Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/150 E. 2021/680 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/150 Esas
KARAR NO: 2021/680
DAVA: Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tarafından——sayılı dosyasından yazılan talimat ile ——–tarihinde müvekkilinin malları üzerinde haciz uygulandığı, söz konusu mallar hacizli olması sebebiyle üzerinde tasarrufta bulunulmaması ve istihkak davasının kesinleşmesi ve malların teslimine kadar geçen sürede malların son kullanma tarihlerinin geçmesinden ve telef olmasından kaynaklı çok büyük maddi kaybının var olduğu, bunun yanında malların balık olması sebebiyle soğuk hava deposunda muhafazasını sağlamış olduğu, soğuk hava deposunun tüm giderlerinin yine davacı şirket tarafından faturalı olarak ödendiği, haksız haciz sebebiyle malların muhafaza bedeli ve telef olan balıkların bedellerinin tahsili amacı ile—– gönderilmek üzere ——- arabuluculuk görüşmesi anlaşamama ile sonuçlandığı, haksız haciz sebebiyle davacı şirketin uğradığı zararların tahsili amacı ile iş bu dava açıldığını, haksız haciz sebebiyle müvekkilin mahcuzların muhafazası amacıyla ödediği depo bedeli ve mahcuzların son kullanma tarihinin geçerek telef olması sebebi ile uğradığı zararın tanzimi olarak şimdilik —— haciz tarihinden itibaren uygulanacak ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi konusunda beyan edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan dava dilekçesinde davaya konu mahcuzların haciz tarihini— olarak beyan etmiş olduğunu, kesinleşen istihkak davası gerekçeli kararında da haciz tarihi olarak ——kabul edilmiş olduğunu, bu hususun sehven yanlış yazıldığı kanaatinde olduklarını çünkü ilgili haciz zabıtlarından da anlaşılacağı üzere uyuşmazlığa konu fiili haciz tarihi —-tarihi olduğunu, her ne kadar bu durumun maddi hatadan kaynaklandığı aşikar olsa da haciz tarihinin ——– olarak kabulü halinde zaman aşımı itirazlarının olacağını, zira haksız fiil zaman aşımı zararın ve yükümlünün öğrenildiği tarihiden itibaren iki yıl olduğunu, istihkak iddiası zaten haczedilen malın borçluya ait olmadığı yönünde bir iddia olup , haksız fiil zamanaşımının başlangıç tarihinin haciz tarihi olarak kabulü gerektiği, davacı tarafın, iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olduğu, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiçbiri usul kuralları çerçevesinde iddia edilen vakayı ispata elverişli araçlar olmadığını kaldı ki davacı tarafça ikama edilen iş bu dava haksız ve kötü niyetli olduğunu, reddi gerektiğini, davalı şirketin —— tarihli haciz tutanağında görüleceği üzere dava dışı —– alacığını tahsil etmek amacıyla———– fiili haciz için gidildiği, yapılan evrak araştırması neticesinde borçlu şirket logolu ürünlerin tespiti ve haciz mahallinde bulunanlar arasında organik bağı gösterir emarelerin varlığı üzerine haciz tatbik edilldiği, davacı şirket vekilinin istihkak iddiasında bulunduğu—- haciz yapılması halinde, yediemin olarak şirket yetkilisi—— teslimini kabul ediyoruz.” Şeklinde beyanları üzerine mahcuz mallar davacı şirket yetkilisine yediemin olarak teslim edildiği yine haciz tutanağında görüldüğü üzere, davacı şirket yetkilisinin yedieminliğin hukuki ve cezai sorumluluğunu anladığını beyanla yedieminliğini kabul etmiş olduğunu, yediemin ücreti talebinde bulunmamış olduğunu, bilahare —- tarihinde ise davacı adresine mahcuz malların kıymetinin bilirkişi marifeti ile belirlenmesi için gidilmiş olduğunu, tutanaktan görüleceği üzere, mahcuz evsafının değiştirilerek malların paketlenme yapılmamış halde koliler içine döküldüğü tespit edilmiş olduğunu, mahcuzlar bozuldu ise, davacının vaktinden evvel satış talep etme hakkını kullanmayarak, davacının kendi kusuru ile bozulmaya sebebiyet verdiğini, teslim aldığı ürünlerden son kullanma tarihleri dolmayan ürünleri keyfiyete göre imha edilen ürünlerin mahcuzlar olduğu ispata muhtaç olduğunu, imha ettirdiği haciz sırasında yedieminlik ücret talebi olmadığını, ayrıca muhafaza için depo bedeli ödendiğinin ispata muhtaç olduğunu, kabul manasına gelmekle birlikte hacizli malların yediemin ücretinin ancak muhafaza