Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/144 E. 2022/126 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/144 Esas
KARAR NO : 2022/126

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davalı borçludan birden çok icra dosyası ile alacağının olduğunu, davacı banka ile dava dışı borçlu —- Şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereği kredi kullandırıldığını, itiraz eden davalılar .—– borçtan müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, kredinin geri ödenmemesi üzerine kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın —yevmiye numaralı ihtarnameleri ile kat edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında — başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini, davalının bu itirazının haksız olduğunu bildirdiğinden bahisle taraflar arasındaki sözleşme gereği geri ödemesi yapılmayan kredi borcunun davalılardan tahsili amacıyla icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline karar verilmemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Celp ve tetkik edile— sayılı takip dosyalarında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalı takip borçlularının borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından— yevmiye sayılı ihtarnamenin davalılara — tarihinde davalılara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak bankacı bilirkişi 11/12/2020 havale tarihli raporunda özetle; Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; dava dışı borçlu — kullandığı krediye ödeme yapılmadığı, yapılan ödemelerle kredi borcunun kapatılmadığı, davacı bankanın genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı bankanın borçlu davalılardan 250.182,04 TL alacağının tahsilinin gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takiplerine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
TBK’nun “Müteselsil Kefalet” başlıklı 586. m. “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Takibe ve davaya dayanak yapılan kredi sözleşme örneği dosyamıza sunulmuştur. Davacı bankanın icra takip tarihi itibari ile kullandırılan krediden dolayı davalı borçludan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı dava, kredi sözleşmesi hükümleri ile, usul ve yasaya uygun hazırlanan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ; davacı bankanın , dava dışı— imzaladığı sözleşme kapsamında kredili mevduat hesabında kredi kullandırdığı , söz konusu kredi sözleşmesine, dava dışı şirket ortağı olan kefil/davalıların, TBK nın 586 vd göre geçerli şekil şartlarına uyarak müteselsil kefil olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği anlaşılmakla ve gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınmış, — takipte alacak daha yüksek olduğu belirtilmiş ise de ödeme icra emrindeki takiple bağlı olunması nedeniyle icra dosyalarındaki taleple bağlı kalınarak kabulüne, karar vermek gerekmiş olup; alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
2-Davalının — Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin devamına,
3-Kabulüne karar verilen takiblere konu asıl alacakların %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 17.089,94 TL’den dava açılırken yatırılan 2.968,26 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 14.121,68 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 2.968,26 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 3.019,06 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 378,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.378,90TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte buluna— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9—– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesine müteakip kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.