Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/176 E. 2020/715 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/176 Esas
KARAR NO: 2020/715
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı—- düzenleme tairhli — poliçe numaralı– akdedildiğini, davacı bankanın bu poliçe ile —- alacaklarını teminat altına aldığını, bir numaralı davalının iki numaralı davalının şubesi olduğunu, firmanın en son —- at çiftliği projesini üstlendiğini ve bu kapsamda sigortalı şirketten bu projede kullanılmak üzere malzeme talep ettiğini, malzeme siparişleri üzerine sigortalının 1 numaralı davalı adına — tarihli proforma fatura düzenlediğini, davalı firmanın faturayı onayladığını, daha sonra sigortalı tarafından — yevmiye numaralı — tarihli fatura ve — yevmiye numaralı — tarihli faturanın düzenlendiğini, — tarihinde sevkiyat işlemlerine başlandığını, davalı şirketin sevkiyata konu malları teslim almış olmasına rağmen —-tutarındaki borcunu dava dışı sigortalı firmaya ödemediğini, sigortalının bunun üzerine poliçe kapsanmında davalı firmadan tahsil edemediği tutarı müvekkili bankadan talep ettiğini, — dava dışı sigortalı şirkete ödendiğini, sigortalı şirketin —-yevmiye numaralı ihtarname ile— tutarındaki alacağı davacı bankaya temlik ettiğini, böylece davacının —-halefi konumuna geldiğini, alacağın temliki aşamasının ardından davalı firma ile görüşüldüğünü ancak ödeme alamadıklarını bildirdiğinden bahisle —- tutarındaki alacağın — tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:,
Taraflar arasında imzalanan kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi onaylı sureti dosya içerisine celp edilmiştir.
Yapılan incelemede — tarihinde kısa vadeli yurt içi kredisi genel poliçesi sigortalı —– arasında düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı —– tarihli —- yayımlanan —– kurulmuş olup kuruluş amaçlarına yönelik olarak ihracatçıları, ihracata yönelik olarak üretim yapan imalatçıları ve yurtdışında faaliyet gösteren müteahhit ve girişimcilere kısa, orta ve uzun vadeli nakdi ve gayrinakdi kredi, sigorta ve garanti programları ile desteklemekle birlikte kredi, garanti ve sigorta işlemlerini aynı çatı altında toplamakla birlikte dava konusu olayda sigorta sözleşmesini düzenleyen sigortacı konumundadır.
Kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesinin;
Sigorta kapsamındaki riskler başlıklı 1/b maddesinde; “alıcıya sevk edilen ve alıcı tarafından kabul edilen malların fatura tutarının vade tarihinden sonraki dört ay içinde sigortalıya ödeyememesi veya ödememesi”
Sigorta kapsamındaki sevkiyatlar başlıklı 3. Maddesinde; Bu poliçe yürürlükte olduğu sürece ülke şartları ve prim oranları listesinde yer alan sigorta kapsamı içindeki ülkelerde yerleşik alıcılara söz konusu listede ve sevkiyatın yapıldığı alıcıya ilişkin alıcı limiti onayında belirtilen şartlara uygun yapılan satışlarla ilgili anlaşma ve sözlemelere bağlı olarak —- firmaların ödeme yükümlülüğü altında olduğunun belgelenmesi kaydıyla, söz konusu alıcı firmaların talebine istinaden —- siyasi sınırları dahilinde kurulu —- firmalar ile söz konusu alıcı firmaların —–ubelerine teslim edilmek üzere —— kadar vadeli ödeme koşulu ile yapılacak tüm mal ve sevkiyatları kapsadığı,
Sigortalının yükümlülükleri başlıklı 9. maddesinde; Sigortalının poliçe kapsamında her ay kapmış olduğu tüm sevkiyatları takip eden ayın 10 una kadar ve ilgili ayda hiçbir sevkiyat yapılmamış olsa dahi belirlenen form ile —–bildireceği, söz konusu bildirimin belirlenen süre dışında sigortalı tarafından gecikmeli olarak yapılması durumunda sigortalı—– alıcı limiti onayı verilmiş olan sevkiyatların bedeli tahsil edilmiş olsa bile tahakkuk edecek primleri ödemekle yükümlü, aksi yazılı olarak belirtilmedikçe sigortalının hatalı sevkiyat bildirimine ilişkin yazılı düzeltme talepleri sigorta ve prim iadesi yapılmasını gerektirmesi halinde vade tarihinden önce olmak kaydı ile orjinal bildirim tarihine müteakip —- içerisinde yapıldığı takdirde dikkate alınır, bununla birlikte sigortalının vadesi geçmiş alacak bildirimini, müteakip yapılan inceleme kapsamında ilgili sevkıyatların sigortalının herhangi bir kusuruna dayalı olmaksızın tazminat ödenmesine konu olamayacağının tespit edildiği hallerde söz konusu sevkıyatlar için ödenmiş primler sigortalıya iade edilir. “hususu düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacı bankanın kısa vadeli ihracat kredi sigortası genel poliçesi kapsamında davacının dava dışı şirket olan —–davalılardan olan alacağını ödeyip ödemediği, alacağın temliki suretiyle davacının davalılardan alacağı bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmıştır.
HMK 266 mad. Uyarınca mahkememizce uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla dosya üzerinden bilirkişi incelenmesine karar verilmiş, bilirkişiler banka kayıtları ve dosya üzerinde inceleme yaparak—- tarihli raporunu dosyaya sunmuş, rapor taraflara tebliğ edilmiş olup davacı vekili tarafından raporun kabul edildiği yönünde beyan dilekçesi sunulmuş, davalıların rapora bir itirazları olmamıştır.
Bilirkişi raporu denetlenerek dosya içeriğine uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde ; dava dışı şirket ile davacı banka arasında —- tarihli kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi düzenlendiği bu poliçe kapsamında alıcının ödememe halinin sigorta kapsamındaki risklerden olduğu, sigortalı — Tarafından fatura tutarı —-inşaat malzemesi emtiasını davalı şirkete satış işlemini gerçekleştirdiği, dava dışı — ile davacı bankayı —bakımından ibra ettiği, dava dilekçesine ekli — ödemeyi ekonomik sebeplerden dolayı ödemediğinin belirtildiği, dava dışı sigortalının haklarına halef olan davacı bankanın temlikname gereği temlik bedeli —davalı tarafından, davacının haklarına halef olduğu dava dışı — ödenmediği anlaşılmakla hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek, — alacağın temerrüd tarihi olan —-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
2—- tarihinden itibaren işleyecek —– cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verimesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 30.252,84 TL’den dava açılırken yatırılan 7.563,21 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 22.689,63 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 7.563,21 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 73,10 TL tedbir talebi harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 7.687,11 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilem tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 217,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.217,50 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 39.193,78 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteslesilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2020