Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/177 E. 2020/340 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/177 Esas
KARAR NO: 2020/340
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/09/2019
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişkiye istinaden ortaya çıkan ——– cari hesap alacağın borçlu şirket tarafından ödenmediğini, borçlu şirket ile şifahi görüşmelerin yapıldığını, ancak bir sonuç alınamadığını, oluşan cari hesap alacağı nedeni ile, —- İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun süresinde takibe itiraz ettiğini beyanla, davalı borçlu şirketin —— İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——- İcra Müdürlüğünün —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış ———- yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.İtirazın iptali istemine konu, ——— İtirazın iptali istemine konu, ——– İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın ——- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davacının davalıdan —– tarihi itibarıyle ——-alacaklı olduğu ancak icra takibinden sonra itirazın iptali davasından önce davalı tarafından — kredi kartı ile — nakit olmak üzere toplam —ödemenin yapıldığı, ———–bakiye alacağın kaldığının bildirildiği görülmüştür.
İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla, takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Aynı ilke, —— — gün ve —- gün ve———— sayılı ilamlarında da benimsenmiştir. Takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış kısmi ödeme olan ———- yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak, dava öncesi yapılan ödeme yönünden hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, kalan kısım yönünden takibin devamı şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış kısmi ödeme olan ———-yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararı bulunmadığından, H.M.K.nun 114/1H-115/2 maddeleri gereğince Hukuki yararı bulunmadığından DAVANIN USÜLDEN REDDİNE
2-Davalı takip borçlusunun ——–İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, ——— asıl alacak yönünden takibin DEVAMINA, Kabulüne karar verilen takibe asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebini reddine,
4-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 55,43 TL harcın mahsubu ile artan 11,03 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 445,26-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020