yapılan icra dosyasından istenebileceği, kabul manasına gelmemekle birlikte haksız haciz iddiasıyla maddi tazminat talebinde uygulanacak faizin yasal faiz olduğu hususları gözetilerek, ikame edilen iş bu haksız rmesnetsiz davanın tüm yönleri ile reddi gerektiği ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, haksız haciz nedeniyle uğranılan zararın ve mahcuzların muhafazasına ilişkin depo bedelinin tahsiline ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —— tarafından düzenlenen —-tarihli raporda özetle;——- arasında görülen haksız haciz sebebi ile malların muhafaza bedeli ve telef olan balıkların bedellerinin tahsili davası nedeni ile, haciz tutanakları — tarihine kadar balık satışının yapılmadığı, son kullanma tarihi geçmiş balıklar olduğu, imha edilen balıklardan dolayı telef olan balıkları olduğu, balıkların depolama ücretinin—-olduğu, —– tarihili haciz tutanağı ve davacının dilekçesi ekinde sunulan imha ekine bağlı olarak ——- konservelerine göre karşılaştırma yapılarak hesaplama yapıldığını, imha edilen balıkların toplam bedelinin —- şeklinde rapor sunulmuştur.
——-tarihli bilirkişi raporunda yer alan hesaplamaların detaylı, denetlenebilir, hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından ve davalı itirazları dikkate alınarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen — raporda özetle; “davacı yanın mahcuzları soğuk hava deposundan teslim aldığı ana kadar olan soğuk hava deposu —-bedelini talep ettiği, davalı yanca davacı tarafın yeddieminlik ücreti alacağının bulunmadığını, —– tarihinde davalının talebi üzerine haciz tatbik işleminin yapıldığı, davacının istihkak iddiasının bulunduğu, —- tarihinde takibin devamına karar verildiğinden haciz mahaline tekrar gelindiğinde, davacının mahcuzlar için yeddieminlik ücreti talep ettiği, daha sonra yeddieminlikten istifa ettiği, muhtıra ile mahcuzların resmi yeddiemine teslim edilmesi talebinde bulunulduğu, davacı firmaya toplam —- tutarında fatura kesildiği, dava tarihi itibari ile depo bedelinin —–olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan imha evraklarının delil niteliğinde olmadığı gibi gerçekliğinin de kanaatlerince şüpheli olduğunu, —- plakalı aracın tartım fişinde imhaya konu atığın—–kanaatlerince davacı yanca hazırlanıp imha memuruna imzalattırılan ürün listesinde toplam—- olduğunu görüldüğü, —— farkın neden kaynaklandığının merak konusu olduğun, haciz tutanağında——- bulunduğunu davacı yanın uzman bilirkişi marifeti ile mahcuzların kıymetini talep ettiği, ürün muhteviyatı ve miktarlarının firma beyanı olduğu, imha edilen ürünlerin ağırlığı ise perakende satış net ağırlıkları olduğu, son kullanma tarihi yazılı olan barkodların fotoğraflanarak dosyaya alındığı, haciz tutanağında son kullanma tarihi geçmiş birçok ürün olduğu, birçok ürünün son kullanma tarihine kadar birkaç ay kaldığının görüldüğü, balık ve diğer su ürünlerinin — sıcaklıklarda muhafaza edilmesi halinde — saklanmasının mümkün olduğu, mahcuzların haciz tarihi ile teslim tarihi arasında — geçtiğini, haciz tutanağında son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin — tarihinde imha edilen ürünler olduğu, yasal olarak da imha edilmesi gerektiği, İmha edilen ürünlerin değerinin — mahcuzların teslim alınma tarihine göre piyasa ortalama fiyatları üzerinden hesaplanan ürünlerin değerinin — olduğu, dava tarihi itibari ile mahcuzların depolama bedelinin —- olduğu, hukuki mütalaanın mahkemeye ait olduğu kanaati ile haksız haciz edildiği anlaşılan mahcuzların 3. Kişiye ait soğuk hava deposunda muhafaza edildiği, bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği, kullanma tarihi geçen ürünlerin satışının yapılmadığı, pazarlama olanağının bulunmadığı, yasal olarak imha edilmesi gerektiği, bedelin davacıya ödenmesi gerektiği ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davanın hukuksal dayanağı haksız fiildir. Haksız fiilden doğan borçlar;—– düzenlenmiştir. Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksız fiil sonucu zarara uğrayan kimse, uğradığı zararın tazminini bu haksız fiilden sorumlu olan kimseden veya kimselerden talep edebilir.
