arasında davalı tarafından imzalanmış bu yevmiyeli ustaların çalışacağına dair bir tutanak, imza, belge, izin veya bir iş emrinin dosyada mevcut olmadığı, Keza Davacı Şirketin incelenen —— Kayıtlarında, İşbu Faturalara konu İnşaatta Davacı Şirket çalışanlarının 11.09.2018 Tarihine kadar çalıştıkları, bu tarihten sonra Davacı Şirketin herhangi bir çalışan beyanının tespit edilemediği hususları da dikkate alındığında, taraflar arasında, ne zaman kurulduğu belirli olmayan, şartları, hüküm ve etkileri tespit edilemeyen bir ilişkiye dayanılarak talepte bulunulduğu sonucu ortaya çıktığı, fatura alt hukuki ilişkiyi ve bu arada sözleşmesel ilişkiyi tek başına ispat
edemeyeceğine göre davacının ispat gereğini yerine getirmiş olduğundan söz etmek mümkün görünmediği, sonuç olarak teknik görüşte de belirtildiği gibi davacının sadece İhtilaf Konusu olan 02.03.2019 tarihli ——- yevmiye numaralı, 22.567,50 TL bedelli faturada yaptığı otopark katı, su deposu, kazan dairesi, trafo, sığınak, vs. sıva boya işlerinin bedelini isteyebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir.Davacı tarafın bir kısım tanıkları adına talimat yazılmış ise de talimat mahkemesince tanıkların duruşma gününde hazır olmadığı tutanak altına alınarak talimat işlemsiz iade edilmiştir.Mahkememiz 03/03/2022 tarihli duruşmasında dinlenilen tanık —— ” —— izolasyon da çalıştım, ek izolasyon için anlaştık, 18 ay çalıştım, ——- firmasının yaptığı izolasyon bozuk olduğu için izolasyonun tamiri için —— firmasıyla anlaştık, yevmiyeli olarak çalışarak işi bitirdim, hangi tarihte çalıştığımı hatırlamıyorum fakat ——- dan sorulursa hangi tarihlerde çalıştığım bellidir, duvar zeminine kağıt yapılacaktı ancak zemin bozuktu, duvar zeminini düzeltilmesi istenildi yevmiye karşılığında yaptık, malzemeyi de ——– izolasyon karşıladı” şeklinde, tanık ——- “Ek işi yaptıran ——, duvarlara düz olmadığı için duvar kağıdı yapıştırılamadı duvarların düzenlenmesi için, —— yetkilisi olan ——- bana talimat vererek yevmiye karşılığında bu işi yaptırmamı ücretlerin kendileri tarafından ödeneceğini söyledi yevmiye listesini de o firmada çalışan ——- diye biri tutuyordu, ——- şirketiyle davacı şirket ——- taşeron firmalarıdır, aramızda güven ilişkisi olması nedeniyle bu anlaşmayı sözlü olarak yaptık 2018 yılı Kasım ayında yaptık ve bu iş 1 yıl çalıştık, yevmiye usulü çalışan işçiler ise 2018 Kasım ayından itibaren yanılmıyorsam 5-6 ay çalıştılar, bu işçiler —— ile çalıştığım için ——- sorulabilir iş güvenliği belgeleri de bulunmaktadır” şeklinde, tanık —— ——- izolasyonda 2-3 sene çalıştım, ilave iş için günlük çalışıyordum, toplamda ilave iş için 2018 yılında —— ay çalıştım, ilave işin kaynağı duvarların düzgün olmamasından kaynaklanıyordu, biz —— izolasyonun işçileriydik, duvarın —— tarafından düzenlenmesi gerekiyordu ancak onların yapmaması nedeniyle işi bize yaptırdılar, benim işçi olmama nedeniyle aralarında sözleşme olup olmadığının bilmiyorum” şeklinde, tanık ——– Firmada boya ustası olarak çalışıyorum, duvarın düz olmaması nedeniyle ek işçi çalıştırıldı, bu duvarın düzgün olmasını sağlaması gereken firma ——, bu nedenle de ek işçi çalıştırılmıştır, hangi tarihlerde çalışıldığını bilmiyorum ancak en düşük olarak 500 yevmiye aldıklarını biliyorum, toplamda ortalama 15-20 işçi çalıştırıldığını biliyorum , 2018 yılında benim hatırladığım kadarıyla çalışıldı, bana sorulduğu üzere, duvardaki kaba düzeltmeyi yapması gereken —— firmasıdır ince işçiliği yapması gereken de ——- , duvarın bozuk yapılması nedeniyle işiçiler çalıştı bu işçilerin ücretinin —— tarafından ödendiğini biliyorum ancak işçilere ne kadarının davası şirket tarafından ödendiğini bilmiyorum , bu ücretlerin ——- tarafından ödeniğini babamın o şirkette işçilere aracıklık yapan kişi olması nedeniyle biliyorum” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.Taraflar arasında 02/01/2018 tarihli ” Taşeron Sözleşmesi” yapıldığı, sözleşmenin konusunun duvar kağıdı yüzey hazırlığı ve boya uygulamalarına ilişkin olduğu, işin tamamlanıp tamamlanmadığı yönünden mahallinde keşif icra edildiği ve akabinde inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora göre işin eksiksiz yapıldığının belirtildiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalara konu alacak yönünden davacının davalıdan alacak talep edip edemeyeceği yönünden dosyamızın mali müşavir bilirkişine tevdi edildiği, SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre taraf defterleri arasında mutabakatsızlık bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen ve davalı tarafından iade edilen faturaların mutabakatsızlığa sebebiyet verdiği, faturaların işçilik alacaklarından kaynaklandığı, belirtilmiştir. Taşeron Sözleşmesinin 9. Maddesinde kesin hesabın ödenmesine ilişkin düzenleme yapıldığı, sözleşmenin 9. maddesinde; “Taşeron işçilik birim fiyatlarıyla çalışıyorsa, çalışılan ayın sonunda şantiye yetkilileriyle Geçici Hakediş yapar;şantiyenin durumu gereği yemek, barınma, iş güvenliği cezaları, taşeron elemanlarının kullandığı malzeme ve ekipman, varsa —— vb. Kesintiler hakedişten düşülür ve bu hakediş —– yetkilileri tarafından onaylanmak üzere merkeze gönderilir ve en geç 7 gün içinde onaylanır. Onaylanan bu geçici hakediş üzerinden önce taşeronun şantiyede çalışan elemanlarına takip eden 7 gün içinde maaşlarının ödenmesi suretiyle ödeme yapılır. Geçici hakedişten kalan bakiye varsa bu tutar toplam hakedişin %90’ını geçmemesi kaydıyla taşerona maaş ödemelerini takip eden 7 gün içinde nakit veya çek ile ödenir. Bu hakediş düzeni işin bitimine kadar her ay aynen tekrarlanır….İş bitiminde kesin metraj yine şantiye yetkilileriyle birlikte yapılacak ve kesin hakediş olduğu bilgisi ile merkeze iletilecektir. Kesin hakediş onay süre 15 gündür. 15 gün sonrasında geçici hakedişte izlenen yol izlenecek; bakiye olarak kalacak %10’luk tutar —— ana işverenden alacağı son ödemeyi takip eden 7 gün içinde ödenecektir.” şeklinde düzenlendiği, anılan düzenlemelerin her iki taraf açısından bağlayıcı olduğu, davacı tarafından 02/03/2019 tarihli, 70.210,00 TL bedelli faturanın açıklamasında işçilik alacağı yer almış ise de dosyada çalışanlara ilişkin bir tutanak, imzalı belgenin ibraz edilmediği, mali müşavir tarafından hazırlanan raporda belirtildiği üzere davacı şirketin tüm işçilerin 11/09/2018 tarihi itibariyle ayrılışlarının verildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesi gereğince davalıya davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan belge teslim edilmediği için davacının 02/03/2019 tarihli 22.567,50 TL ve 70.210,00 TL’lik toplam 92.777,50 TL’lik fatura yönünden alacağının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır. Yine mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere davalı tarafından ödenen işçilik alacaklarına ilişkin evrakların davalı tarafça dosyaya sunulduğu anlaşılmakla İhtilaf Konusu olan 02.03.2019 tarihli —– yevmiye numaralı, 22.567,50 TL bedelli faturada yaptığı otopark katı, su deposu, kazan dairesi, trafo, sığınak, vs. sıva boya işlerinin bedelini isteyebileceği 10/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olmakla hükme esas alınarak tanık beyanları tüm dosya kapsamı dikkate alınarak 22.567,50 TL TL yönünden davanın kısman kabulüne dair karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf icra inkar tazminatı talep etmiş olup faturadan kaynaklanan takip konusu her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olan 22.567,50 TL’lik alacağın likit olması sebebiyle kabul edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalı tarafın cevap dilekçesi ile talep ettiği kötüniyet tazminat talebinin ise davacı ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1—— Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile 22.567.50 TL asıl alacak üzerinden icra takibinin devamına fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.541,59 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.899,78 TL’ den karşılanarak bakiye kalan 358,19 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.899,78 TL peşin harç ve 384,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.329,08 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 222,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.222,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %14,35 oranında olmak üzere 605,86 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %85,65 oranında olmak üzere 42,83 TL’ sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 21.209,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıktığı %14,35 oranında olmak üzere 1.130,58 TL tutarlı kısmının davacıdan, davada haklı çıktığı %85,65 oranında olmak üzere 189,42 TL tutarlı kısmının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/06/2023