Haksız fiilden söz edilebilmesi için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiili işleyen kusurlu olmalı, kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğmalı ve sonuçta doğan zarar ile hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Bu unsurların tümünün bir arada bulunmadığı, bir veya birkaç unsurun eksik olduğu durumlarda haksız fiilin varlığından söz edilemez.
Somut olayda davacıya ait deniz ürünü niteliğindeki malların dava dışı ——- davalıya olan borçları için davacının malları haczedilmiş, davacı tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş ve istihkak davası kabul edilip davacı lehine sonuçlandığı, mahcuzların yedieminliği davacı şirket yetkilisine bırakılmış ise de —- tarihinde yedieminlikten istifa edildiği, istifaya rağmen malların davalı tarafından teslim alınmadığı, davacı tarafından muhafaza edildiği, muhafaza için davacının — ödeme yaptığı anlaşılmıştır. İstihkak davası ile hacze konu malların davacı tarafa ait olduğunun tespit edilmekle davalının haczinin haksız olduğu ilgili mahkeme kararı ile tespit edilmiştir. Haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklı sorumludur.
Davalı tarafından hacze konu malların son tüketim tarihlerinin geçmesi sebebiyle bozulması ve imha edilmesinden vaktinden evvel satış talep etmeyen davacının İİK. 113. maddesine göre sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de, İİK 113. maddesinde ” Alacaklı talep etmeden evvel borçlunun talebiyle de satış yapılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup ilgili maddede vaktinden evvel satış talep etme hakkının borçluya tanındığı, davacının ise icra dosyasında borçlu sıfatının olmadığı, istihkak iddiasında bulunan 3. kişi olduğu dolayısıyla satış talep etme hakkının olmadığı görülmüştür.
Kaldı ki İİK’nun 99. maddesinde haczedilen malın borçlunun elinde olmayıp istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin elinde bulunması halinde haczedilen malın satışının yapılamayacağı hükmü karşısında mahcuzların vaktinden evvel satışının istenmemesinde davacıya kusur yükletilmesi mümkün değildir. Ayrıca hacizli mal üçüncü kişinin elindeyken haczedilmiş ve üçüncü kişi istihkak iddiasında bulunmuş ise icra mahkemesinin kararı olmadan satış yapılamayacaktır.— sayfasında da aynı husus işaret edilmiştir. Dolayısıyla davacının müterafik kusurundan bahsedilemeyecektir.
Davacı tarafından haciz esnasında kabul edilen yedieminlikten ilerleyen aşamada istifa edildiğinden hukuka aykırı olarak haczedilen malların muhafazası için davacının depolama ücreti ödemesi beklenemeyeceğinden, mahcuzları muhafaza etme yükümlülüğü malları hukuka aykırı olarak haczettiren davalıya ait olduğundan malları teslim almayarak zararın artmasında davacının müterafik (ortak) kusuru bulunmamaktadır ve haksız haciz nedeniyle oluşan zarar miktarından —–
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ve dosya kapsamı doğrultusunda davacı tarafın gerçek zararı, haczedilen malların davacıya teslim edildiği tarihteki değeri olduğundan bilirkişi tarafından teslim tarihine göre hesaplanan bedel dikkate alınarak ve bu miktara malların davacıya teslim edildiği tarihten itibaren avans faizi işletilerek — tazminattan indirim yapılmaksızın ve haciz tarihi sebebiyle davalı tarafın zamanaşımı itirazı da reddedilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; — tazminatın hacze konu malların davacıya teslim tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Karar harcı 12.157,10-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.707,75 -TL harç ve 1.332,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 9.117,35‬ -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.707,75 TL peşin nispi harç ve 1.332,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.084,15‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 93,70 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.493,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 20.857,12-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021